Aşkın ömrü 2,5 yıl mı?
20 Şubat 2016 19:55
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy: "Aşka düşme 1,5 saniye sürüyor, bundan sonra bütün iş beyinde dönüyor, aşık olunca beyinde 12 merkez birden çalışıyor
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy, "Aşkın ömrü, hem hormon ölçümleri hem beyin görüntülemeleriyle 2,5 yıl olarak belirleniyor. 2,5 yıl sonra hormonlar düşmeye başlıyor" dedi.
"AŞKIN TIBBİ BİR TANIMI VAR MI?"
Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen "İstanbul'un Kalbinde Bilim Konuşmaları" konferansında kalp ve beyin cerrahisi uzmanlarının gözünden aşkın gelişimi ve yarattığı değişiklikler ele alındı.
Konferansta Yücesoy ve Bahçeşehir Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özalp Karabay, "Aşkın tıbbi bir tanımı var mı?", "Aşkın kimyası, yaşanan hormonal değişikliklerle birlikte ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?", "Aşk bir geçici delilik, akıl tutulması hali mi?" sorularına yanıt aradı.Prof. Dr. Yücesoy, aşkı "geçici bir delilik hali ve akıl tutulması" olarak tanımlayarak, aşka kapılmanın 1,5 saniye sürdüğünü söyledi.
"AŞIK OLUNCA 12 MERKEZ BİRDEN ÇALIŞIYOR"
Aşık olunca beyinde 12 merkezin aynı anda çalıştığını belirten Yücesoy, aşkın beyinde meydana getirdiği değişiklikleri şöyle anlattı:
"Aşk, görsel bir şeyle başlıyor ama görsel bir beğeni insan beyninde sadece saniyenin beşte biri kadar. Beyin, o an bir fotoğraf çekiyor. Bu fotoğraf çekildikten sonra aşka düşme ya da kalp çarpıntısı başlıyor. Bu durum, toplamda 1,5 saniye sürüyor. Bundan sonra bütün iş beyinde dönüyor. Aşık olunca beyinde hummalı bir faaliyet başlıyor, tam 12 merkez birden çalışıyor. Bu geçici bir delilik çünkü o hummalı faaliyeti göstermeye başlayan merkezlerin birçoğu aslında obsesif-kompulsif hastalarda da çalışıyor. Dolayısıyla burada bir takıntı başlıyor, akıl tutuluyor, psikiyatrik bir problem, bir delilik hali ortaya çıkıyor. Bu hummalı çalışma sırasında komuta devre dışı bırakılıyor yani akıl mantık tamamen devre dışı kalıyor. Burada akıl tamamen tutuluyor, her şeyin mantığı kayboluyor, ondan sonra da tüm vücutta hormonal değişiklikler ortaya çıkıyor, kısacası aşk denen mutluluk ve sarhoşluk oluşuyor."
"DOPAMİN İLE TAKINTI ARASINDA BAĞ VAR"
Yücesoy, aşkın oluşumunda birçok hormonun salgılandığını, bunlardan dopaminin heyecandan sorumlu olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Aşkın ömrünün hem hormon ölçümleriyle hem beyin görüntülemeleriyle 2,5 yıl olarak belirlendiğini anlatan Yücesoy, 2,5 yıl sonra hormonların düşmeye başladığını kaydetti.
Yücesoy, şunları kaydetti:
"İlk yükseldiği zaman akıl tutulması uyanıyor ancak hormonlar düştükçe yüksek kortikal merkezler harekete geçiyor, yani uyanıyoruz, gözümüz açılıyor. Uyandığınız zaman onu karşınızda gördüğünüzde, mantıklı düşünen yüksek kortikal merkezin kumandasında da dengeli bir ilişki yürütebiliyorsanız, mantığınız devredeyken de keyif alabiliyorsanız eğer, o ilişki ömür boyu sürüyor. Eğer o eski sarhoşluk halini özlüyor, yüksek kortikal merkez devre dışıyken yaşadığınız keyfi arıyorsanız, o ilişkinin ömrü 2,5 yıl sürüyor ve siz de sonra yeni aşklar aramaya gidiyorsunuz" diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Yücesoy, aşk acısına da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aşk acısı denen şey aslında sadece ruhsal değil, fizyolojik de olan bir ağrı. Bununla ilgili ilginç bir örnek var. Mutlu evliliği olan kadınlara dışarıdan ağrı verildiğinde, bundan acı duyuyor. Yanına eşini getirip elini tutturduğunuzda, bu acı azalıyor. Mutsuz evliliklerde eş gelip elini tutsa da eğer insan mutsuzsa o acı seviyesi düşmüyor. Dolayısıyla, aşk, içinde sadece mutluluk değil, depresyonu, acısı, deliliği de olan bir yapı."
beyin, Aşk, mutlu, pro.kemal yücesoy, hormon, delilik, mutsuz, aşk acısı