Eski MB Başkanı: Rezervler ekside

14 Mayıs 2019 13:37

Merkez Bankası Eski Başkanı Yılmaz, “Bugün Türkiye ekonomisini yönetenler 2002 yılında Türkiye ekonomisini aldıkları noktanın gerisine düşürdüler. ” dedi.

MB Eski Başkanı Yılmaz, “Bugün Türkiye ekonomisini yönetenler 2002 yılında Türkiye ekonomisini aldıkları noktanın gerisine düşürdüler. AK Parti iktidarı devraldığı dönemde ekonomiyi o noktaya getiren koşullardan ders çıkarmadığı gibi tarihsel olarak geçmişteki siyasi tavırlardan da ders çıkarmamış.” açıklamasını yaptı.

EKONOMİDE BELLİ BİR PROGRAM YAPILMIYOR GÜNLÜK KARARLAR ALINIYOR

Eski Merkez Bankası Başkanı ve İyi Partili Durmuş Yılmaz RS FM’de yayınlanan Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına katıldı. Durmuş Yılmaz, ekonomide alınan tedbirlerin belli bir program çerçevesinde olmadığını, günübirlik kararlar alındığını belirtti.

KURALA DAYALI BİR EKONOMİ YERİNE DURUMA DAYALI BİR EKONOMİ

MB Eski Başkanı Yılmaz , “Karar alıcılar ‘dengeleniyoruz’ adı verilen bir trene bindiler. Bu trende yol alırken uyuyakaldılar. Uyandıklarında karanlık bir tünelde olduklarının farkına vardılar ve çaresizlikle yerleşik kuralları bertaraf ederek ülkeyi kurala dayalı bir ekonomi olmaktan duruma dayalı bir toplum olmaya yönelttiler. Can havliyle tutarsız kararlar aldılar. Şeffaflık, hesap verebilirlik ortadan kalktı” dedi.

TÜRKİYE’NİN REZERVLERİ EKSİDEDİR

“Türkiye’nin rezervleri eksidedir” Arka kapı politikalarıyla faiz konusunda, döviz kuru konusunda hesaba kitaba gelmeyen işler yapılmaya başlandığını söyleyen Yılmaz, “Sanki bunu piyasa bilmeyecekmiş gibi kamu kaynaklarını aldılar, dövizleri kamu bankalarına verdiler, bankalar da bunu sattılar. Dolayısıyla bugün ortaya çıktı ki Türkiye’nin rezervleri eksidir. Vadesi gelen swap işlemlerini düştüğünüzde karşılıklı bir şey kalmıyor” diye konuştu.

EKONOMİYİ 2002’NİN GERİSİNE DÜŞÜRDÜLER

AK Parti’nin geçmişten ders almadığını belirten MB Eski Başkanı Yılmaz, “Bugün Türkiye ekonomisini yönetenler 2002 yılında Türkiye ekonomisini aldıkları noktanın gerisine düşürdüler. AK Parti iktidarı devraldığı dönemde ekonomiyi o noktaya getiren koşullardan ders çıkarmadığı gibi tarihsel olarak geçmişteki siyasi tavırlardan da ders çıkarmamış.” açıklamasını yaptı.

ARTIK SİSTEM SORUN ÇÖZMÜYOR, ÇÜNKÜ SORUNUN KENDİSİ

“Artık bu sistem sorunları çözmeye yetmediği gibi bizatihi kendisi sorunların sebebi. Sistemi tartışmadan, bakan değiştirmeyle, vesaire ile içine girilen karanlık tünelden çıkmak mümkün değil” dedi.

ORTADA BİR NAKİT YOK

Kamu bankalarının döviz sattığı iddialarını da değerlendiren Durmuş Yılmaz, “Şu anda Türkiye’de bankacılık sisteminde önemli miktarda döviz tevdiyat hesabı var. Ekonomi dolarize olmuş vaziyette. Bankalar topladıkları döviz tevdiyat hesabını nakit olarak tutmuyor. Bunlar kredi yoluyla demire, çimentoya, emtiaya dönüşüyor. Ortada bir nakit yok. Nakit sadece Merkez Bankası’nın elinde var. Piyasanın genel algısı şu. Merkez Bankası repo ile kamu bankalarına Türk Lirası veriyor. Türk Lirası kredi olarak veriliyor. Bu kredi ile döviz alınıyor, döviz de kamu bankalarına repo yapılıyor. Onlar da döviz reposunu satıyorlar” diye konuştu.

Durmuş Yılmaz, Reuters’ın “MB’nin 40 milyar liralık ihtiyat akçesi bütçeye aktarılacak” haberi ile ilgili olaraksa, “Bir insan akşamdan sabaha düşünse, en yanlış iletişim politikasını nasıl uygulayabilirim dese bundan daha kötüsünü bulamaz. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı zaten yara almıştı, bu durumdan çok daha fazla yara alacak” dedi.

FAKİR FUKARANIN SOFRASINDAKİ ZEYTİN AZALACAK

1994 krizinden sonra 2000’e giden süreçte siyasi otoritenin Merkez Bankası’na bağımsızlığını verdiğini şimdi ise bundan vazgeçip, senin kaynaklarına el atıyorum dediğini söyleyen Yılmaz, “Bütçenin durumu belli. İstanbul’da seçim var alınan kaynak buraya kullanacak. Piyasa da elbette buna tepki verecek ve sonuç olarak enflasyon yükselecek. Ekonomi daralacak. Fakir fukaranın sofrasındaki 5 zeytinden üçü gidiyordu, şimdi dördü gidecek” ifadelerini kullandı.