Başbakan'dan Dolar açıklaması
01 Aralık 2016 10:30
Başbakan Binali Yıldırım TÜSİAD YİK toplantısında Endişeye gerek yok. Sizin hoşunuza gitsin diye söylemiyorum, bunun da üstesinden geleceğiz" dedi.
İşte Yıldırım’ın konuşmasından satır başları:
Sözlerimin başında dün maalesef Adana’da, milletçe hepimizi üzüntüye boğan bir olayyaşadık. Kız öğrencilerimizin kaldığı bir evde, yurtta, 11 yavrumuz bir eğitici hayatını kaybetti. Çocuklarımızın ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Çocuklarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Milletimiz bilmelidir ki, bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak ve sorumlular en ağır şekilde hesabını verecektir. Bu konu hem idari, hem de adli olarak araştırılmaya başlanmıştır.
Ayrıca bugün TBMM’de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konunun bütün yönleriyle değerlendirilmesi ve bu ve buna benzer yurtlarda alınması gereken tedbirleri etraflıca tespit edecek. Bakanlarımız, aileleri teker teker ziyaret ettiler. Ümidimiz bu ve buna benzer acıları yaşamamak. Ama insanın olduğu yerde hata eksik olmuyor. İstediğiniz kadar mükemmel araçlar geliştirin, ne yaparsanız yapın ama insan hatasını ortadan kaldıracak bir makine henüz insanoğlu geliştiremedi.
TÜSİAD, 45 yıllık tarihi var. Kapasitesiyle iş dünyasındaki temsiliyle Türkiye için çok önemli bir sivil toplum teşkilatımız. TÜSİAD’ın küresel ölçekte varlık gösterip, hem içerde hem dışarda başarıyla temsil ediyor olması Türkiye’nin adını dünyaya duyurması, hepimiz için şüphesiz bir iftihar vesilesidir. Sizlere özellikle, yatırım yaptığınız, vatandaşlarımıza iş kapısı açtığınız için müteşekkiriz.
Biz çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları hiçbirini birbirinden ayrı tutmuyoruz. Bu fabrikaların bacası tütmezse, çalışanlar olmasa bunu açıp bu çalışma imkanını vermeyen işverenlerimiz olmasa ülkemizde gelecekten de bahsedemeyiz, gelişmeden de bahsedemeyiz. Toplumsal barış ve kardeşlikten de bahsedemeyiz. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, milli iradeye de bahsedemeyiz.
Sizler bir yandan üretiyorsunuz, bir yandan da halkımızın refahına katkı sağlıyorsunuz. 15 Temmuz’da bir felaket yaşadık. Büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Alçak bir darbe girişiminde bulunuldu.
Bu darbe girişiminin başarısız olmasının arkasındaki en önemli sebep, vatandaşımızınTürk milletinin demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır. Vesayet anlayışına karşı kafasının net olmasıdır. Hatırlayın, sayın cumhurbaşkanımız, biz daha ilk saatlerde dedik ki bu bir darbedir, kalkışmadır, asla buna izin verilmeyecek, demokrasi korunacak, vatandaşlarımız müsterih olsun.
Ve milleti meydanlara çağırdık. Milletimiz hiç tereddüt etmeden, herkes meydanlara indi ve tanka topa uçağa göğsünü siper etti. Bu alçak hain darbe girişimini başarısız kıldı. Bunun için önce bu darbenin defedilmesinde en büyük katı, kaynak aziz milletimizdir. Ve aynı zamanda ülkemizin demokrasisini korumak, geleceğini kurtarmak için çağrı yapan ve milleti meydanlara davet eden cumhurbaşkanımızdır.
bu demokrasi dışı girişime, en kararlı şekilde karşı duran hükümetimizdir. Ve böylece uygar dünyada emsali görülmemiş bir işi başardık. Bunu Avrupalılar da anlayamıyor, Amerikalılar da anlayamıyor. Biz Türk milletini anlayamadık diyorlar. Bir yandan bombalar atılıyor, mermiler geliyor, tanklar üzerine geliyor. Gözünü kırpmadan karşı koyuyorsunuz, bunun ne anlama geldiğini anlayamadık dediler. Biz de onlara dedik ki anlayamazsınız, çünkü bu milletin adı Türk milletidir.
