Bahçeli: FETÖ’cü memur var da siyasetçi yok mu?
02 Mayıs 2017 11:49
Bahçeli, FETÖ'yle mücadele konusunda yeterli girişimlerin olmadığını vurgulayarak, "FETÖ'cü memur var da, meşhur siyasetçiler yok mu?' diye sordu.
Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları;
Türkiye Cumhuriyeti’ne kefen biçenler, suçlayanlar, HDP’li ortaklarını da yanlarına almış Haçlı sürüsüyle ittifak yapmaktadır. Ar damarları çatlamış, şeref ve haysiyet ölçüleri kaybolmuştur.
Türkiye’yi aşağılamak, suçlamak terörist sevicilerin asla hakkı değildir, olamayacaktır.
Avrupa diye yazılır yazılmasına, ama çifte standart diye okunacaktır. Nefret salgını, ırkçılık denecektir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğü esas ve bağlayıcıdır. Hukuk dışına çıkmamak, devlet olmanın kaçınılmaz sonucu.
Şu an Türkiye terörle mücadele sürecindedir. Buna rağmen adalet ve hukuktan taviz verilmemesi, ecdadımıza karşı borcumuzdur. Bir yanda FETO, diğer yandan PKK/PYD/YPG ve IŞİD Türkiye’nin başını ezmesi gereken, haklarından gelmesinin kaçınılmaz olduğu zehirli birer yılandır.
Türk devleti, darbe girişiminden sonra reflekse geçmiştir. Hakkı teslim etmek adına diyebilirim ki, epey mesafe alınmıştır. Ancak FETÖ ile mücadelenin tatmin edici seviyeye ulaşamadığı son gelişmelerden belli olmaktadır.
689 ve 690 sayılı KHK’larla çok önemli adımlar atılmış, 3 bin kamu görevlisi ihraç edilmiştir. FETÖ ile irtibatını bulunan bazı kurum ve kuruluşlar da kapatılmıştır.
Bir kez daha hükümete sesleniyorum. FETÖ’nün ucu nereye dayanıyorsa oraya kadar gidilmeli ve kökü kazanmalıdır. Bu katillerin, bu Türkiye düşmanı yapılanmanın bulundukları her alandan sökülüp atılması milli beka meselesidir. Bu yapılırken adalete dudak bükülmemelidir. Kim suçlu, kim suçsuz bunun ayrımı iyi yapılmalıdır. Vebali hepimizin omzundadır. henüz tabandan tavana çıkılmamıştır. Hala hatırlı ve imtiyazlı isimlere dokunulmamıştır.
Mevzi başarılarla, stratejik sonuçlar ulaşmak hayaldir. Ata bindiysek, ayağımız hala yerdeyse bir sorun var demektir. Öküz altında buzağı aramak akla hayale yatkın değildir.
İrtibatlı olduğu çevrelere bakıldığında buruşturulup atılacak isimler maalesef yerli yerindedir. Kriptolar kendilerini emniyete almışlardır.
FETÖ ile irtibatı olanlar arasında soruyorum, memur var da meşhur siyasetçi ve bürokrat yok mudur? Cebinde 1 dolar taşıyan, bankada milyon dolarları bulunan çürümüşler nerededir? Sıradan insanlara hukuk işliyor da, varsa devlet yönetimindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik oluyor? Neye yorumlamalıdır? TSK, emniyet, medya ayaklarında temizlik yapılıyor, ancak siyasete gelince duruluyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir.
FETÖ ile mücadele dümen kırmakta, sabote edilmektedir.
Mahrem imamlar bulunuyor, devletin mahremlerinde bulunan tanıdık simalar neden ortaya çıkarılmıyor? Sosyal medyada herkes birbirini suçlamaktadır. Mücadelenin tadı tuzu kaçmaktadır.
Siyasi İslamcılık cenahında kutuplaşma üst seviyededir. Onu bunu suçlayan yazar ve gazeteci, anlaşmazlıkların karşılıklı suçlamaların göbeğindedir. Toplumsal güven aşınmaktadır. Birisi diyor ki TSK içinde 40-50 bin FETÖ ile irtibatlı isim var. Bir diğeri diyor ki MİT’te 400 FETÖ bağlantılı kişi var.
“SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA, SAYIN BAŞBAKAN’A BURADAN ÇAĞRI YAPIYORUM”
FETÖ hala faaliyettedir. Türkiye bu kamburla daha fazla mesafe alamayacaktır. Türkiye bu soysuz örgütün gizli ve açık üyelerine daha fazla tahammül gösteremeyecektir. Eğer ip incelediyse kopsun diyoruz. Yüzleşelim, hesaplaşalım iradesindeyiz. FETÖ’nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilinceye kadar… Sayın Cumhurbaşkanı’na, sayın Başbakan’a buradan çağrı yapıyorum. “Dün yanımızdaydı, yakınımızdaydı, vefaydı, şuydu buydu” demek haramdır. Bunlarla mücadele sonuna kadar helaldir.
cumhurbaşkanı, devlet bahçeli, türkiye, fetö, kambur