Meclis kürsüsüne 1 Mayıs kutlaması sansürü
30 Nisan 2019 19:12
TürkiyeGündemi/Hülya Karabağlı-TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Türkçe’nin dışında İngilizce, Almanca, Kürtçe ve Arapça dillerinde ‘Yaşasın 1 Mayıs’ sözleri tutanaklara (X) olarak geçti.
TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Türkçe’nin dışında İngilizce, Almanca, Kürtçe ve Arapça dillerinde ‘Yaşasın 1 Mayıs’ sözleri tutanaklara (X) olarak geçti. Tanal’ın kürsüden 4 ayrı dilde yaptığı kutlama sözcükleri tutanaklarda şöyle yer aldı.”Yarın 1 Mayıs, işçinin, emekçinin bayramıdır biz diyoruz. Farklı dillerden ben 1 Mayısı kutlamak istiyorum: Yaşasın 1 Mayıs diyoruz. Yaşasın 1 Mayıs yiyoruz. "…"(x)diyoruz. "…"(x)diyoruz. "…"(x)diyoruz. “
Genel Kurul’da arabuluculuk konusunda yaşanan sorunları da dile getiren Tanal’ın konuşması şöyle:
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, ara buluculukta -tabii ki Mecliste tartışıldığı zaman hep bunu dile getirdik- şu anda yaşanan sorunların başında gelen, bir, ara bulucunun tarafsız ve eşit olması gerekirken işveren sendikaları ara buluculuk merkezleri kurmuş durumda, ticaret odaları ara buluculuk merkezleri kurmuş durumda ve sanayi odaları ara buluculuk merkezlerini kurmuş durumda.
Ara buluculuk ilkelerinin başında tarafsızlık ve bağımsızlık olması gerekirken sendikaların, ticaret odalarının, sanayi odalarının bu şekilde ara buluculuk kurması, ara buluculuk merkezlerini kurması; bir, rekabeti ihlal ediyor; iki, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesini zedelemiş oluyor. Öncelikle, bu ara buluculuk merkezlerinin bu şekilde taraf olabilecek olan kurum ve kuruluşlar tarafından kurulmasının yasaklanması gerekmektedir.
İkinci bir başka sorun, aynı şekilde, yine bazı kurumsal firmalar belirli ara buluculuk merkezlerini kurarak kendi bünyesinde, ücret karşılığı ara bulucu çalıştırmaktadırlar. Bu ise yine aynı şekilde, ara bulucunun tarafsız ve bağımsızlık ilkesine zarar getirdiği gibi bu rekabet hukukuna da aykırılık teşkil etmektedir.
Yine, aynı şekilde, ara buluculukla ilgili dava şartı olan… Mesela gerek iş hukukundaki gerek Ticaret Kanunu'ndaki ara buluculukta zorunlu dava şartı hükümleriyle ilgili olarak altı ayı aşan gecikmeler nedeniyle ara bulucular bugüne kadar ücretlerini alamamaktadırlar. Neden? Çünkü Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi şunu söylemektedir: Ara bulucuların paralarını alabilmeleri için ilk önce serbest meslek makbuzunu kesmelerini istiyorlar, serbest meslek makbuzunu kestikten sonra gecikmeli olarak parayı ödüyorlar. Tabii ki serbest meslek makbuzu keserken ara bulucular KDV'sini ödemek zorunda kalıyor. Ancak, birincisi avukatlar yani hukuk fakültesi mezunları ara bulucu olabiliyor, ikincisi ise kamu görevi olan hukuk fakültesi mezunu olabilenler ara bulucu olabiliyorlar. Ancak, kamu görevi yapan ara bulucular ise serbest meslek makbuzunu kesmiyor, diğer ara bulucular serbest meslek makbuzunu kesiyor ve bu da arada bir eşitsizliği gündeme getiriyor. Ara bulucu olan kamu görevlileri makbuz kesmediği hâlde diğer ara buluculardan makbuzun kesilmesi mağduriyete yol açmaktadır. Bu uygulamanın…. Nasıl bilirkişilerde makbuz kesmiyorsak, nasıl tanıklardan makbuz kesmiyorsak, ödeme yapıldığı zaman kamu görevlisi ara buluculardan gelir vergisi nasıl kesiliyorsa aynı şekilde ara bulucularda da bunun kaynaktan kesilmesi lazım, makbuzun kesilmemesi gerekir. Buna ne diyoruz? Adaletin KDV'si olmaz diyoruz. Adaletin KDV'si olmayacağına göre, bu makbuzların da kesilmemesi gerekmektedir.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Değerli arkadaşlar, zorunlu ara buluculukta, burada mesela gerçekten bazı firmalar var elimizde. Firmalar dava konusu edilmeyecek çok küçük olan miktarları dahi zorunlu ara buluculuğa müracaat ettikleri için sistemi kilitliyorlar. Burada ara buluculuk nedeniyle eğer ticari işse 1.340 TL devlete ödemekte, ticari iş değilse eğer, iş hukukunu ilgilendiriyorsa 680 TL ödemekte. Gerçekten, bedeli, rakamı dava edilmeyecek, çok cüzi, işte, 1-2 TL için bu şekildeki olaylarla ilgili bir başvurunun bir ücret olarak getirilmesinde yarar var.
