Terör zirvesi Fatiha ile sona erdi

26 Mart 2016 08:20

MECLİS Başkanı İsmail Kahraman’ın, AK Parti, CHP, HDP ve MHP grup başkanvekilleriyle önceki gün yaptığı ve 6 saat süren ‘teröre çözüm arayışı’ toplantısı dua ile bitti.

Ortak bir bildiri, liderler zirvesi veya komisyon oluşumu gibi önerilerde anlaşamayan parti yöneticilerinin, toplantının sonunda Kahraman’ın talebiyle şehitler için Fatiha okuyarak dağıldıkları tutanaklara yansıdı. Grup başkanvekillerinin değerlendirmelerinden tutanağa yansıyan bazı bölümler şöyle:

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı: Dört parçalı Kürdistan’dan bahsettiğinizde bu şöyle bir anlam taşır: Tarihi ileriye atmak, dört parça Kürdistan’ı birleştirmek ve sonuçta bir Kürdistan kurmak şeklinde çok kolay bir şekilde anlaşılabilir. Eğer maksat bir Kürdistan kurmak ise buna ilişkin ulus devletlere ne söylüyorsanız geçerliliğini yitirir. Maksat demokratik ve özgürlükçü bir zeminde yaşamaksa bunun farklı bir yolu ve yöntemi olmaklığı icap eder. Türkiye’nin terörle karşı karşıya kalmasının nedeni, çözüm sürecinin yolunda gitmeyişi vesaire değil. PKK’nın stratejisine ilişkin yaklaşımı, bölgedeki gelişmeler ve nihayet tabiri caizse ideolojik bir tarzda, Kürt milleti ve devleti kurma istikametindeki tavrıdır. Artık terör örgütü -tırnak içinde- kendi davası olarak rasyonel tezlerin ötesine geçmiş, kan ve şiddetten beslenen, onu mistifiye eden ölümler üzerinden kitleselleşmeye yönelik bir dil ve yaklaşımla bu işleri yürütüyor. Ben çözüm sürecinin hatalarıyla birlikte geleceğimiz bakımından hayati bir rolü yerine getirdiği kanaatindeyim.

KURTLAR SOFRASINDAYIZ
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken: Dünya istihbarat örgütlerinin cirit attığı, her türlü ilişkinin kurtlar sofrasında olduğu bir coğrafyadayız ve burada silahlanma mevzusu, bilmem yığınak yapma mevzusu öyle iki yıla, üç yıla yayılacak şeyler değil. Bir hafta içerisinde toplumsal kesimleri, toplumsal kitleleri öyle bir silahlandırırlar ki bu coğrafyada, öyle bir iç çatışma, kaos ortamı yaratırlar ki siz bunu fark ettiğinizde çok çaresiz bir durumda kalabilirsiniz. Bizim endişemiz budur. Yarın Allah muhafaza, Türkiye’de, ülkemizde toplumsal kitleler, büyük kitleler şeklinde karşı karşıya gelinirse bu gerilim sokağa, alanlara taşınırsa bu kitleleri silahlandırmak için pusuda bekleyen dünya kadar güç var ve inanın ki bir hafta içerisinde bunu yapabilirler. Günde 10 cenaze kaldırdığımız bir süreçten 50-100 cenaze kaldırdığımız bir iç savaş ve çatışma, kaos sürecine savrulabiliriz. Bu silahlar meselesini nasıl devreden çıkarabiliriz üzerinde yoğunlaşmamız gerektiği kanaatindeyim