• USD  34,28
  • EURO  37,18
  • BORSA  8.828,79
  • ALTIN  3.005,56
SON DAKİKA
HDP, PKK resti mi çekti?

Enis Ersoy [email protected]

HDP, PKK resti mi çekti?

26 Haziran 2020 17:35

HDP’li Mithat Sancar, “HDP, PKK’nın uzantısı diyorlarsa, demek ki 6 milyon insan PKK’ya oy veriyor, bunu kabul edecek misiniz?” diye soruyor. Sahi, Türkiye bunu kabul edebilir mi?


İstanbul'un güzide kulüplerindendir Beyoğluspor. 1914 yılında İstanbul'da yaşayan Rum azınlık tarafından önce Pera adıyla kurulur.

İstanbul'un işgalinin sona ermesinin ardından, diğer azınlıklar gibi Peraspor'un oyuncuları da tedirginlik içindedir. 1923 yılında Fransa'daki bir turnuvaya katılma bahanesiyle İstanbul'dan ayrılırlar, dönüşte de Yunanistan'a yerleşirler.

Rum gençler, sarı siyah renkleri taşıyan kulüplerini Yunanistan'da, AEK (İstanbul Atletik Birliği) adıyla sürdürmeye karar verirler.

Hepsi de öz be öz Yunan'dır ama rakip Olimpiyakos, Panatinaykos gibi takımların taraftarları her maçta onlara Türk tohumları diye bağırır. Sonuçta tribün bu, acıması yoktur!

Türk tohumu sözü ilk başlarda AEK'lilerin çok zoruna gider. Ama karşı tribünleri susturmak mümkün değildir. Sonunda tepeleri atar, "var mı ulan, Türk'üz, Türk gibi de güçlüyüz" der çıkarlar işin içinden. Hatta rakiplerini kızdırmak için maçlarda Türk bayrağı açarlar.

AEK taraftarlarının yaşadığı olay, insanları "var mı ulan" dedirtecek noktaya getirmemek gerektiğinin en güzel örneğidir.

HDP eş başkanı Mithat Sancar'ın, "PKK ile hiçbir ilişkimiz yok" sözlerini de gelin bu gözle bir değerlendirelim.

Şunu açıkça söyleyeyim, HDP'nin PKK'dan bağımsız bir yapı olmadığını düşünenlerdenim. Ama burada benim ne düşündüğümün bir önemi yok. Önemli olan, iktidar bloğunun sürekli olarak, tamamen genelleyici bir dille bunu vurgulaması. Hatta içine CHP ve İyi Parti'yi de dahil etmesi.

Mithat Sancar şöyle devam ediyor: "HDP, PKK’nin uzantısı diyorlarsa demek ki 6 milyon insan da PKK’ye oy veriyor. Kabul edecek misiniz bunu? Peki o zaman 6 milyon ailesiyle birlikte 10-15 milyon insan terörist mi olacak?"

Gerçekten HDP kurumsal olarak, "PKK ile ilişkimiz yok" demekten vazgeçip bir gün "var mı, PKK'lıyız" derse ne olacak?

En fazla yöneticileri cezaevine girer. Zaten giriyorlar. Oy veren seçmeni de mi hapse atılacak?

HDP, PKK üzerinden bir restleşmeye girerse, batıda oy kaybeder peki Güneydoğu illeri ne olacak?

Son belediye seçimlerinde HDP seçmeni de Ekrem İmamoğlu'na oy verdi. AKP ve MHP cephesi o günden beri, CHP ve İyi Parti’yi de PKK ile işbirliği yapmakla suçluyor.

Bu partilerin seçmeni de mi PKK’lı?

AEK örneği, toplumsal ayrışmaya dair sosyolojik bir gerçekliği anlatır. Her toplumda da yaşanması muhtemeldir.

Bugün İzmir’de yaşananlara da aynı gözle bakabiliriz. Yandaş basın, incir çekirdeğini doldurmayacak bir konu üzerinden günlerdir belediye başkanı Tunç Soyer’i hedef alıyor.

Yok İzmir bayrağıymış, İzmir parasıymış… Bölücü diyen mi ararsınız, hain diyen mi?

Toplumun tüm kesimleri arasında gönül köprülerini korumak en başta iktidarların görevidir. Siyasi eleştirilerde dozu ayarlamamak, tamiri zor kırgınlıklara yol açar.

Onun için insanları "var mı ulan?" dedirtecek kadar, durduğundan daha farklı noktalara sürüklememeye özen göstermek lazımdır.