Devrimin lideri: Comandante!
26 Kasım 2016 10:06
Güney Amerika'da ve Küba'da bir dönem sona erdi. Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro 90 yaşında hayatını kaybetti.
Diktatör Batista'ya karşı yürüttüğü gerilla savaşı ve daha sonra ABD'ye karşı verdiği mücadele Fidel Castro ve silah arkadaşı Ernesto Che Guevara'yı bir kuşağın ilham kaynağı yaptı.Gençliğinde Küba diktatörü Fulgencio Batista tarafından önce hapse atılan daha sonra da Meksika'ya sürgüne yollanan Castro, Batista'yı devirecek hareketi Meksika'da başlattı.1959 yılında silah arkadaşı Ernesto Che Guevara ile birlikte başkent Havana'ya girdiğinde 32 yaşındaydı ve Latin Amerika'nın gördüğü en genç lider olmuştu.
Fidel Castro'nun ve onun önderlik ettiği Küba Devrimi'nin hikayesi 1953 yılında ülkenin doğusunda bulunan Santiago şehrinde başladı.
Gençliğinde Küba diktatörü Fulgencio Batista tarafından önce hapse atılan daha sonra da Meksika'ya sürgüne yollanan Castro, Batista'yı devirecek hareketi Meksika'da başlattı.1959 yılında silah arkadaşı Ernesto Che Guevara ile birlikte başkent Havana'ya girdiğinde 32 yaşındaydı ve Latin Amerika'nın gördüğü en genç lider olmuştu.Fidel Castro'nun ve onun önderlik ettiği Küba Devrimi'nin hikayesi 1953 yılında ülkenin doğusunda bulunan Santiago şehrinde başladı.
Castro ve arkadaşları, 1953 yılında Santiago'da bir askeri kışlaya saldırdı. Bu saldırıda Castro'nun bir çok silah arkadaşı hayatını kaybederken, Fidel Castro ve kardeşi Raul yakalanarak hapse gönderildi.
Castro yargılandığı duruşmada yaptığı savunmayı bir manifestoya dönüştürdü ve savunmasını tarihe geçen ünlü sözleriyle noktaladı: "Tarih beni haklı çıkaracak."
Bir süre sonra çıkan afla serbest kalan Fidel Castro, Meksika'ya kaçtı. Meksika'da bir grup muhalifle birlikte örgütlenen Kübalı lider, 1956 yılında Küba'ya geri döndü.
1956 yılında Granma isimli bir tekne, ülkenin tarihini değiştirmek üzere Küba'daki Meksika Körfezi'ne yanaşıyordu. Kübalı devrimcileri taşıyan teknede Fidel Castro'nun yanı sıra kardeşi Raul ve efsanevi devrimci Ernesto Che Guevara da yer alıyordu.
Granma'nın önceden pek de iyi planlanmayan Küba çıkarması, devrimci grup açısından başarılı olmadı. Castro, silah arkadaşlarının bir kısmını Meksika Körfezi'nden karaya çıkarken kaybetti.
Castro'nun liderlik ettiği grup Sierra Maestra dağlarına çekilerek destek topladı. 3 yıl süren gerilla savaşından sonra, 1959 yılında, 10 binlerce insan Havana sokaklarında diktatör Batista'nın devrilişini kutluyordu.
Fidel Castro ve silah arkadaşları 8 Ocak 1959'da Havana'ya girdi ve Küba yönetimini devraldı.
Castro yönetimi ilk etapta, ABD tarafından resmi olarak tanındı. Castro ilk yıllarında, hedefinin sosyalizm değil demokrasi olduğuna ABD'yi ikna etti.
Aylar içerisinde Castro'dan gelen radikal ekonomik reformlar, iki ülke arasındaki ilişkileri bozdu. Castro, adadaki Amerikan kumarhanelerini kapattı ve Amerikan çeteleriyle mücadele etti.
Castro, 1960'da Birleşmiş Milletler'de yaptığı 269 dakikalık konuşmayla hala kırılamayan bir rekora imza attı. Konuşmanın hedefinde Amerika Birleşik Devletleri ve kapitalizm vardı.
Castro'nun, çift kutuplu dünyanın Sovyet tarafını seçmesi Washington'ın hoşuna gitmedi. Washington, Küba'ya karşı sert bir ambargo politikası uyguladı. Adaya gıda ve ilaç dışında herhangi bir ürünün girişini engelledi. 1961 yılının Ocak ayında ise diplomatik ilişkileri askıya aldı.
Aynı yılın 16 Nisan'ında Fidel Castro, sosyalist devrimi açıkladı ve Küba'nın bundan böyle sosyalizmle yönetileceğini duyurdu.
sosyalizmin ilanından yalnızca bir gün sonra, Fidel Castro tarafından sürgüne yollanılan yaklaşık 1400 Kübalı, Küba'daki Domuzlar Körfezi'ne çıkarma yaptı. Ancak CIA destekli bu hareket başarısız oldu. Bu harekat iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen yok etti.
ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş'ın en çarpıcı dönemlerinden birinin de baş aktörü Küba ve Fidel Castro idi.
22 Ekim 1962'de ABD Başkanı John F. Kennedy, Küba'ya Sovyet nükleer füzelerinin konuşlandırıldığını açıkladı ve adayı savaş gemileriyle kuşatma altına aldı.
Tüm insanlığın nefesini tuttuğu ve politik gerilimin çok yüksek olduğu 1 haftanın ardından Sovyetler Birliği, Küba'daki füzeleri kaldırdı. Küba Füze Krizi olarak tarihe geçen bu olay, dünyanın nükleer bir savaşa en yakın olduğu olaydı.
Castro ve Küba yönetimi, yıllar boyunca Latin Amerika ve Afrika'daki bir çok anti Amerikancı harekete ilham kaynağı oldu. Castro yönetimi Soğuk Savaş'ın bitişine kadar ABD'li muhaliflere destek verdi.
2006'da ilerleyen yaşı ve hastalığı nedeniyle görevi kardeşi Raul Castro'ya devreden Fidel Castro, 49 yıl Küba'nın başında kaldı. Bu süre, monarşik kralları bir kenara bırakırsak, dünyanın gördüğü en uzun iktidar dönemi oldu.
Castro, Nisan 2016'da Küba Komünist Partisi kongresinde bir konuşma yaptı. Castro, konuşmasında, "Yakında 90 yaşında olacağım. Yakında ben de diğerleri gibi olacağım. Zaman hepimiz için gelecek. Ancak bu dünya ve insanlık için fayda sağlamaya çalışan ve bunun için savaşan Kübalı komünistlerin idealleri bu gezegende kalacak." ifadelerini kullanarak adeta veda mesajı verdi.
Fidel Castro, küba, havana, granma, ernesto che quera, raul, devreimci