Erkan Mumcu'dan olay açıklama:ANAP-DYP birleşmesini...
25 Eylül 2020 14:32
Jülide Ateş 24 Eylül Perşembe gecesi 40’ta; Milli Eğitim, Kültür ve Turizm eski Bakanı, Isparta Milletvekili, ANAP Eski Genel BaşkanI Erkan Mumcu’yu konuk etti.
Mumcu, programda dikkat çeken açıklamalarda bulunurken "Erdoğan 2007'de neden Cumhurbaşkanı adayı olmadı?" sorusuna ise '2007’de Erdoğan’ın adayı Abdullah Gül değildi. Vecdi Gönül konusunda bir mutabakatı olduğunu güçlü bir haber kaynağına dayanarak söyleyebilirim." diyerek cevap verdi. İşte Erkan Mumcu’yla 40'tan satır başları:
JÜLİDE ATEŞ: ERDOĞAN 2007’DE NEDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMADI?
ERKAN MUMCU: Olmak istemedi yada olmadı. Kafasındaki aday başka birisiydi bunu biliyorum. Fakat bunları açıklayıp açıklamamak kendi takdirinde olan bir şeydir. Ben 2005 yılında kendisine bir mektup yazdım. Vecdi Gönül konusunda güçlü bir mutakabatı olduğuna dair, güçlü bir haber kaynağıma dayanarak söyleyebilirim. 2005 yılında kendisine ben mektup yazdım, aynı mektubu Hürriyet Gazetesi’ne verdim. 2005 yılı temmuz ayı Mumcu’dan Başbakana mektup diye ararsa insanlar, o mektubu okuduklarında 2007’de Türkiyenin başın gelecebilecekler konusunda nasıl bir öngörü ortaya koyduğumu ve neyi çözüm olarak önerdiğimi göreceklerdir. Türkiye’nin selameti, Türk demokrasisi adına. Bunu kim imkansızlaştırdı? Orada önerdiğim çözümü kim imkansızlaştırdı. En önce meclis başkanı sıfatıyla Bülent Arınç. Ne için imkansızlaştırdı? 2007’ye giden süreçte Ak Parti iç iktidarının bölüşülmesine ilişkin bir kavga vardı o kavganın tarafları belliydi! Şimdi bir adres daha vereceğim size Akşam Gazetesi’nde bir ropörtaj yaptım. O ropörtajı okuyanlar 2005’den 2007’ye kadar Türkiye’nin başına ne geldiğini anlayabilir. Hatta önceden haber verdiğimi anlayabilir. İnsafınız varsa izanınız hep açık olur. Ben öyle gördüm ve bunların belgeleri de var. Bugün bile aile içi suçlar işlendiği için kimse gerçeği söylemiyor.
JÜLİDE ATEŞ: ERKAN MUMCU BABACAN YA DA DAVUTOĞLU’NDAN TEKLİF ALDI MI?
ERKAN MUMCU: Bizim memlekette bir söz vardır, ne kızı ver, ne dünürcüyü küstür derler; ben bu tür yoklamala karşı net bir tutum takındığım için, yoklamadan davet düzeyine geçilmesine izin vermediğim için de kimse beni davet etmedi! Gerçekte etmeyi düşündüler mi? Zannımca evet! Ama ben duruşumla bunu imkansızlaştırdım.
JÜLİDE ATEŞ: MEHMET AĞAR MERKEZ SAĞA İHANET Mİ ETTİ?
ERKAN MUMCU: Bir kişiyle açıklanamaz sosyal toplumsal olaylar. Bu konuya dair bütün sorulara cevap veren yegane insan benim ve benden başka hiç kimseye bu soru sorulmuyor. Ben bu durumu “Kan kırmızı pazartesi sendromu olarak niteliyorum. Markiz’in Kırmızı Pazartesi romanındaki hikaye. Mağdur bilmez ne olacağını, herkes bilmekte ve herkes susmaktadır. Bu konu Türkiye’de siyasetin 2 yüzlülüğünü, medyanın çok yüzlülüğünü ve çıkar odaklı siyaset ve iletişim tutumlarının hepsinin birlikte yansıdığı çok iyi bir örnektir. Ben söyleyeceğim her şeyi söyledim, yapılabilecek, akla gelebilecek bütün yapıcı olasılıkları zorladım, bütün fedakarlıkları yaptım, tarih buna tanıktır. Milyonda 1 bile kusur atfedilmesini kabul etmiyorum. Bu konunun esasını aslında biliyor olduklarından aslında hiç kuşku duyulmayan insanlara neden hiç kimse hiçbir soru soramıyor! Niçin?
JÜLİDE ATEŞ: ANAP – DYP BİRLEŞMESİNİ FETÖ MÜ ENGELLEDİ?
ERKAN MUMCU: Bence ANAP & DYP birleşmesinin mümkün olmayışında en büyük pay Fetö’nündür! Kanaatim budur. O günlerdeki gözlerimlerim, işittiklerim, bana anlatılanlar ve sonradan tarihin nasıl aktığına baktığımızda bu konuda en küçük bir kuşku duymuyorum. Bunların kanıtları aslında gün gibi ortada duruyor, özel bir konu ama; çok ayıp şeyler bunlar… Sn. Mehmet Ağar’ın gene başkanlığında seçime gitmeyi kabul etmiştik, bütün bunları bu birleşmenin yaratacağı enerjiden kaçmasın kaçamasın diye bu fedakarlıkları yapmıştık.. Ama sonunda yine kaçmak zorunda kaldı. Niye? Bu sorunun kendisine sorulması lazım. Benim için artık bu mesele kapanmıştır. Geçmişin bugüne katacağı çok fazla bir şey yok, artık gelecekten bakmalıyız ülkeye. Bu eski siyaset kafasının, entrikacı siyaset anlayışının ne yaptığını, ne ettiğini, Türkiye’yi nereye getirdiğini gördük. Bunları tartışmayı değerli bulmuyorum. Tarihin çöplüğüne gömüldüler. Bugün nerede olduklarının hiçbir önemi yok.
mehmet ağar, anap, dyp, erkan mumcu, julide ateş