Keşke bitmeseydi dediğimiz 11 dizi
06 Eylül 2015 18:00
'10 sezon daha olsa, 10'unu da izlerdim' dedirten diziler...
Haberin Galerisi İçin Tıklayın
Ekrandan onlarca, hatta yüzlerce hikâye geçti ve geçiyor. Kimi yıllarca hikâyesini devam ettirirken, kimi vaktinden çok önce ekranlara veda ediyor. Veda ediyor etmesine ama çoğu zaman yıllardan daha fazla etki bırakıyor zihinlerde… Yıllarca hatırlanıyor, tekrar tekrar izleniyor. Tadı damağımızda kalıyor kısacası… Peki, ekran yolculuğu kısacık olmasına rağmen unutamadığımız diziler hangileri?
11. Kayıp Şehir ( Kanal D )
Yayınlandığı bölümden itibaren seyircinin gönlünde yer eden ve gerçekten çok güçlü bir kitle oluşturan Kayıp Şehir, yaşadığı gün değişiklikleri sonucunda kan kaybederek erken final yapmış ve hepimizi çok ama çok üzmüştü. Her sahnesi bizlere ayrı bir hatıra olarak kalan Kayıp Şehir, ekranın kısa süren ama unutulmaz dizilerinden…
10. Mutlu Ol Yeter ( ATV )
Henüz tanıtımları ile dahi seyircisini heyecanlandırmayı başaran Mutlu Ol Yeter, ekran hayatı çok kısa sürmesine rağmen çok sevilen dizilerden bir tanesi oldu. İstasyon mahallesinin sıcak atmosferi ve çok çılgın ama çok bizden insanlarıyla Mutlu Ol Yeter’i apayrı bir yere koyduk. Hikâyenin en güzel yerinde bitmesi ile kalbimizde yara, içimizde sızı!
9. Benim Adım Gültepe ( Kanal D )
Benim Adım Gültepe, o kadar erken ve o kadar eksik bir final yaptı ki izleyen herkesin kalbinde bir iz, bir yara bıraktı. Final yapması üzdü ama hikâyenin yarım kalarak final yapması her şeyden fazla üzdü. Her karakterin kendine özgü ve derinlikli hikâyesiyle kısacık bir sürede her kesimden kitle edinmeyi başardı. Çok sevdik be Gültepe!
8. Leyla ile Mecnun ( TRT 1 )
Herkesin kendi çölünü keşfettiği dizi Leyla ile Mecnun’u muhtemelen daha senelerce izlesek doyamayacak ve yine senelerce izlesek ilk günkü kadar heyecanlanacaktık. İsmail Abi’sinden İskender Baba’sına, Mecnun’undan Yavuz’una kadar her karakterini kalbimizde bambaşka yerlere koyduk. Çok sevdik ama çok eksik kaldık be hafız!
7. Ulan İstanbul ( Kanal D )
Bir yaz günü tanıştığımız Ulan İstanbul’un bu denli hayatımızda yer edeceğini tahmin edebilir miydik? “Çok eğleneceğiz!” diyerek çıktık yola ve gerçekten çok eğlendik, aşkın en masum halini yaşadık ve gerçek dostluklarla tanıştık. Her repliğini ezberleyip, her şarkısını replay tuşuna işkence edercesine dinledik. Ama bir şeyler, bir şekilde ters gitti ve Ulan İstanbul’u daha senelerce izlemeyi hayal ederken erkenden veda ettik. Geri dönüp baktığımızda buruk bir tebessümle hatırlayacağız Ulan İstanbul’u…
6. Kardeş Payı ( Star TV )
Zekice yazılmış diyalogları ve esprileri ile seyircisinin gözbebeği olan Kardeş Payı da tadını damakta bırakıp ekranlara vaktinden erken veda eden efsanelerden… Yayınlandığı her bölüm temposunu ve kalitesini koruyan Kardeş Payı’nı unutmak mümkün mü? Kahkahalarla güldüren ama “Ağlattık mı da en iyi biz ağlatırız!” diyen bu güzide ve özel diziyi aldık kendimize ayırdık. Ne diyelim o zaman? “Allah belasını versin o sabah 5'lerin, uyumazsınız ama çok rüya görürsünüz.”
