Cumartesi Annelerine polis şiddetini böyle savundu

11 Temmuz 2019 13:32

İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda, 700. Hafta oturma eylemine çok sert müdahalesine uğrayan ‘Cumartesi Anneleri’ne ilişkin sorulara yanıt verdi.

Bakan yardımcısı: Taksim Meydanı ve özellikle İstiklal Caddesi de bu konuda yasak olan bölgelerden

(Hülya Karabağlı  - Turkiyegundemi.com Özel Haber)

Cumartesi Anneleriyle ilgili Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na göre bu işlemlerin yapıldığını belirten İnce, Taksim Meydanı ve özellikle İstiklal Caddesi’nin yasak olan bölgelerden olduğunu ve  burada herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılamayacağını bildirdi.

“ Bu konuda da polisimizin veya kolluk birimlerimizin hepsinin -yetkileri dahilinde- gerekli yetkiyi kullanarak yasak olan bir şeyi yaptırmama konusunda yaptığı bir işlemdir bu” açıklamasını yapan bakan yardımcısı, “Cumartesi Anneleri konusundaki iş ve eylemler de tamamen yasal çerçevede yürütülmüş konulardır” dedi.

 Cumartesi Annelerinin oturma eylemlerinin  yasaklanmasında istihbaratlara dikkat çeken İnce, “Bize bazı istihbaratlar da geliyor, diyorlar ki: ‘Şurada bir terör eylemi olma ihtimali var.’ Bu anlamda, bunlar dikkate alınarak bu yasaklama kararları alınıyor, Cumartesi Anneleri konusundaki iş ve eylemler de tamamen yasal çerçevede yürütülmüş konulardır” diye konuştu.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na katılan İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce milletvekillerinin  ‘Cumartesi Annelerine’ ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

“ Taksim Meydanı – İstiklal Caddesi yasaklı bölge”

 “Cumartesi Anneleriyle ilgili malumlarınız olduğu üzere Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na göre bu işlemler yapılıyor ve burada yasak olan bölgeler ve izinli olan bölgeler oluyor. Taksim Meydanı ve özellikle İstiklal Caddesi de bu konuda yasak olan bölgelerden yani önceden ilan edilmiş, burada herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılamayacağı konusu bu yasak bölgeler içerisine alınmış ama buna rağmen, burada ısrarla, bazı gruplar veya bazı bireyler tarafından toplanılıp gösteri yapılması zorlanıyor.

“Cumartesi Anneleri konusundaki iş ve eylemler de tamamen yasal çerçevede yürütülmüş konulardır”

Bu konuda da polisimizin veya kolluk birimlerimizin hepsinin -yetkileri dahilinde- gerekli yetkiyi kullanarak yasak olan bir şeyi yaptırmama konusunda yaptığı bir işlemdir bu. Ki hala şu anda zannedersem İstiklal Caddesi’nin sonunda İnsan Hakları Derneğinin olduğu bölgede, onun önünde veya içinde her hafta cumartesi bu gösteriler yapılmaya çalışılıyor ve bu konuda herhangi bir müdahale de bundan sonra yapılmadığını ben biliyorum.

Çünkü bu konuda bize bazı istihbaratlar da geliyor, diyorlar ki: ‘Şurada bir terör eylemi olma ihtimali var.’ veya ‘Şurada şöyle bir eylem olma durumu var.’ veya orada yaşayan esnaf şikayet ediyor, diyorlar ki: ‘Biz böyle bir gösteriyi burada istemiyoruz çünkü işlerimiz bozuluyor.’ Bu anlamda, bunlar dikkate alınarak bu yasaklama kararları alınıyor, Cumartesi Anneleri konusundaki iş ve eylemler de tamamen yasal çerçevede yürütülmüş konulardır.”

“PKK terör örgütünün, etkinliği araçsallaştırmaya çalıştığına yönelik ciddi istihbarat var”

İçişleri Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Savaş Ünlü de, şunları söyledi:

“700’üncü hafta etkinliklerinin yasaklanmasına ilişkin olarak bundan önceki haftalarda –sayın vekilimiz de bilir o bölgeyi- Galatasaray Lisesinin önünde cumartesi günleri belirli saatlerde belirli gruplar küçük sayılarda gelip basın açıklaması yaparlar, TAYAD’lı aileler ve benzeri. Saatleri falan da böyle mutada oturmuş rutinleri vardır bunun. Cumartesi Anneleri de -699’uncu ve daha öncelerini de sayarsak- genelde 30-40 civarında kişinin katılımıyla oluşan basın açıklaması şeklinde gerçekleşmekte bu etkinlik. Ancak 700’üncü haftada, birincisi güvenlik tehdidi vardı. PKK terör örgütünün, etkinliği araçsallaştırmaya çalıştığına yönelik ciddi istihbarat var. PKK terör örgütünün önde gelen sözde yürütme kurulu üyelerinin açıklamaları var etkinliğe destek verilmesi yönünde.

“Kitlesel bir eylem şeklinde yapılmasına yönelik sosyal medya çağrıları ve hazırlık var”

Daha da önemlisi, bununla birlikte eşdeğer önem de bir basın açıklaması şeklinde değil, büyük bir toplantı, kitlesel bir eylem şeklinde yapılmasına yönelik sosyal medya çağrıları ve hazırlık var. Mesela, 700’üncü hafta yasaklandığı ilan edilmesine rağmen, sabah erken saatlerde meydana ses, yayın cihazları kurulması ve büyük bir toplantı, gösteri yürüyüşü, miting şeklinde bunun yapılmasına yönelik bir hazırlığın olduğu çok açık. Bu nedenle bu karar alındı.

Bu, sadece Cumartesi Annelerine yönelik değil, daha önce o meydanda zaman zaman İnsani Yardım Vakfı da etkinlik yapıyordu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yürüyüşü’nde bir önceki yıl tünelden başlayıp yine Galatasaray Lisesine kadar –o da yasaklanmış olmasına rağmen- müsaade edilmiş kadınların gününde kadınlara şiddet uygulanmasın diye. Ancak daha sonra artan terör tehdidi ve istihbarat kapsamında, İnsani Yardım Vakfı da dâhil, en son 25 Kasımda –ben orada değildim ama basından hepimiz biliyoruz – Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü de dâhil, hiçbir grubun İstiklal Caddesine çıkışına müsaade edilmeme yönünde genel bir güvenlik algısı nedeniyle bir karar var. Bu, önceden bildirim şartı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11’inci maddesinde yazan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin kamu güvenliği, açık tehdit nedeniyle engellenebileceğine dair hükümle de oldukça uyumlu bir karardır.”

(Hülya Karabağlı  - Turkiyegundemi.com Özel Haber)