Saadet lideri o fotoğrafa isyan etti
18 Haziran 2018 08:20
24 Haziran seçimlerine günler kala sosyal medyada yayılan fotoğrafa tepki gösteren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 'Bir insan bu kadar alçalmaz diye düşündüm. Yazıklar olsun' ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimlerine günler kala Gazete Habertürk'ten Kübra Par'a önemli açıklamlarda bulundu. Millet İttifakı'nın geleceği ile ilgili “Millet İttifakı farklı fikirleri bir arada yaşatacak” diyen Karamollaoğlu, "Seçimi kaybederse AK Parti de bu sistemin değişmesini ister" ifadelerini kullandı. Sosyal medyada yayılan fotoğrafa da tepki gösteren Karamollaoğlu 'Bir insan bu kadar alçalmaz diye düşündüm. Aslında ehemmiyet de vermedim. Herkes benim ne olduğumu, böyle bir şey yapmayacağımı bilir. Belki cahilce yapılan bir şeydi ama kimin yaptırdığı önemli' dedi.
‘MİLLET İTTİFAKI İLE FARKLI FİKİRLERİ BİR ARADA YAŞATACAĞIZ’
Temel Bey, seçime 1 haftadan az bir zaman kaldı. Heyecanlı mısınız?
Beklentimiz yüksek. Medyada da çok sık kullanılır oldu; bu seçimlerde bir dip dalga var. Bu dip dalganın en çok bizim lehimize tezahür edeceğini tahmin ediyorum. Nasıl olacağını ancak seçim günü göreceğiz. Ama bu seçimlerde ciddi bir değişiklik olacağına inanıyoruz.
Saadet Partisi’nin son dönemde Cumhur İttifakı’nın içerisinde değil de Millet İttifakı’nın içerisinde yer alması, “Acaba Saadet geleneğine ters mi?” tartışmalarına neden oldu. Bu anlamda tabandan nasıl reaksiyon alıyorsunuz? Bu süreçte, “Milli Görüş davasından uzaklaştınız, gittiniz CHP ile işbirliği yaptınız” şeklinde eleştiriler geldi mi?
Tabanımızdan böyle bir tepki çok ama çok az geldi, aslında artık kalmadı da. Bu tepki bize tamamen AK Partililerden geliyor. Bunu söyleyenler Milli Görüş’ü tanıyan insanlar değiller. Çünkü Erbakan Hoca’mız, ilk defa 1974’te CHP ile bir koalisyon kurdu. O koalisyon çok büyük hizmetler yaptı. Erbakan Hoca’mız daha sonra diğer partilerle de bir araya geldi. Ama özellikle 1996 yılında DYP ile bir koalisyon kurulduğunda, onu başka şekilde itham etmek isteyenlere karşı Meclis’te yaptığı konuşma çok açık ve netti. Bunu söyleyen arkadaşlar ne hocayı tanıyorlar ne Milli Görüş’ü biliyorlar. Önyargıyla hareket ediyorlar. Ülkenin menfaatlerinin de pek o kadar umurlarında olduğu kanaatinde değilim. Biz
Sosyal medyada size tepki gösteren biri, “Temel Karamollaoğlu’na, bir dönem ezanın orijinal haliyle okunmasını dahi yasaklamış bir partiyle nasıl omuz omuza durduğunu ve Bilge Başkan’ın tabanını buna nasıl ikna ettiğini sorar mısınız?” demiş. Bu tip yorumlara ne diyorsunuz?
