Aydın Doğan sessizliğini bozdu
24 Mart 2018 11:25
Doğan Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan Yayın Grubu için Demirören Grubu ile başlanan satış görüşmesiyle ilgili soruları yanıtladı.
T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın “Satış için baskı gördünüz mü sorusuna “Hayır” yanıtını veren Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, “Ama bu sektörde çok çektim. Benden 1 milyar dolar vergi aldılar. Sonra da 260 milyon dolar aldılar. Bunu yapanların 16’sı da FETÖ’cü çıktı. Kimi tutuklandı, kimi kaçtı, ama 16’sı birden FETÖ’cü çıktı. Bu vergiyi benden niye aldılar hâlâ anlamadım” diye konuştu.
"BUGÜN 'CEPHEYE GİT' DESELER GİDERİM"
Aydın Doğan, hayatını Türkiye dışında sürdüreceği iddialarıyla ilgili ise “Hayır, ben Türkiye dışında yapamam, yaşayamam. Ben Anadolu’nun ortasından geldim. Yurt dışına gidip de Türkiye’ye döndüğümde toprağı öpüyorum. 82 yaşındayım, ama bugün “Cepheye git” deseler giderim. İki senedir yurtdışına gitmiyorum. Almanya’da matbaamız, işlerimiz var gitmiyorum. Kimseden saklı değil Londra’da otelim, evim var, kızlarımın eğitimi sırasında almıştım, ama gitmiyorum” dedi.
Aydın Doğan, “Bu satışa mecbur bırakıldığınızı düşünmüyor musunuz, planladığınız bir şey miydi” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"SEN PARANI ALDIN, BEN GAZETEYİ"
Yeni İstanbul gazetesi, Yeni Sabah, neler geldi geçti. Basın dışından bu sektöre girenler oldu benim gibi. Yeni Sabah’ta Sefa Kılıçoğlu dışardan geldi, 15 yıl kaldı. Akşam’ın sahibi Malik Yolaç geldi Babıâli’ye. “Türk basınına Almanya baskısını, matrisi ben getirdim. Gemilerim, tahin helvası fabrikam vardı, ama 50 yaşımda Babıâli’nin ortasında kaldım” derdi. “Sen de yapamazsın” dediğinde “Git oradan” diye takıldım. Erol Simavi “Şekerim sen bu işin altından kalkamazsın” dedi bana. Ben de “Niye öyle diyorsun, yaparız. Sen paranı aldın, ben gazeteyi” demiştim. Erol Bey’e “Gel sen yönetim kurulu başkanı ol, ben başkan vekili olurum, dert etmem” dedim, ama istemedi. Sonra Erol Bey’in kardeşi Haldun Simavi, Asil Nadir...
"İNSAN HÜZÜNLENİYOR TABİ"
Hepsi geldi geçti. Ama kimse bizim gibi tek kuşakta 40 yılı bulmadı. Erdoğan Bey’i (Demirören) yaklaşık 50 yıldan beri, Sirkeci yıllarımdan bu yana tanırım. Milliyet ve Vatan’ı almıştı zaten, oturduk anlaştık. Tabii prosedür, incelemeler devam ediyor hâlâ. 59 yıllık iş hayatımın 40 yılı medyada geçti. İnsan hüzünleniyor tabii. Benim iş dünyasından birkaç dostum var, ama basın dünyasında çok dostum var. Onlar da devam edecek.”
Aydın Doğan, satış görüşmelerinde Doğan Medya Grubu çalışanlarının durumunun gündeme gelip gelmediği sorusuyla ilgili ise “Hayır gelmedi. Zaten çalışanlarımızın tabi olduğu bir hukuk var, hakları var, öyle bir şey gündeme gelmedi” yanıtını verdi.
"YENİ PATRONLAR MÜSAADE EDER Mİ BİLMİYORUM"
Doğan, yeni bir iş planının olmadığı, mevcut işleri çocuklarının sürdüreceğini ekledi:
"Bir an evvel Bodrum’a gitsem, birkaç arkadaşımla otursam istiyorum. Biliyorsunuz, bizim yıllardan beri yaptığımız Rodos seferlerimiz var gazeteci arkadaşlarımla. Onu yapmak istiyorum. Yeni patronlar müsaade eder mi bilmiyorum.(Gülüyor).”
"YANIMIZDA UZUN SÜRE ÇALIŞIP İFTİRA ATAN DA ÇIKTI"
"Sahip olduğunuz yayınlardaki yaklaşımlar nedeniyle çok eleştirildiniz de, hâlâ da yapılıyor bu eleştiriler, ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Doğan, “Metin Toker’in bir sözü vardı; adam gibi yapılırsa dünyanın en şerefli mesleğidir gazetecilik. Önümde bir tablo var, gemiler gidiyor. Victor Hugo’nun bir sözü var; “Senin denizlerde hangi dalgalarla boğuştuğuna bakmazlar, gemiyi limana ulaştırıp ulaştıramadığına bakarlar” diye. Yanımızda uzun süre çalışıp iftira atan da çıktı. Ama ben bilerek, isteyerek hiç kimseye haksızlık etmedim. Bilerek, isteyerek hiç kimseye kötülük yapmadım. Gazeteleri gazeteciler çıkarır. Ama kurum vardır, kurumlar, ilkeler önemli. Yani Agop’un meyhanesinde kafayı çekip de uyduranlara müsaade etmedim” yanıtını verdi.
bodrum, aydın doğan, satış, demirören, rodos