Erken seçim kararı almadan tekrar görüşelim
16 Temmuz 2015 08:48
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, dün Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki AKP heyetiyle bir araya geldikleri toplantıda, “AKP olarak bir erken seçim kararı almadan mutlaka partilere tekrar danışın. Biz tekrar konuşmaya hazırız” dediklerini aktardı.
Dünkü görüşmeyi Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan’a değerlendiren Demirtaş, partisinin olası AKP-CHP koalisyonuna karşı olumlu tutumunu yinelerken, “Koalisyon içinde yer almayız fakat Türkiye’yi krize sokacak pozisyonda olmayız”ifadesini kullandı.
Demirtaş’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Üç ilke: Demokrasi, barış ve adalet
“‘AKP-CHP hangi ilkeler etrafında bir hükümet kurar bununla da ilgileniyoruz’ dedik. Sırf ‘gidin hükümet kurun, bizi ilgilendirmez’ yaklaşımı içinde değiliz. Sorumluluk üstlenmek istiyoruz. Üç ilke ifade ettik. Demokrasi, barış ve adalet. Bunları da kapsayacak bir hükümet protokolü çıkarırsanız öyle bir hükümetin parlamentodaki çalışmasını destekleriz, sert muhalefet yapmayız, yasaları çıkarırken destek veririz, Anayasa yapılırken birlikte yaparız’ dedik.”
Erken seçim demeden önce tekrar partileri ziyaret edin
“Şunu da ifade ettik; Eğer Türkiye gerçekten erken seçime gidecekse tekrar bir araya gelelim. Seçenekleri tekrar değerlendirelim. AKP olarak bir erken seçim kararı almadan mutlaka partilere tekrar danışın. Biz tekrar konuşmaya hazırız. Erken seçim şu an önümüzde duran acil bir görev değil. ‘Görevi Cumhurbaşkanı’na iade edeceğiz, seçim kararı alsın diyeceğiz’ demeden önce tekrar partileri ziyaret edin. Bu çerçevede bizim de kapımız açıktır, bize de gelin. Bitti demeyin, gerekirse birkaç tur yapılsın’ dedik. Başka başka seçenekler tartışılabilir o zaman.”
Başka turlar yapılacaksa kapımız açık
“AKP’nin düşmanı da karşıtı da değiliz. Sonuçta bu 4 partiden bir koalisyon çıkacak ve ülkeyi yönetecek bu parlamento. (Ak Parti azınlık hükümetini destekler misiniz?) ‘Başka turlar yapılacaksa kapımız açıktır’ dedik. O zaman konuşulabilir bunlar. Bir azınlık hükümetinde AKP’yi içeriden veya dışarıdan destekleyecek bir formül hiç konuşmadık. AKP-CHP veya istiyorlarsa MHP ile zorlamalılar. Olmadı ikinci tura, üçüncü tura zorlamalılar. Orada bize de gelmeliler dedik.”
Bunun adı savaş hükümeti
“Sayın Başbakan ‘AKP-MHP koalisyonuna neden savaş hükümeti diyorsunuz’ diye sordu. ‘MHP, şart olarak ‘süreç bitecek’ diyor. Süreci bitirme sözü verip koalisyon kuracaksanız çatışma başlayacaksa bunun adı savaş hükümeti olur. Yoksa biz savaş protokolü oluşturacaksınız demiyoruz’ dedik.”
Sorun Erdoğan meselesi değil, sistem sorunu
“Cumhurbaşkanlığı yetkileri yeni anayasa ile kısıtlanmalı. Meseleyi kişiselleştirmiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil bizim için. Sistem sorunudur. Böyle yaklaşıyoruz. Özel olarak tartışmadık. “
Kuru çağrılarla bu iş olmaz
“Öyle kuru çağrılarla bu iş olmaz. ‘PKK silah bırakmalı’ çağrısı yaptım. Sayın Başbakan bu çağrıyı memnuniyetle karşıladığını, televizyonda söylediklerimde katılmadığı noktalar da olduğunu anlattı. Örneğin Türkiye’nin Kobani’ye yardım etmediği hususuna katılmıyor. IŞİD’e destek verdiği hususuna katılmıyor. Evet PKK silah bırakmalı. Kesinlikle artık silahsızlanma başlamalı. Şehirlerde, yollarda güvenlik sağlanmalı. Ama bunun nasıl olacağı konusunda bir proje ortaya koymalıyız.”