“DOĞRU TEŞHİS KOYAMAZSAK ÇÖZÜMÜ DE DOĞRU GELİŞTİREMEYİZ”
Burada hatta Tuncay Bey iki senaryo çizdi, birisi kötü birisi iyi senaryo. Kötümser olmak için şu günleri eğer baz alırsak, çok sebebimiz olabilir. Ama biraz geniş düşünürsek, uzun vadeli düşünürsek, o zaman kötümser olmamız için bir sebep yok. Tedbirleri alırken kötümser düşünelim de, gelecek beklentilerimiz için kötümser olmamıza ihtiyaç yok diye düşünüyorum. Her şeyden önce özellikle kısa vadeli bir şu yaşadığımız ortamı değerlendirmekte fayda var. Doğru teşhis koyamazsak çözümü de doğru geliştiremeyiz.
“KURLARDA OYNAMALAR VAR”
8 Kasım’dan sonra ekonomik piyasalarda bir hareketlenme, bir dalgalanma yaşıyoruz. Kurlarda oynamalar var. Ekonomik belirsizlik söylentileri had safhada. Bunun arka planına baktığımızda özellikle 8 Kasım’daki ABD seçimlerinin tahminlerin dışında, cumhuriyetçi adayın kazanması yatıyor. Sayın Trump, seçim kampanyasında sürekli Amerika’nın daha çok kendi içine yoğunlaşacağını, dış dünya ile olan ilgilerini azaltacağını hep anlattı. Ne dedi? Çin ile ticaret kısıtlamasına gideceğim, göçmenlerin girişine izin vermeyeceğim, ABD’nin dış dünyadaki faaliyetlerini sonlandıracağım… Yani ABD’nin 50 yıldır ihmal ettiği alt yapısını, çalışmaları daha da yoğunlaştıracağım dedi. Küresel bakış açısından daha çok lokal bir bakış açısı…
“TÜRKİYE DE BUNDAN NASİBİNİ ALMIŞTIR”
Amerika’daki bu söylem, dünyada ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptı. E Türkiye’de bundan nasibini aldı. Bu küresel bir gelişmedir. Türkiye de bundan nasibini almıştır. Meksika en fazla birinci, bizim de ikinci sırada geliyor. Bütün ülkelerde dolara karşı değer kaybı var. Tek istisna var, İngiliz parası… İngiliz parası da Bretix’ten evvel değer kaybına uğradı ve dolayısıyla o muhafaza etti değerini.
“BİZİM BİR AYRIŞMAMIZ OLDUĞU DOĞRU”
Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Doğruları konuşalım. Genel olarak bütün para birimleri yüzde 5 – 6 sapma yaptıysa bizim onun iki katı yaptı. Bunu da biliyoruz. Bunun sebeplerini de biliyoruz. Unutmayalım, Türkiye geçtiğimiz 4 ay içerisinde uçurumun eşiğinden döndü. Büyük bir tehlikeden kurtardı, 15 Temmuz darbe girişim. Sadece kıyas olsun diye söylüyorum. 60 darbesi öncesi Türkiye’nin kişi başı milli geliri 583 dolar. 1959’da. 61’de 94 dolara düşmüş. 80 ihtilalinden önce milli gelir 1860 dolar. İhtilal olmuş 1195’te düşmüş. İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor. İhtilaller kazanımları kaybettiriyor.
15 Temmuz darbesinde biz ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Çünkü darbe başarılı olmadı, olamadı. Vatandaşlarımız hemen biz bir şey söylemeden, ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurarak bankalarda bir sıkıntı yaşanmamasını temin etti. Takip eden 15 gün içerisinde de bozdurduğu miktar 11 milyar doları aştı.
Türkiye bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında dört sefer daha yaşadı. 2006’da dalgalanma yaşadık, para çıkışı oldu atlattık.
2008-2009 küresel krizinde yaşadık, atlattık. Gezi olayları sonrası yaşadık, yine atlattık. Bunu da atlatacağız. Endişeye gerek yok. Sizin hoşunuza gitsin diye söylemiyorum, bunun da üstesinden geleceğiz.
Başbakan, ekonomi, ak parti, dolar, binali yıldırım, tusiad, endişe