Bunu söyleyen arkadaş, kusura bakmasın, ya cahil yahut da çok art niyetli. Bir defa ne olursa olsun zaman geçmiş; 70 yıl önceki CHP ile bugünü kıyaslamak bir defa doğru değil. Erbakan Hocamız CHP ile 40 sene önce ittifak kurdu. Bunu görmeyen, bilmeyen bir insan hakikaten siyasetle hiç alakası olmayan, cahil bir insan. Bu arkadaşımız lütfen gitsin geçmişte neler olduğuna, Erbakan Hoca’nın nasıl bir insan olduğuna baksın. Millet İttifakı ile bu memleketin içinde, çok farklı fikirleri olan siyasi görüş sahipleri olarak bir arada yaşama alışkanlığını edineceğiz. Kimse camilerin kapatılmasını, medreselerin kapatılmasını tasvip etmiyor kimse o döneme de dönmek istemiyor. CHP’lilere de sorulabilir. Biz CHP’lilerle oturup sürekli düşmanlık mı edeceğiz. 15 Temmuz olduğu zaman Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ısrarla Sayın Kılıçdaroğlu’nu Yenikapı’ya davet etmedi mi? Birlik ve beraberlik içinde olduklarını göstermek için bunu yaptılar. Şimdi siz bunları görmeyeceksiniz, sadece yüzde 10 barajından dolayı böyle bir tavrın içine gireceksiniz. Bu bana göre çok yanlış.
Peki, Millet İttifakı ile kurulduğu günden beri geçen şu kısacık zamanda nasıl bir ilişki kurdunuz? “Bu mahalle bize pek uygun değil, keşke Cumhur İttifakı’na katılsaydık” diye düşündüğünüz oldu mu hiç?
BAŞKANLIK SİSTEMİ DEVAM ETSE BİLE PARLAMENTO YÜRÜTMEDEN KESİNLİKLE DAHA GÜÇLÜ OLMALI’
Siz de parlamenter sisteme dönüşülmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Parlamenter sisteme de geçebiliriz. Biz, “Başkanlık sistemi devam etse bile parlamento yürütmeden kesinlikle daha güçlü olmalı, cumhurbaşkanını sorgulayabilmeli” dedik. Bir defa yeniden Anayasa değişikliğine gidilecek. Eğer Meclis’te yeterli çoğunluk sağlanırsa ve cumhurbaşkanlığını ben kazanırsam veya bu taraftaki bir parti kazanırsa; süratle Meclis’te yeni bir Anayasa değişikliği çalışması başlayacak, kamuoyuna gidilecek ve bu sistemin değişmesi için bir gayret gösterilmiş olacak.
Hükümetin bu konudaki, “Halk bu sistemi onayladı. Artık siz halkın onayladığı sistemi niçin geriye çevirmeye çalışıyorsunuz?” eleştirisine ne diyorsunuz?
Bir defa seçimde birtakım endişeler var, biz bunun üzerine gitmedik. Hakikaten yüzde 51.5 civarında bir şey oldu mu, yoksa bu biraz daha geri mi? Üzülerek söylüyorum ama bu endişe var. Ayrıca toplumun yarısı da bu sistemi istemiyor. Bu arkadaşlar, bunu hiç görmek istemiyorlar. Yarın bu şartlar değişir de kendileri yüzde 49’da kalırlarsa ne diyecekler, emin olun buna da topyekûn karşı çıkacaklar. Seçimi kaybederse AK Parti de bu sistemin değişmesini ister.
‘MECLİS’İ ALSAK BİLE SİSTEM KİLİTLENMEZ’
“Cumhurbaşkanı Erdoğan seçilir ama Meclis’teki çoğunluğu muhalefet alırsa ne olur?” tartışmaları var. Kimileri “Bu yeniden seçime neden olur”, kimileri “Sistem krizine yol açar” diyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?
Sistemin kilitlenecek bir tarafı yok, bu tamamen uydurma bir iddia. Bütün yetki cumhurbaşkanında. Meclis’in şu anda bir yetkisi yok. 3’te 2 çoğunluk olursa kararlar alabilir ama şimdi cumhurbaşkanının önünü kesecek bir mekanizma yok. Cumhurbaşkanı kararnameler çıkaracak, devlet sistemini değiştirebilecek; cumhurbaşkanı tek kişi. Bizim itirazımız da zaten buna. Yoksa bugünkü sistem içinde Meclis’te, eğer bir yerde 350, öbür tarafta 250 milletvekili olsa bu cumhurbaşkanının icraatlarını engelleyecek bir yapı değil. Cumhurbaşkanı bu durumdan ancak psikolojik olarak etkilenir.
meclis, erdoğan, cumhurbaşknı, temel karamollaoğlu