Müzakereden korkulmamalı
“Abdullah Öcalan çok önemli bir aktördür. Sürecin anahtarını elinde tutuyor ve bunu zorla da tutmuyor, kullanmak, o kapıyı açmak istiyor. Dolayısıyla ‘etkili bir aktöre yönelik tutumun daha cesur olması gerekir’ dedik. ‘Müzakereden korkulmamalı’ dedik. Gözlemci heyetler, parlamentonun dahil olduğu süreçler başlamalı. HDP olarak katkı sunalım. Sayın Öcalan da katkı sunacak. Bizden daha etkili olur. Bu kurduğu örgüttür. Hakimdir. Nasıl yapacağını iyi bilir ama bunların hepsi bir müzakere çerçevesinde yürüyebilir. ‘Bu noktada uzlaşamıyoruz’ dedik.”
Her yanlışın karşısında sert HDP muhalefeti görürler
“Bu toplum artık barış istiyor. Kurulacak hükümet de buna kapalı olmasın. Kurulacak hükümetten bunu gözetmesini bekliyoruz’ dedik. (Bu MHP koalisyonuyla olur mu?) Takdir kendilerinin. İnanmak isteriz tabii ki. Çünkü biliyorsunuz ki MHP iktidarında idam kalktı. Çok da karamsar olmayalım. AKP ve MHP meşrudur. Tartışacak halimiz yok. Ama bizi flu gören bir parti Kürt sorununu çözemez. AKP de böyle bir parti ile koalisyon kurmayı göze alıyorsa kendi bilecekleri iştir. Her yanlışın karşısında da sert HDP muhalefeti görürler. “
Süreç hükümet kurulduktan sonra netleşecek
“Her şeyi durduran HDP değil. Cumhurbaşkanı ‘süreç yoktur’ dedi. Hükümet buna uydu. Görüşmeler, İmralı’ya gidişler durdu. Seçim sonrası durum ise AKP’nin yaşadığı şoktan kaynaklanıyor. İlk defa iktidarı kaybetti, şokunu yeni üzerinden atıyor. Çözüm sürecini de etkiledi. Bir gün rayına girecek. Hükümet kurulmadı. Bu belirsizliğin olması doğal bir şeydir. Hükümet kurulduktan sonra süreç netleşmiş olacak.”
Hayır, kimseyi zor günler beklemiyor bu ülkede
(Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ‘PKK’yı zor günler bekliyor’ açıklaması) “Eminim ki PKK’liler bu geceyi uykusuz geçirdiler. 30 yıldır dağda olan bir örgütü neyle korkutuyorsunuz? Ayıptır artık vazgeçin bunlardan. Her gün lüks villalarda, havuzlarda yaşıyorlardı, bundan sonra hükümet baskı yapacak, ne olacak yani. Ölüm olacak, başka ne olacak? PKK’li ölecek, asker ölecek. Anlamı budur. Kimi korkutuyorsunuz bununla? Hayır, kimseyi zor günler beklemiyor, beklemeyecek bu ülkede. Herkesin içi rahat olsun. Dağda evladı olan anaların içi de, askerde evladı olan anaların içi de rahat olsun. Dağdan da indireceğiz o çocukları, askerde olan da tezkeresini alıp evine dönecek. Hiç öyle Bülent Arınç’ın dediği gibi olmayacak.”
Masadan boş kalkmadık
“Bu kadar gerilimden sonra diyalog kanallarının yeniden açılabileceğini gösteren bir önemli, birbirini anlama gayretinin yüksek olduğu iyi bir toplantıydı. Kamuoyu daha umutlu olmalı. Biz de, Ak Parti heyeti de mesafe kat etmek için çaba sarf ettik. Masadan boş kalkmadık. Karşılıklı olarak barış, demokrasi, adalet ilkeleri etrafında konuşmamız gerektiğini teyit ederek ayrıldık. ‘Yeniden çözüm süreci başladı’ diyebilecek durumda değiliz ama düne göre daha iyi bir noktadayız. “
Davutoğlu boş konuşan bir insan değil
“Erdoğan’la Davutoğlu arasında fazla bir fark yok. Rahat rahat Tayyip Bey’le de tartışabilmiştik o zaman. Ahmet Bey konuşmayı seviyor. Hoca yönü var. Boş konuşan bir insan değil.”
KCK ile birlikte karar almıyoruz
“İlle de KCK’nin her dediği HDP’yi bağlar, ya da HDP’nin her söylediği KCK’yi bağlar diye bir şey yok. HDP kendi kararlarını kendisi veriyor ama biz tabii ki KCK açıklamalarını izliyoruz. Gelişmeleri nasıl yorumluyorlar, nasıl hareket edebilirler, bunları her siyasetçinin değerlendirmesi gerekiyor. Yoksa birlikte karar almıyoruz. Farklı düşündüğümüz konular mutlaka var.”
