• USD  34,28
  • EURO  37,18
  • BORSA  8.828,79
  • ALTIN  3.005,56
SON DAKİKA

Çocuk istismarcısı tarikat şeyhinin önüne kamu kaynakları serilmiş

Çocuk istismarcısı tarikat şeyhinin önüne kamu kaynakları serilmiş

04 Eylül 2020 10:19

12 yaşındaki çocuğunu cinsel istismara maruz bıraktığı için tutuklanan Fatih Nurullah isimli tarikat liderinin, kamu olanaklarından yararlandırıldığı ortaya çıktı.


12 yaşındaki çocuğunu cinsel istismara maruz bıraktığı için tutuklanan Fatih Nurullah isimli tarikat liderinin, kamu olanaklarından yararlandırıldığı ortaya çıktı.

Devlet protokolünde ağırlandığı belirlenen Nurullah’ın başkanı olduğu federasyonun düzenlediği etkinlikte, ABB’nin mehter takımı sahne aldı. Nurullah’ın, katkısı için Gökçek’e ‘özel teşekkür’ ettiği etkinliği TİKA da destekledi.

Sakarya’nın Akyazı ilçesinde küçük yaştaki çocuğa cinsel istismardan tutuklanan ve daha önce birçok kez devlet protokolünde ağırlandığı belirlenen Fatih Nurullah için kamu kaynaklarının da seferber edildiği açığa çıktı.

Nurullah’ın başkanı olduğu Dersaadet Tasavvuf  Yolu Dernekleri Federasyonu’nun Saraybosna’da düzenlediği Tasavvuf Musikisi Konseri’ni TİKA ve Yunus Emre Kültür Merkezi’nin desteklediği, Melih Gökçek’in talimatıyla belediyenin mehter takımının da konserde sahne aldığı öğrenildi.

ÖZEL HAYATLARINI MI TETKİK EDECEĞİZ?
Kendisini, 'Uşşaki Tarikatı Lideri' olarak tanımlayan Fatih Nurullah isimli şahıs, 12 yaşında kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile 28 Ağustos’ta tutuklandı. Gerçek adı Eyüp Fatih Nurullah Şaban olan tarikat liderinin AKP’li bazı isimlerle yakın ilişki içinde olduğu ortaya çıkarken eski Ankara Büyükşehir Belediyesi(ABB) Başkanı Melih Gökçek ile fotoğrafları da kamuoyuna yansıdı. Gökçek, Nurullah ile biri yan yana bir diğeri ise yemek masasında çekilen fotoğraflara ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Siyasilerin hayatları boyunca herkesle fotoğraf çektirebileceğini ifade eden Gökçek, “Fotoğraf çektirirken kişinin özel hayatını mı tetkik edeceğiz?” diye sorarak, ilişkisinin yalnızca bir fotoğraftan ibaret olduğunu savundu.

MELİH GÖKÇEK’E TEŞEKKÜR ETMİŞ
Ancak hem belediye arşivi hem de Kamu İhale Kurumu kayıtları, ikili arasındaki ilişkinin yalnızca bir fotoğraftan ibaret olmadığını ortaya koydu. Nurullah’ın başkanı olduğu Dersaadet Tasavvuf Yolu Dernekleri Federasyonu, 2013 yılında Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da tasavvuf musikisi konseri düzenledi. Nurullah, projenin TİKA ve Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nce de desteklendiğini söyledi. Programda, ABB’nin mehter takımı da sahne aldı. Etkinliğe, dönemin ABB Başkanı Melih Gökçek’in yardımcısı Ayhan Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda belediye meclisi üyesi de katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Nurullah, “Ankara Büyükşehir Belediyesi mehter takımının etkinliklerimize katılmasına katkısı olan Melih Gökçek Bey’e teşekkür ederim” dedi.

450 BİN TL HARCANDI
Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre; ABB’nin ihale kayıtlarına göre belediye Kasım 2013’te, “Bosna Hersek’in Başkenti Saraybosna’da Saraybosna Üniversitesi’nin gerçekleştireceği programa mehter takımının katılımı organizasyonu işi” için ihale açtı. ABB iştiraki Anket A.Ş.’nin üstlendiği iş için 450 bin TL para harcandı.

NE İLK NE DE SON OLACAK
Ülkede birçok tarikat ve cemaat faaliyetlerine devam ediyor. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın iki yıl önce hazırladığı rapora göre, ülkede 2,6 milyondan fazla kişinin bir tarikat ya da cemaatle organik bağı var. Ülkede belli başlı 30 tarikat ve onlara bağlı 400 kol mevcut. Sadece megakentte açıktan faaliyet yürüten tekke sayısı 445. Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Antep ve Urfa’da ise cemaat ve tarikatlara ait 800’ün üzerinde faal medrese bulunuyor.

