Google'u bıraktı Meral Akşener'e geldi
15 Ekim 2017 11:10
Silikon Vadisi’nde Google tarafından adeta kapılmış, milyar dolarları yöneten bir koltuk ona verilmiş. Şimdi anaokulu öğretmeni olan eşiyle birlikte bavulunu toplayıp, kariyerini arkasında bırakıp Türkiye’ye geldi.
◊ Sizin hikâyeniz nerede başladı?
- 1980’de, Ankara’da. Annem röntgen teknisyeni, babam doktor. Orta sınıf bir aileden geliyorum. Beni çok özgür büyüttüler. En önemlisi özgüven verdiler.
◊ Sahiden söylenildiği gibi dâhi misiniz?
- Kendimle ilgili böyle konuşamam.
◊ Erken konuşup, erken okuma-yazma öğrenmişsiniz.
- Evet, üç yaşımdayken kendi kendime okuma-yazma öğrendim. İlkokula İzmir’de başladım. Birinci sınıf maceram, öğretmenlerimin “Bizim öğretebileceğimiz bir şey yok” demesiyle sadece bir ay sürdü. Direkt ikinci sınıfa geçtim.
◊ Sonra?
- Lise ikinci sınıftayken master tezi düzeyinde gösterilen Soma Termik Santralı’nda atık küllerin içindeki yanmamış kömürlerin geri kazanımı ve kül dağlarının çevresel etkileri konulu bir proje geliştirdim. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’ne girdim. Sonra Amerika’ya gittim ve Massachusetts Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptım. 2003'te tüm dünyadan yılda en fazla iki kişinin kabul edildiği Stanford Üniversitesi'ndeki işletme doktorası pazarlama programına tam burslu olarak girdim.
◊ O kadar insan arasından neden seçildiğinizi biliyor musunuz?
- O zaman ‘yanlışlıkla seçtiler’ diye düşünmüştüm. Çünkü piyango gibi bir şey. (Gülüyor) Ama Stanford’a gittiğimde anladım ki, hem akademik anlamda çok başarılı bir kurum hem de neredeyse profesyonel anlamda sanatçı ya da sporcu çıkarma yönü var. Örneğin ben Stanford’a başvurduğum sırada okul başarılarımın yanı sıra el çeperinden insan tanıyan biyometrik sistem geliştirdim. Neredeyse profesyonel düzeyde müzik yaptım.
◊ Google’dan ne zaman teklif aldınız?
- 2007’de, henüz doktora programını bitirmemiştim. ◊ Stanford’a gittiniz, oradayken Google tarafından keşfedildiniz. Aynı siz, Türkiye’de bir üniversitede okuyor olsaydınız, o sırada büyük bir şirket sizi keşfeder miydi?- Hayır, keşfetmezdi. Yurtdışına gittiğiniz zaman sizin ederiniz topluma kazandırdığınız değer kadar. Kim olduğunuzun önemi yok. Toplum değerinizin karşılığını veriyor. Liyakat kıymetli bir şey. Tabii hayal kurmak da daha kolay oluyor o zaman. Ama Türkiye’de açık 10 pozisyon varsa birinde liyakat aranıyor. Diğeri eş-dost-akraba...
Türkiye için çalışacağım
◊ Şimdi tası tarağı toplayıp Türkiye’ye döndünüz, öyle mi?
- Aynen, eşimle beraber geldik. Google’daki görevimi dondurdum. Birkaç aya kadar o da bitecek. Tamamen ayrılmış olacağım. Ve burada Türkiye için çalışacağım.
◊ Tam göreviniz neydi Google’da? Neyi bırakıp geldiniz?
- Google reklam satarak yılda yaklaşık 90 milyar dolar kazanıyor. En büyük reklam veren müşterilerimizin harcamalarının analizi üzerine çalışıyordum. Bu şirketlerin CEO ve CMO mertebesinde yılda 10-15 milyar dolarlık reklam bütçesi yöneten yöneticilerine danışmanlık yaptım.
◊ Meral Akşener’in lideri olduğu yeni partide görev alacaksınız. Teklif kimden geldi?
- Ben aradım. Meral Abla’nın Türkiye’deki parlamenter demokrasiyi güçlendirmek adına verdiği çabayı izliyordum. Benim de kafamda insanlara nasıl ulaşabiliriz, parlamenter demokrasiyi nasıl anlatabiliriz gibi bir dolu proje vardı. Mesleğimden dolayı insan hedefleme konusunda uzmanım. Bir şekilde Meral Abla’ya ulaştım.
◊ Meral Abla mı diyorsunuz?
- Evet.
◊ Ne dediniz kendisine?
- “Sizin inanılmaz takipçiniz var. Tabanda karşılığı görülüyor. İkna gücünüz de var. Bir sonraki adıma nasıl taşıyabiliriz, bu konuda destek olmak istiyorum” dedim. Bu da sosyal medya kullanımını artırarak yapılabilirdi. İnsanlar salonlarda konuşamıyor, ışıkları kapatılıyordu, sokaklarda yürüyemiyordu. Biz de reklam kampanyası hazırladık. “Madem sokakta yürüyemiyoruz, Twitter ve Facebook’ta yürürüz” diye... Viral kampanya aldı başını yürüdü.
◊ Bunu neden yaptınız?
- Parlamenter demokrasi bizim için çok önemli, bir şeyler yapmamız lazımdı. Geldim Türkiye’ye, bu konularda bire bir çalıştık Meral Abla’yla.
◊ Birçok siyasi parti var. Neden Meral Akşener’i tercih ettiniz?
- Ben bir politikacı değilim. Arkamda getireceğim milyonlarca oy yok. Para da yok. Bugüne kadar siyasette gördüğüm, liderlere biat edildiği ve karşılığında ödüllendirildikleri. Meral Abla bende başka bir şey gördü. Elimi taşın altına koyacağımı, azimli olduğumu... Liyakate kıymet verdiğini gördüm. Ve inanın, bu parti böyle kuruluyor.
◊ Orada gayet iyi bir hayatınız var. İşiniz, kurulu düzeniniz, eşiniz... Burada yaşamıyorsunuz bile. Parlamenter demokrasiyi korumak size mi kaldı?
- Şuna benzetiyorum: Mesela annenizin size hayat boyu çok emeği geçmiştir. Annemizin başına bir şey geldiği zaman, toplantıdaysak oradan çıkıp yanına koşuyoruz, başka ülkedeysek hemen uçağa atlıyoruz. İkinci kez düşünüyor muyuz? Hayır. Kimse bize madalya veriyor mu? Hayır. Gerek var mı? Hayır. O, öyle bir refleks. Ben burada devlet okullarında, Anadolu lisesi, fen lisesi, Boğaziçi’nde okudum. Türk müzik aletlerini çok severim. Burası benim vatanım. Sıkıntı durumunda anneme koşar gibi koştum vatanıma...
google, anadolu lisesi, boğaziçi, madalya, meral kşener, taylan yıldız, fen lisesi