Erdoğan'ın Yolunun Üstündeki 3 Kadın...

26 Şubat 2021 02:18

Fransız Le Monde gazetesi, söz konusu üç ismin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olduğunu yazdı.

Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, Canan Kaftancıoğlu, Şebnem Korur ve Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yolundaki "üç engel" olduğunu ileri sürdü.

Euronews’te yer alan habere göre, gazete, “Türkiye’de Erdoğan’ın yolundaki üç kadın” başlıklı yazıda farklı kanatlardan gelen üç muhalif kadını mercek altına aldı.

2019'daki yerel seçimlerde AKP'nin aldığı sonucu bir ‘mağlubiyet’ olarak değerlendiren gazete, bu tarihten itibaren aralarında kadınların da bulunduğu muhaliflerin ‘organize olduğuna’ dikkat çekiyor.

KAFTANCIOĞLU: FEMİNİST, MOTOSİKLET TUTKUNU, LGBT TARAFTARI BİR DOKTOR

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun “Türkiye'de erkeklerin sözü geçiyor. Kadın olmak zaten kolay değil bir de siyaset yapan kadın olmak..." cümlesini alıntılayan köşe yazısı, politikacıyı feminist, motosiklet tutkunu, LGBT taraftarı bir doktor olarak tanımlıyor.

Bu özelliklerin muhafazakar İslam kriterlerine uyan kadın tanımı ile kesinlikle örtüşmediğini belirten Le Monde gazetesi, "siyasi İslam'ın" programında zayıf cinsiyetin eşit haklara sahip olmasının yer almadığını ifade ediyor ve Erdoğan'ın "Kadın her şeyden önce annedir" sözüne atıfta bulunuyor.

Canan Kaftacıoğlu, Erdoğan’a dava açıyor
Le Monde'un abonelerine sunduğu köşe yazısı, "Atatürk sayesinde kadınlar haklar elde etti ama bu haklar geriledi" diyen Kaftancıoğlu'nun ise partisi CHP'nin sağ kanadı tarafından Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yakınlığından dolayı eleştirildiğini işaret ediyor.

Yerel mahkeme tarafından "Cumhurbaşkanı'na hakaret ve terörü övme" suçlarından 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Kaftancıoğlu'nun temyize gittiği ve çıkacak kararın onanması durumunda cezasını çekmek zorunda kalacağı da haberin satır başları arasında.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu

İKİNCİ ENGEL: ŞEBNEM KORUR FİNCANCI

Erdoğan'ın önündeki "ikinci kadın engel" olarak ise Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'yı gösteren le Monde, Kaftancıoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'nde öğrenciyken kendisi ile tanıştığını yazıyor.

Özgür Gündem gazetesine destek protestosuna katılmaktan dolayı tıp profesörünün 2016 baharında 10 gün boyunca hapiste tutulduğu, 3 yıl sonraki mahkemede beraat etmesine rağmen 2020 sonbaharında kararın bozulduğuna dikkat çekiliyor.

TTB Başkanı Fincancı'ya 'Erdoğan'a hakaretten' para cezası
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlendikleri gerekçesiyle yargılanan gazeteci Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin ile insan hakları savunucusu Şebnem Korur Fincancı hakkında 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

Önderoğlu, Nesin ve Fincancı, "suç işlemeye tahrik ile suçu ve suçluyu övme" ve "basın ve yayım yoluyla silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ile suçlanıyordu.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı

AKŞENER ENGELİ: CESARET EDEN KADIN POLİTİKACI

Yazıda Erdoğan'ın önündeki diğer bir "engelin" ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olduğu söyleniyor.

Eski İçişleri Bakanı'nı "milliyetçi siyasetin elitlerinden biri" olarak gören Le Monde, bu sebeple hakkında dava da açılmadığını ileri sürüyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirmeye "cesaret eden" kadın politikacı, Bahçeli'yi Erdoğan'a karşı "çok hoşgörülü" buluyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

2016'da Milliyetçi Hareket Partisinden ihraç edilmesinin ardından kendi partisini kurarak yoluna devam ettiğini belirtilen Akşener'in "Kuvvetli vatanseverlik referanslarının iktidardaki "İslamcı-milliyetçi" koalisyon için her şeye rağmen "çekici" olduğu yorumu yapılıyor. Gazete, Akşener'in partisinin güç kazanması ile AK Parti ve MHP liderlerinin kendisini "bir müttefik olarak görmeyi istediğini" fakat Akşener'in "Başıma silah dayasalar bile olmaz" diyerek bu ittifakın "söz konusu" dahi olmadığını açıkladığını belirterek analizi noktalıyor.