Zimbabve’de maden trajedisi

09 Şubat 2020 15:42

Polis sözcüsü Paul Nyathi, madencilerin Kwekwekenti yakınlarındaki altın madeninde gece vardiyasına girdikleri Çarşamba gününden beri madende mahsur kaldıklarını bildirdi. Kurtarma çalışmaları devam ediyor. İki kişinin cansız bedenine ulaşıldı.

Geçen yılın Şubat ayında, Zimbabve’nin başkenti Harare’nin batısında tüneller sular altında kalmış ve düzinelerce madenci tünellerde mahsur kalmıştı. Sekiz kişi kurtarılmış, 24 cesede ulaşılmıştı.
Madencilik endüstrisi, son 12 ay boyunca, esas olarak yolsuzluk ve madencilik faaliyetlerinin hükümet tarafından kontrol edilmemesi nedeniyle birçok ölümcül kaza yaşadı.

Kadoma’daki Battlefields madenini su basması sonucu 28 madenci öldü. Chinhoyi’deki Eldorado madeninin çökmesi, iki kazada 11 madenciyi öldürdü.

Diğer kazalar arasında, Shurugwi’nin Wonderer madeninin çökmesi, yeraltında 50’den fazla madencinin sıkışıp kalması. Mayıs ayında sekiz kişinin ölümüne neden olan Nugget altın madeninin çöküşü ve sekiz kişinin öldüğü Mazowe madenindeki patlama yer alıyor.

 
Zimbabve Madenciler Federasyonu (ZMF) sözcüsü Dosman Mangisi, denetlenmeyen madencilik faaliyetlerinin kazaların temel nedeni olduğunu söyledi. Bu kazaların en önemli nedenleri, gözetimsiz madencilik operasyonları, özellikle delme ve patlatma alanlarında operasyonlara liderlik edebilecek ve izleyebilecek uzman kişilerin eksikliği olduğu belirtti.

Altın, Zimbabve’de önemli bir döviz kazancı. Esnaf ve küçük ölçekli madenciler, 2018 yılında Fidelity Printers and Refiners şirketine satılan toplam altının yüzde 65,5’ini çıkardı. Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 60’ının dünya çapında ünlü altın, ana metaller (örneğin Nikel, Bakır, Çinko ve kurşun) ve endüstriyel mineraller (kireçtaşı, Fosfatlar, Kil ve Dolomitler) gibi zengin mineral kaynaklarına ev sahipliği yaptığı bilinen antik kayalardan oluştuğu söyleniyor. Zimbabve dünyanın en büyük ikinci platin yatağına sahip.

Ulusal büyümeye katkısına rağmen madenciler madencilik yöntemleri çağdışı ve işgüvenliğinden yoksun çalışıyorlar. Bu yılın başlarında Madenler ve Enerji Parlamento Portföy Komitesi tarafından hazırlanan bir rapora göre, bakanlığın kalkınma yatırımları için önümüzdeki beş yıl içinde 3,9 milyar dolara ihtiyacı var.

Çevre ve Turizm Bakanlığı’ndan bir yetkili, hükümetin siyasi nedenlerle yasadışı madencilerle uğraşmakta tereddüt ettiğini söyledi.

Bunca değerli maden yatağına sahip olmasına rağmen Zimbabve ekonomisi serbest düşüşte, hükümet tahminlerine göre, ekonomi geçen yıl yüzde 6’dan fazla daralmıştı. Nüfusun yarısı gıda yardımına ihtiyaç duyuyor, enflasyon% 500’ün üzerinde seyrediyor ve geçen yıl Şubat ayında ülkenin para birimi dolar karşısında yüzde 90’dan fazla değer kaybetti.

Batı ülkeleri ve Çin tarafından yalnız bırakılan Zimbabve, ekonomisinin çöküşünü durdurabilecek bir kurtarıcı bulmak için yüzünü Birleşik Arap Emirliklerine döndü.

Zimbabve, yüzyılın en kötü kuraklığını yaşıyor. Kuraklık, hidroelektrik barajına güç veren Zambezi Nehri’nin kurumasına neden oluyor. Zimbabve’deki milyonlarca insan aylardır elektrik kesintileri ile yaşıyor.

Ekonominin kötü olması, madencilik endüstrisinin teknolojik gelişimini ve iş güvenliği sağlanmasını engelliyor.