Başbuğ'dan çarpıcı harekat yorumu
22 Ocak 2018 10:31
26. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a göre operasyon başarıya ulaştığında Kürt Koridoru’nun Akdeniz’e uzanması ihtimali de kırılacak. Bu aynı zamanda psikolojik bir darbe!
- Sayın Başbuğ, Türkiye kararlılığını gösterdi ve Afrin’i vurdu. Ordu yönetmiş bir komutan olarak ‘Zeytin Dalı’ harekâtına ilişkin gözlemleriniz nedir?
12 Ekim 2017’de İdlib Harekâtı yapılmıştı. Türkiye’nin o günden beri Afrin’e girmeyi düşündüğünü ve planladığını değerlendiriyorum. Ancak uzun bir süre geçmesine rağmen bir türlü bu harekât gerçekleştirilemedi. Nedenleri üzerinde tartışılabilir. Aralık ayının sonuna doğru da Suriye Ordusu güneyden İdlib bölgesine girmeye başladı. Türkiye bu andan itibaren, Afrin’e harekâtın yapılmasını hem gerekli, hem de zorunlu gördü.
- Hava sahası açılmasaydı da yapılır mıydı?
Rusya açsa da, açmasa da Türkiye Afrin’e müdahalede kararlıydı. Beklenen, Afrin Harekâtı 20 Ocak 2018 günü saat 17.00’de başladı. Türk Ordusu, bu harekâtı en ince detayına kadar planlamıştır. Aynı şekilde de icrasını gerçekleştirecektir. Ordumuza güvenimiz tamdır. Afrin konusuna tekrar döneriz. Ancak bugüne nasıl gelindiğine bakılması gerektiğinde yarar olduğunu düşünüyorum. Dış sorunlara kısa vadeli, günlük açıdan değil, mümkün olduğu kadar orta, hatta uzun vadeli perspektiften bakarsanız daha iyi değerlendirirsiniz. Ve orta ve uzun vadede ne gibi hedefler koymanız gerektiğini düşünürken ilk bakmanız gereken yer geçmiştir. Suriye konusunda bunu yapalım. Nasıl geldik buraya?
- Hangi tarihe gitmemiz gerekiyor?
Suriye’de çatışmaların başladığı Mart 2011’e. Suriye Devlet Başkanı Esad, olaylara çok sert tepki gösterdi. ABD başkanı Obama, “Esad gitmeli” dedi. Türkiye de aynı görüşü paylaştı. Ama 7 yıl oldu, Esad gitmedi. Başlangıçta tartışmalar demokrasi ve diktatörlük üzerinden yürürken, mezhepler ve onların destekleyicileri arasındaki çatışmaya dönüştü.
- Afrin’e dönersek… Buradaki düzen ne zaman değişti?
Afrin dediğinizde coğrafyayı bir hatırlayalım. Özellikle batısı Kürt Dağları olarak geçer. Yüksek bir arazi kesimidir. Orada eskiden beri PKK vardır. Zaten PKK’ya ilk kucak açan, onu oluşturan Baba Esad’dır. Ancak burada önemli olan; Suriye yönetimi çatışmadan Temmuz 2012’de Afrin’den çekildi. YPG’ye bıraktı.
- Mecbur mu kaldı, siyaseten mi?
Birincisi Kürt dağları bölgesinde zaten PKK var. Belki de Türkiye’ye karşı bir koz olarak düşündü. Çünkü buradaki YPG’nin varlığı bir noktada Türkiye’ye ciddi bir tehdit. Düşünün; Kürt dağlarından atlayacaksınız, Amanoslar’a gideceksiniz. Üçüncüsü bir iç savaşa gidiyordu ve oradaki askerlerine ihtiyaç duymuş olabilir. Belki de bunu bilinçli olarak yaptı. Bu arada IŞİD yok. Temmuz 2013’e gelindiğinde Suriye’de IŞİD oluşuyor.
- Suriye’deki IŞİD yapılanmasında Esad’ın rolü var mı?
Var. Muhtemelen Suriye’deki muhalif güçlere karşı kullanmak için buna izin verdi. Temmuz 2013’te IŞİD oluşunca olaya müdahil olan yeni bir aktör ortaya çıkıyor: Abdullah Öcalan. Ağustos 2013’te şunu söylüyor: “Yeni oluşacak Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacak, orada özerk bölgeler olur.” O zaman Türkiye’de açılım sürecindeyiz. Sonra diyor ki, “Müzakere çökerse, ikinci Suriye’nin eli kulağındadır.” Burada da bir tehdit var. 20 Ocak 2014’te Cezire’de özerk bölge ilan ediliyor, sonra Ayn el Arab (Kobani) ve Afrin’de kantonlar oluşuyor. Buradaki kırılma noktası Ayn el Arab. Mart 2015’te Amerika’nın desteğiyle YPG; Ayn el Arab’ı, IŞİD’den alıyor. Burada Türkiye anlıyor ki, Suriye’nin kuzeyinde bir şeyler oluyor. Haziran 2015’te daha iyi anlamasına yol açan bir olay da Tel Abyad’ı YPG ele geçiriyor. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt Koridoru”nun oluştuğunu gördü. Aslında bu koridora “PKK Terör Örgütü Koridoru” desek daha iyi olur. 2015 sonbaharında ise İdlib Esad’ın kontrolünden çıktı. Esad sallanıyordu. Ve işte Rusya olaya müdahale etti.
rusya, ilker başbuğ, idlib, harekat, ncak