5. Kayıp ( Kanal D )
Türk televizyonlarının en özenli işlerini listeleseydik eğer Kayıp kafadan ilk 3’e girerdi. İlk bölüm ile son bölümün arasındaki bağlantı, senaryosundaki başarılı kurgu ve uyumlu kadrosu ile sosyal medyada büyük bir kitleye ulaştı Kayıp… Ama “Gün değişiklikleri sonucu kan kaybına uğramak” illetinden yakasını kurtaramadı ve ekrandaki hikâyesini tamamlayamadan veda etmek zorunda kaldı. Ekran yolculuğu kısa süreli de olsa biz Kayıp’ı çok sevdik, benimsedik ve üzerinden yıl geçmesine rağmen hala ilk günkü heyecanla kendisini izletebildiği için teşekkür ediyoruz!
4. Beş Kardeş ( Kanal D )
Leyla ile Mecnun ekibinin yaptığı her şey çok özeldir ve sorgusuz sualsiz güveniriz, “İşin içinde bu ekip varsa her şey güzeldir!” deriz bir saniye bile düşünmeden… Beş Kardeş de bizlere bu güveni veren dizilerden biriydi. Bir şeyler ters gitti, “Bu sefer düzelir,” dedik ama düzelmedi ve Beş Kardeş’e de kısa sürede veda ettik. Uçurumdan yuvarlanan o kamyonla birlikte bizim de hayallerimiz patladı gitti.
3. Merhamet ( Kanal D )
Merhamet, şüphesiz ki ekranlardaki en özel hikâyelerden bir tanesiydi. Narin ve Deniz’in dostluğu, Sermet’in aşk ile nasıl değiştiği, Fırat’ın Narin’e olan bitmeyen aşkı ve hatta Irmak’ın hikâyesi ile kendisine öyle bir çekti ki seyircisini, adını ekran efsaneleri arasına altın harflerle yazdırdı. Unutulmaz finali ile de hafızalara kazındı! Erken bitmesine mi, Sezen Aksu’nun Kavaklar’ını her dinleyişte ağlayacak olmamıza mı yanalım?
2. Suskunlar ( Show TV )
Suskunlar, ekran efsanelerinden bir tanesi… Kısa bir cümleyle tanımladım ama Suskunlar’ın seyircisinde yarattığı etki hiçbir zaman bu kadar sıradan bir cümleyle anlatılacak kadar az olmadı. Yarattığı farkındalığı bir yana koyarsak, orijinal karakterleri ve hikâyesiyle seyircisini her bölüm daha da mest eden, unutulmaz ve efsaneleşmiş bir dizi Suskunlar… Öyle ki bir ilke imza atarak Game of Silence adıyla ABD’ye uyarlanan ilk Türk dizisi oldu. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen Suskunlar, adından daha çok bahsettireceğe benziyor!
1. Şeref Meselesi ( Kanal D )
Şeref Meselesi, genç kadrosu ve sağlam hikâyesi ile ilk andan seyircisinin dikkatini çekmeyi başardı. Her karakterin kendine has sebepleri vardı ve hiç kimse tam manasıyla haklı ya da haksız değildi. Herkesi anladık, herkese hak verdik, bazen birine diğerinden daha fazla kızdık ama Yiğit’in intikam hikâyesini, aşkını ve dostluklarını izlemek her seferinde büyük keyif verdi. Lakin Şeref Meselesi’ne de hayal ettiğimizden daha erken veda ettik, unutulmazlarımız arasına ekledik.
beş kardeş, kayıp şehir, suskunlar, şeref meselesi