Ayhan Sefer Üstün'den Mahir Ünal'a kayyım tepkisi
20 Ağustos 2019 19:34
Eski AKP Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, kayyım atanmasını eleştiren Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'na tepki gösteren Mahir Ünal’a yanıt verdi: “İstanbul seçimleri öncesi TRT‘de teröristbaşının mektubu okunurken, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın mülakatı yayınlanırken sessizdiniz”
Ak Parti eski Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Diyarbakır ve Van Belediye Başkanları'nın görevden alınıp yerlerine kayyım atanmasını eleştirdikleri için 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu'na twitter üzerinden tepki gösteren Mahir Ünal’a, “İstanbul seçimleri öncesi TRT ‘de terörist başı’nın mektubu okunurken, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın mülakatı yayınlanırken sessizdiniz” yanıtını gönderdi.
Üstün, twetter hesabından yaptığı açıklamada, “Ahmet Davutoğlu çukur operasyonlarını başlatan, Doğu ve Güneydoğu Şehirlerimizi PKK’lı teröristlerden temizleyen Başbakandır. Terörle mücadelede hukuk içerisinde kalarak, herzaman Özgürlük-Güvenlik dengesini gözetmiştir” dedi.
Üstün, twetter hesabından Ünal’a şu yanıtları gönderdi.
Sn. @mahirunal Tanıtım ve Medya Başkanı olarak, İstanbul seçimleri öncesi TRT ‘de terörist başı’nın mektubu okunurken, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın mülakatı yayınlanırken sessizdiniz...
Sn.Ahmet Davutoğlu çukur operasyonlarını başlatan, Doğu ve G.doğu’daki Şehirlerimizi PKK’lı teröristlerden temizleyen Başbakandır.Terörle mücadelede hukuk içerisinde kalarak,herzaman Özgürlük-Güvenlik dengesini gözetmiştir.
Terörle mücadele, hukuk çerçevesinde yapılırsa sonuç verir.Aksi takdirde farklı hedefler için yapılan keyfi uygulamalar toplumu böler ve terörizmin amacına hizmet eder.
Mahir Ünal ne demişti?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine yapılan kayyum atamalarına ilişkin sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun üç büyükşehir belediyesindeki görevlendirmelere ilişkin açıklamalarını eleştirmiş ve "Türkiye’nin uzunca bir zamandır ekonomide, iç ve dış güvenlikte dört ayrı terör örgütü ile verdiği kararlı mücadeleyi görmezden gelmek, Suriye’nin kuzeyinde, Doğu Akdeniz’de yapılmak istenen dizaynları yok saymak, bütün bunların sadece bir bileşeni olan 15 Temmuz saldırısı sonrası oluşan ölüm ve kalım mücadelesi.
Bütün bu mücadelenin sembolü haline gelen ülke liderimiz Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının oluşturduğu hatta, maalesef uzunca zamandır karnından konuşan Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da katıldı.
Kayyım atanmasının hukuki ve demokratik altyapısı bellidir. Gezi olayları esnasında 'demokrasi sandıktan ibaret değildir' diyen Sayın Gül, şimdi 'seçimle gelen seçimle gider' demekte. Bu nasıl bir tenakuzdur! Demokrasinin ilkeleri duruma ve kişilere göre mi belirlenmektedir?
Evet, seçilmiş olmak hukuku ve demokrasiyi yok etmek, terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak hakkı vermez kimseye. İşte bu evrensel bir demokrasi ilkesidir. Demokrasi, ait olduğu ülkenin bütünlüğü ve bağımsızlığı aleyhine kullanılmaya başlanırsa artık o ülkeye ait bir değer ve gerçek anlamıyla demokrasi olmaz.
Hukuk ise araçsallaşarak ait olduğu ülkeyi zaafa düşürmenin bir silahına dönüşürse, o ülkenin hukuku olmaktan çıkar. Partiler ve siyasiler tabii ki belirli kesimleri kazanmaya dönük pozisyonlar alabilir ancak bu ülkede PKK ve onun güdümündeki yapıların gerçek yüzünü en iyi Kürt vatandaşlarımız bilir. Teröre destek çıkarak milletimizin gönlü kazanılmaz. Siz siz olun PKK'nın değil, halkımızın desteğine talip olun”.
ayhan sefer üstün
