HDP'den 1915 olayları araştırılsın önergesi
24 Nisan 2019 12:13
HDP Diyarbakır Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Garo Paylan, 24 Nisan 1915 olayları için TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi verdi.
“Dünyanın her tarafına saçılmış Türkiyeli Ermeniler, 104 yıldır adalet
beklemektedir”
Hülya Karabağlı / TurkiyeGundemi.com
Garo Paylan, 24 Nisan 1915 tarihi ve sonrasında tutuklanıp
katledilen tüm aydınların akıbetinin araştırılması, naaşlarının nerede
bulunduğunun tespit edilmesi, cenazelerin usulüne uygun
defnedilmesinin büyük suçla yüzleşmek adına önemli adımlar olacağına
dikkat çekti.
“Dünyanın her tarafına saçılmış Türkiyeli Ermeniler, 104 yıldır adalet
beklemektedir. Bu adalet ancak, Türkiye halklarının vicdanında ve
Türkiye’nin meclisinde sağlanabilir” diyen Paylan’ın TBMM
Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesi ve gerekçesi şöyle:
“Yaklaşık 250 Ermeni tutuklandı”
24 Nisan 1915 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti
İstanbul’da; aralarında siyasetçi, şair, yazar, gazeteci, eğitmen,
yayıncı ve sanatçıların olduğu yaklaşık 250 Ermeni aydın tutuklanarak
Ankara Ayaş ve Çankırı’ya gönderilmiş; bu kişilerden Dr. Rupen
Çilingiryan (şair), Taniel Varujan (şair), Siamanto (şair), Dr.
Nazaret Dağavaryan (bilim insanı), Armen Doryan (şair ve gazeteci),
Şavarş Krisyan (gazeteci), Yenovk Şahen (tiyatro sanatçısı), Rupen
Zartaryan (yazar ve gazeteci), Krikor Zohrab’ın (yazar ve Osmanlı
mebusu) da aralarında bulunduğu büyük kısmı öldürülmüştür.
Bu aydınlardan şair ve askeri doktor Dr. Rupen Çilingiryan (Rupen
Sevag) (1885 Silivri) 22 Haziran 1915’te gözaltına alınır ve altı
günlük bir yolculuktan sonra, 30 Haziran 1915’te Çankırı’ya ulaşır.
Çilingiryan’a, ne tutuklandığı sırada, ne de sürgün yerinde herhangi
bir suçlamada bulunulmuştur. Dr. Rupen Çilingiryan, kendisi gibi ünlü
bir şair olan, Taniel Varujan (1884, Sivas) ve bir kaç sürgün
arkadaşıyla, Çankırı’dan Ayaş’a götürülmek üzere yola çıkarılır ve 26
Ağustos 1915’te, Çankırı’nın Kalecik’e yakın olan hududu dahilinde
Kayalıdere mevkiinde, Tüney Köyü yakınında öldürülür. Belgeler,
Çilingiryan, Varujan ve arkadaşlarının katillerinin ve
azmettiricilerinin hükümetin girişimleriyle korunduğunu ve serbest
bırakıldığını göstermektedir.
Önemli bir yazar ve İstanbul mebusu olan Krikor Zohrab, 21 Mayıs
1915’te İstanbul’da tutuklanmış, Diyarbakır’da Divan-ı Harp’te
yargılanmak üzere trene bindirilmiştir. Çeşitli sürgün yerlerinden
sonra Urfa’ya getirilen Zohrab, burada çeteciler tarafından
öldürülmüştür.
Araştırmacı-yazar ve Sivas mebusu da olan Nazaret Dağavaryan, 24 Nisan
1915’te İstanbul’da tutuklanarak Ayaş’a sürgün edilmiş, ardından
Divan-ı Harp’te yargılanması için Diyarbakır’a gönderilmek üzere yola
çıkarılmıştır. Adana, İslahiye, Urfa güzergâhının ardından Siverek
yakınındaki Karacaören mevkiinde Teşkilat-ı Mahsusa’ya bağlı çeteler
tarafından öldürülmüştür.
Belirtilmelidir ki soykırım sırasında katledilen Ermeni aydınlar, hem
Osmanlı aydınlanması, hem Ermeni edebiyat, kültür ve eğitim hayatının
gelişmesi için çalışmalar yürüten, kalıcı eserler üreten kişilerdi.
Yoklukları, yaşadıkları topraklara ve Ermeni yazın ve kültür hayatına
büyük sekte vurmuştur.
24 Nisan 1915 tarihindeki tutuklamaların ardından, Osmanlı Devletini
yöneten cuntanın kararıyla, Ermeni halkı tarihi topraklarından
sürüldü. Büyük bölümü yaşadıkları şehirlerin civarında ve tehcir
yollarında katledildi. 1915’te yaşanan kayıplar geri döndürülebilir
olmasa da; ortak hafızada yer eden acıları birlikte sahiplenmek ve
birbirini iyileştirmeye çalışmak bir arada yaşama kültürü adına çok
kıymetlidir. Meclisimiz; Osmanlı ve Ermeni halkının aydınlanması için
mücadele veren, eğitim kurumlarını ayakta tutan, yazan, üreten,
düşünen ve bu topraklarda öldürülen aydınların haklarını teslim
etmeli, onların anılarını yaşatmalıdır.
24 Nisan 1915 tarihi ve sonrasında tutuklanıp katledilen; Dr. Rupen
Çilingiryan-Sevag, Taniel Varujan, Keğam Parsağyan, Dikran Çögüryan,
Nazaret Dağavaryan, Krikor Zohrab ve katledilen tüm aydınların
akıbetinin araştırılması, naaşlarının nerede bulunduğunun tespit
edilmesi, cenazelerin usulüne uygun defnedilmesi, büyük suçla
yüzleşmek adına önemli adımlar olacaktır.
Dünyanın her tarafına saçılmış Türkiyeli Ermeniler 104 yıldır adalet
beklemektedir. Bu adalet ancak, Türkiye halklarının vicdanında ve
Türkiye’nin meclisinde sağlanabilir. Ermeni halkının büyük felaketinin
görüşülmesi gereken meclis, öncelikle Türkiye’nin meclisi olmalıdır.
Bu kapsamda Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz.
hdp, garo paylan, ermeni olayları, 1915 olayları