SIK TARTIŞILMASI GEREK
Munzur Üniversitesi’nden sosyolog Yavuz Çobanoğlu, yıllardır ülkedeki cemaat ağlarını inceliyor. BirGün’e konuşan Çobanoğlu’na göre, Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunması ne ilk ne de son olacak. “Bu tarikatlar ve cemaatler meselesinin daha sıklıkla tartışılması gerek” diyen Çobanoğlu, ülkedeki tarikat ve cemaat ağlarını şöyle anlatıyor: “Uzun yıllar Gülen Cemaati bu devletteki kadrolaşmaların başındaydı. Gülen Cemaati tasfiye edildikten sonra bu devlet kadrolarının paylaşılması, dağıtılması pozisyonunu diğer tarikat ve cemaatler üstlendi. Peki, iktidarlar, 12 Eylül'den beri mevcut iktidarlar niye bu tarikat ve cemaatlere bu kadar önem veriyorlar? Çünkü tarikat ve cemaatler aslında İslamcılığın örgütlenme biçimleri olarak toplumda yer alıyor. Aynı örgütlenme biçimi üyelerine devlet kadroları, istikballer, yani gelecek vaat ediyor. Ve başarılı olduğunu düşündüğü kişileri de ya da farklı bir takım özelliklere sahip olduğu dindar gibi mesela, kişileri de devlet kadrosunu vererek orada örgütlenmelerini sağlıyor. Buradaki devamlılık bu kadrolar üzerinden gerçekleşiyor. Tabii ki bunları yaparken de tarikatlar toplumun alt sınıfındaki insanları hedef alıyorlar. Çünkü toplumun alt sınıfındaki insanların sürekli bir gelecek kaygısı var. Tarikat ve cemaatler alt sınıflara dinin makbul, dindarlığın makbul bir şey olduğuna öncelikle inandırmaya çalışıyorlar. Bu yapılar tabii ki alt sınıflardaki işçiler, yoksul kesimler üzerinde bir takım yardımlarla onların dayanışma duygularındaki eksiklikleri de gidererek bir takım sempatik durumlar oluşturuyorlar.”

SEKÜLER HAYATIN ÖNEMİ
Peki, cemaat ve tarikatlara sağlanan ayrıcalıklar ortadayken bu yapılara karşı nasıl mücadele sürdürmeli? Çobanoğlu şöyle yanıtlıyor: “Çare kanımca, kamusal politikalar noktasında örgütlenmek, ısrarla seküler hayatın önemi konusunu savunmak, dini bir yapıya üye olmadan da yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olunabileceğini göstermek ve bu konularda iyi örnekler, iyi modeller oluşturmaktan geçiyor. Toplumsal mücadeleden bahsediyorum. Fakat en önemli yapılması gerekenlerden birisi de başka bir hayatın mümkün olduğunu ısrarla tekrar etmekten geçiyor.”

DİYANET İŞLERİ'NİN 'UŞŞAKİ' ÇELİŞKİSİ
UŞŞAKİ tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın çocuk istismarından tutuklanması ardından açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, “İlim ve irfan ile alakası olmadığı halde, kendilerine menfaat devşiren din istismarcılarına karşı da aziz milletimizi bir defa daha uyarıyoruz” dedi. Bu açıklamanın ardından gözler, Diyanet’in Uşşakiler’e bakışına çevrildi. Diyanet, 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından cemaat ve tarikatlara ilişkin dikkat çeken bir çalışma yaptı. ‘Türkiye’deki Dinî-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dinî-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dinî Akımlar’ başlıklı rapor, ‘gizli’ ibaresi ile geçen yıl basına sızdırıldı. Diyanet’in Uşşakiler hakkındaki görüşleri de bu raporda mevcut.

Raporda Uşşakiler, Halvetiyye tarikatının iki kolundan biri olarak tanımlanıyor. Raporda ‘öne çıkan görüşleri’ başlıklı kısımda Uşşakiler’den şöyle bahsediliyor: “Genel olarak Cerrahilerin de Uşşakiler’in de gayeleri insanların nefis terbiyesini sağlamak ve tasavvuf ilmini yaygınlaştırmak olmakla birlikte Cerrahiler eğitim seviyesi ve kültür düzeyi yüksek bir kesim arasında yaygındır. Uşşakiler ise eğitim seviyesi ve kültür düzeyi vasat insanlar arasında daha yaygındır.”
Raporun ‘değerlendirme’ kısmında ise Halvetiyye tarikatının iki kolu hakkında şu ifadeler kullanılıyor: “Cerrahi ve Uşşaki tarikatları genellikle klasik tasavvufi anlayışı sürdürmektedirler. Bununla birlikte, günümüz iletişim araçlarını ve medya imkânlarını da kullanarak görüşlerini kitlelere yaydıkları görülmektedir. Cerrahi kolunun daha çok bazı entelektüel ve sanat çevrelerince ilgiyle takip edildiği müşahede edilmektedir.”

YİNE YAYIN YASAĞI KARARI
Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın 12 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunmasıyla ilgili haberlere yayın yasağı geldi. Olayı gündeme getiren Odatv’den yapılan açıklamaya göre, istismarın yaşandığı Akyazı’daki Cumhuriyet Savcılığı Odatv hakkında “gizliliği ihlal” suçlamasıyla soruşturma açtı ve “Türkiye’nin günlerce konuştuğu tarikatın lideri çocuk istismarından tutuklandı” haberine yayın yasağı getirildi. Açıklamada, Sulh Ceza Hakimliği’nin gönderdiği kararda linkin hatalı yazıldığı ancak zaten halen kapatılmış durumda olan portalın yayınını sürdürdüğü alana yasak gelmesini engellemek için haberin yayından kaldırıldığı ifade edildi. Açıklamada Akyazı Sulh Ceza Hakimliği’nin ayrıca olayla ilgili yapılacak bütün haberlere de yayın yasağı getirdiği belirtildi. Odatv’nin konuyla ilgili haberlerine de erişim engeli de getirilmişti.
 
 


ÖNCEKİ Prof Cankurtaran Ankara'ya sokağa çıkma yasağı istedi SONRAKİ Kılıçdaroğlu neden aday olmuyor?