Prens’ten, Kaşıkçı sonrası uluslararası kampanya

03 Aralık 2018 11:48

Türkiye'nin gündemde tutmasıyla uluslararası alanda tartışılır hale gelen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı, G-20 zirvesinde geri planda kalırken, Suudi Prens Selman'ın, 22 Kasım'dan bu yana birçok Arap ülkesini de ziyaret ederek bir kampanya gerçekleştirdiği belirtildi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman , Türkiye’nin girişimleriyle uluslararası düzeyde tartışılır hale gelen ancak henüz tam olarak çözülemeyen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayından sonra, çoğunluğu Arap ülkelerinden oluşan bir uluslararası kampanyayı tepkilere rağmen sürdürüyor.

G-20 zirvesi gittiği Arjantin’de liderler tarafından dışlanmayan ve birçok önemli görüşme yapan Selman, zirve sonrasında Cezayir’e gitti. Veliaht olarak atanmasının ardından Cezayir'i ilk kez ziyaret eden Selman'ı başkentteki Cezayir Houari Boumediene Havalimanı'nda Başbakan Ahmed Uyahya ve bazı kabine üyeleri karşıladı.

Cezayir resmi radyosunun haberine göre, MBS Cezayirli yetkililerle iki ülke arasında iş birliği, petrol piyasasındaki gelişmeler ve Arap dünyasını ilgilendiren bazı konuları görüşecek.

TOPLAM YEDİ ÜLKEYE GİTTİ

Selman Cezayir öncesinde de, 22 Kasım'da Kaşıkçı cinayetinin ardından ilk yurt dışı turuna çıktı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır, Tunus, Arjantin'i ziyaret etmiş ve son olarak da Moritanya'ya gitti.

G-20’DE NEDEN KONUŞULMADI?

Bu arada G-20 zirvesinin 2020 yılında, Suudi Arabistan’da yapılmasının kararlaştırılması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arjantin’deki zirvede Kaşıkçı konusunun konuşulamadığını belirterek, bu nedenle bu konuyu basın toplantısında dile getirdiğini ifade etti.

Erdoğan, şunları söyledi:

“Kaşıkçı cinayeti üzerinde, yuvarlak masada ciddi manada durulmadı. Biz de bunu basın toplantısında gündeme getirelim istedik ancak liderler zirvesinde Kanada Başbakanı Trudeau bunun üzerinde durdu, az da olsa durdu. Fakat Muhammed Bin Selman verdiği cevapta suç sabit olmadıkça kimse suçlanamaz gibi bir ifade kullandı. Ne yazık ki biz de fırsatı yakalayamadık çünkü başkan akabinde Macron’a söz verip ondan sonra oturuma geçmemiz lazım dedi. Bizler de konuşsaydık ben orada bütün bu delillerin neler olduğu konusu üzerinde ayrıca duracaktım. Bu olmayınca biz basın toplantısını ona ayırdık.”