Aynı şekilde, iş davalarıyla ilgili… Eğer gerçekten amacımız bunları, nizayı bir an önce sonlandırmak ise iş davalarıyla ilgili, işçinin yanında zorunlu avukatlığı getirmek lazım. Zorunlu avukatlığı getirirsek işçiler mağdur olmaz. Buna bir örnek de eğer verecek
MAHMUT TANAL (Devamla) - Tamamlamak için…
İnşaat firmaları yurt dışına işçileri götürmekte. Türkiye'ye getirmeden önce diyor ki: "Benim ara bulucum var. Sen eğer bu konuların bir daha dava konusu edilmemesi için ara bulucu tutanağını imzalarsan ben sana uçak biletini alacağım, Türkiye'ye getireceğim." Yoksa yurt dışından vatandaşımız Türkiye'ye gelememektedir. Baskı nedeniyle işçiler mecburen yurt dışında bu ara buluculuk belgesini imzalamak zorunda kalıyorlar. Diyeceksiniz "Bu nasıl oluyor?" İşverenin bir tane temsilcisi orada oluyor, maille bu ara buluculuk belgesini gönderiyorlar. Vatandaşımız, işçimiz bu şekilde mağdur olmuş durumda. Yani burada, ara buluculukla ilgili alternatif bir uyuşmazlık yöntemi olarak getirilmiş durumda ancak 6 trilyonluk, 10 trilyonluk davayı ticaret mahkemesinde kim görüyor? Üçlü heyet hâkim görüyor. Burada tek ara bulucuya gönderilmesi doğru değildir, bunu en azından bir heyet mahiyetinde çalışan bir ara bulucuya göndermek lazım. Ve bu ara buluculukla ilgili denetim mekanizması çok yetersiz. Mevcut olan ara buluculuk 100 kişilik…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Başkanım, biraz da sürem geçmiş.
BAŞKAN - Toparlayın hadi, toparlayın tamam.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ara bulucuların denetimiyle ilgili husus da şu: Şu anda ara buluculuğa kayıtlı olan 10 bin kişi var. 10 bin kişi kayıtlı ancak bunun denetimi sadece 2 hâkim ve 1 genel müdürle yapılmaktadır. Mevcut olan Arabuluculuk Yasası bu denetim sanki 100 kişi ara bulucu olacakmış gibi düzenlenmiş durumda. Şu anda 10 bin kişi ara bulucu ve aşağı yukarı 30 ve 40 bine yakın kişi de bunun eğitimini almış durumda. Yakında bunun sınavı olacak. Mevcut olan bu denetim yetersiz. Denetim için önerimiz şu: Bu denetimi bakanlık dışında Türkiye Barolar Birliğine veyahut da barolara da bu denetimi vermek lazım. Aksi takdirde bu şekildeki mevcut olan, yürüyen bu sistem şu anda tıkanmış durumda. Yeteri kadar, tam anlamıyla yasa koyucunun burada bu yasayı tartışırken, yasayı yaparken bu o amaç doğrultusunda kullanılmamakta.
Yarın 1 Mayıs, işçinin, emekçinin bayramıdır biz diyoruz. Farklı dillerden ben 1 Mayısı kutlamak istiyorum: Yaşasın 1 Mayıs diyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Kesildi mikrofon.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yeter Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (Devamla) - "Yeter" diyorsunuz. Peki, biz yine bu şekilde Sayın Başkana teşekkür ediyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs yiyoruz. "…"(x)diyoruz. "…"(x)diyoruz. "…"(x)diyoruz. Hepinize teşekkürler, saygılarımı, sevgilerimi sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
tbmm, mahmut tanal, 1 mayıs, bülent turan