Müşerref Seçkin [email protected]

Nisan'da bekliyordu Mayıs'ta oldu

23 Mayıs 2016 13:24

Ahmet Davutoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki gerginlikte eski Başbakan ne yapacak. Alevi ismi olan Binali, nerden geliyor. Cebindeki Cumhuriyet gazetesi başına ne iş açtı?

Meğer Davutoğlu'nun gidişi geçtiğimiz Nisan ayında olacakmış.  Oyun kurulmuş ama ufak tefek aksaklar nedeniyle Mayıs ayına sarkmış.

Yeni Başbakan'a yakın bir eski dostla sohbet ettim. Aldığım izlenimleri ve bir iki ilginç konuyu aktarmak istiyorum.

Halef selefin arasının çok uzun zamandır kötü olduğu biliniyordu. Ben bu kadarını tahmin etmiyordum. Sürahilerin bile kırıldığı tartışmaların olduğunu anlattı bu eski dost. Üstelik birbirlerinin arkasından da demediklerini bırakmıyorlarmış. Sözcükleri duyunca ağzım açık kaldı.

Aldığım izlenim, Davutoğlu'nun çok kısa süre içerisinde Bülent Arınç, Sadullah Ergin ve Hüseyin Çelik'in de içinde olacağı muhaliflerin arasına katılacağı. İşittiğim olaylar yüzünden Davutoğlu'nun Konya milletvekili olarak bile AK Parti grubuna katılmakta zorlanacağını gösteriyor. Bekleyip göreceğiz.

Binali ismi ?

Binali Yıldırım'ın isminin nereden geldiği konusunda bazı yazılar çıkmıştı. Hatta kendisi de bunu sevdikleri Alevi bir komşuya  bağlamıştı. Ama aslı olay şöyle olmuş. Binali Yıldırım Erzincan Refahiyeli. Kayı köyünden. Aile de modern bir aile.Yani CHP'ye daha yakınlar ama Refahiye sağcıların kalesi o zamanlar.

Bu eski dost şöyle anlatıyor.

Binali beyin annesi, doğum nedeniyle biraz heyecanlı. Hatta biraz da korkuyor. Komşuları anne adayını yakınlarda Alevi köyünde bir kadına götürüyorlar. Onun dularaının doğumu kolaylaştıracağına inanılıyor o bölgede.  Bu Alevi nenesi  anne adayına diyor ki, " çok kolay bir doğum olacak. Bir oğlun olacak. adını Binali koyacaksın.

Gerçekten de zahmetsiz bir doğum oluyor ve annesi oğluna Binali adını koyuyor.

Binali'nin ismi Alevi ninesinden geliyor. 

Peki solcu muydu ?

Bu eski dosta Binali Yıldırım'ın eskiden sol görüşlü olduğuna ilişkin bazı yorumlar çıktığınıu ve doğru olup olmadığını sordum. 

Evet. dedi. İTÜ'deki ilk yılında öyleymiş. Hatta Refahiye'ye döndüğünde cebinde Cumhuriyet gazetesi varmış. Sonrasını anlatmayayım dedi. Hırpalamışlar mı diye sordum. Karıştırma o kadarını dedi eski dost.

Ben de anlayacağımı anladım.