Ne hükümet ne KCK için silah seçenek olmamalı
“Bizim bu konudaki tutumumuz zaten bilinir. Biz KCK’yi temsil etmiyoruz. Biz HDP’yiz. Gündeme de gelmedi. Giderek artan tehdit riskleri, tehditler, şiddet eylemleri gündeme geldi. Tasvip etmediğimiz şeyler. Hep birlikte çözmemiz lazım. Biz olup bitenden memnun falan değiliz, destekliyor da değiliz. Fakat hükümet de serinkanlı davranmalı. Sürekli operasyon hali, ‘Suriye’ye müdahale ederiz, gerekirse askeri operasyon yaparız, gerekirse tutuklama yaparız’ diyor. Büyük askeri sevkiyatlar yapıldı. Bunlar gerilimi artıran şeyler. Bunları söyledik. Askeri seçenek, silah seçeneği, ne hükümet ne KCK için bir seçenek gibi düşünülmemeli artık.”
İmralı’ya turistik gezi yapmayız
“Yeni hükümet müzakereyi başlatmayacaksa heyetimizin gitmesinin anlamı da yok. Biz İmralı’ya turistik gezi yapmayız. Başbakan ‘geri çekilme konusunda bir çağrı olmayacaksa heyetin gitmesinin bir anlamı yok’ diyor. Bunları konuşup, ‘karşılıklı neler yapabiliriz. Biraz daha tartışmaya ihtiyacımız var’ dedik. Bir tıkanma gibi algılanmamalı. Evet geri çekilme de olmalı ama müzakere de olmalı.”
PKK mafya örgütü değil
(Silah bırakma çağrısı) “Belki HDP’den bunu duymak insanlara iyi geliyordur. Tekrarlamaya devam ederiz. Bizim kesinlikle savaş ve silah istemediğimize toplum emin olmalı. Biz silaha güvenerek ya da siyasi faaliyetlerimiz silahla lay lay lom gitsin diye bir tutum içinde değiliz. Tam tersi silahları bitirmeye çalışıyoruz. Çağrımızın belki böyle etkisi vardır. Yoksa silah bırakılacak değil. Toplumu kandırmayacağız. Bu çağrının peşinden gideceğiz. Müzakereyi başlatmak, Öcalan’la görüşülmesini sağlamak. Çünkü ancak Öcalan’ın çağrısı bir müzakereyle birlikte sonuç verir.
Bu bir mafya örgütü değil. Devasa bir siyasal sorundan ortaya çıkmış, dağa çıkmış bir örgüt var. Mafyaya silah bıraktırır gibi, ‘silahlarınızı bırakın, teslim olun’ gibi bir kuru hamasetten çıkalım.”
Çağrı yapmaya hazırız
“Başbakan, ‘gelin 4 parti metin imzalayalım’ diyor. Biz böyle bir çağrı yapmaya hazırız. Gelsinler, tartışalım. Diyelim ki ‘evet bizim ülkemizde şiddetsiz, silahsız bir ortama ihtiyaç var. Bunun için sivil siyaseti büyütmeye, demokratik siyaseti güçlendirmeye hazırız, sorumluluk alıyoruz. 4 parti olarak, herkese çağrı yapıyoruz. Lütfen silah kullanmayın. Bu çağrımıza binaen de siyasiler olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Merak etmeyin.’ 4 parti imza atalım. Kim silah kullanırsa da hep birlikte üstüne gidelim. “
‘Tutumunuz hep böyle agresif mi olacak’
“’Ne olacak oradaki Kürtler, merak ediyoruz’ dedik. Türkiye’de bir çözümü tartışıyoruz tamam da Türkiye orada asla Kürtler kendini yönetemez mi diyor, AKP, Davutoğlu Hoca olarak fikriniz nedir? Tutumunuz hep böyle agresif mi olacak’ diye sorduk. O da ‘Hayır. Onları da kardeşlerimiz olarak görüyoruz, kaygılarımız başka. Salih Müslim geldi, görüşmeler yaptı geçmişte. Bunlar ilişki kurmak istediğimizin göstergesidir. Sadece, Suriye rejimine karşı net tutum alsınlar ve ÖSO ile birlikte hareket etsinler’ dedi. Biz de PYD açısından Fırat’ın batısı kırmızı çizgidir gibi söylemleri belirttik. ‘IŞİD, Türkiye güzergahını rahat kullanıyor. Son operasyonlar hariç IŞİD’e yönelik kapsamlı bir operasyon yapılmadı. Türkiye IŞİD’e karşı olduğunu göstermeli’ dedik. IŞİD’le yan yana gösterilmeyi hakaret saydıklarını söyledi. Biz de bunun uluslararası bir algı olduğunu söyledik. 6-7 Ekim ölümlerinden sorumlu değiliz. Çağrımız çatışma olsun diye değildi. İfade ettik.”
selahattin demirtaş, hdp, akp, haber, haberler, koalisyon görüşmesi, serpil çevikcan