AKP, tarihinin en kritik seçimine nasıl hazırlanıyor?
15 Eylül 2022 11:06
20 yıllık iktidarının en kritik seçimlerine hazırlanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2023 seçimlerine dönük yeni hamleleri devreye sokmaya planlıyor.
Ayşe Sayın – Ankara
20 yıllık iktidarının en kritik seçimlerine hazırlanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2023 seçimlerine dönük yeni hamleleri devreye sokmaya planlıyor.
Kira ve konut fiyatlarındaki rekor yükseliş üzerine “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi” diye duyurulan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından gerçekleştirilecek projeye yönelik ilgi ile moral bulan parti yönetimi, bir yandan “kesenin ağzını” açarken, bir yandan da “yeni ekonomik hamleler”le “kararsızlar” saflarına geçen seçmeni geri kazanma hesabı yapıyor.
“Doğalgaz müjdeleri” ve ilk yerli otomobil TOGG’un üretimine geçilmesi, iktidarın “seçim yatırımları” arasında sayılıyor.
AKP muhalefete ise sahada, “6’lı masanın gizli ayakları” söylemi üzerinden yüklenecek.
Seçim hazırlıklarına hız veren AKP; özellikle hayat pahalılığı nedeniyle partiden uzaklaşan seçmeni kazanmaya dönük stratejiler ve sahada kullanılacak dil üzerinde çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında hafta başında yapılan Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısının da ana gündemi seçim hazırlıklarıydı.
Kulislere yansıyan bilgilere göre AKP, seçim stratejisini “dış politikada zafer, ekonomide iyileşme” ve “6’lı masayı yıpratma” stratejisi üzerine kuruyor.
Hangi adımlar öne çıkarılacak?
Bu çerçevede, AKP’nin sahada kullanacağı en önemli argümanlardan birisini “diplomatik zafer” söylemi oluşturacak.
Ads by Kiosked
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Türkiye’nin “tahıl koridoru” oluşturulmasındaki rolü, Avrupa enerji krizi yaşarken, Türkiye’nin “iki tarafla da görüşebilen” ülke konumunu koruyabilmesi “diplomatik zafer” olarak görülüyor.
Bu çerçevede, seçmene “yeni dünya düzeninde Türkiye’nin artık küresel güç odağı haline geldiği, bunun ekonomiye de olumlu yansıyacağı” anlatılacak.
Aralık ayındaki kur krizinin ardından ekonomideki dengelerin alt üst olduğu iktidar tarafından da kabul ediliyor.
Ancak geçen Temmuz ayında asgari ücret dahil, çalışanlara ve emeklilere yapılan zamlar, tarımda ürün taban fiyatlarındaki artışlar, 3600 ek gösterge, EYT sorununa çözüm hazırlığı gibi adımların, seçmende karşılık bulduğu düşünülüyor.
Son 2 aydır da parti oylarının yükselişe geçtiği, iktidarın “moral üstünlüğü” yeniden ele geçirdiği savunuluyor.
Erdoğan’ın “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi” olarak açıkladığı TOKİ’nin gerçekleştireceği konut projesine yönelik ilgi, partide moralleri de yükseltti.
Bu hamlelerin devamının ise “yeni doğalgaz müjdesi” ve ilk yerli otomobil TOGG’un üretimine başlaması gösteriliyor. TOGG’u üretecek fabrikanın 29 Ekim’deki açılışının da görkemli bir törenle yapılması planlanıyor.
Sosyal konut projesinde olduğu gibi ÖTV indirimi veya ilk kez araç sahibi olacaklar için uygun taksitle otomobil almayı kolaylaştıracak projelerin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Ekonomide şubat-mart beklentisi
İktidarın seçim öncesindeki en zayıf noktasını “yüksek enflasyon” oluşturuyor.
İktidar partisi kulislerinde ocak ayından itibaren ekonomide alınan önlemlerin olumlu sonuçlarının alınmaya başlanacağı ve Şubat-Mart aylarında da enflasyonda düşüş sürecinin başlayacağı hesap ediliyor.
Vatandaşın, ilk başta sıkıntı yaşadığı, ancak artık enflasyonun artış hızının yavaşladığına dikkat çekilerek, “Enflasyon ilk başta yüzde 20’den birden 75’e yükseldi. Şimdi birkaç aydır 80’lerde. En fazla 1-2 puan daha yükselir. Baz etkisiyle daha sonra düşüşe geçecek, Şubat-Mart aylarında insanlar rahat nefes alır” beklentisi dile getiriliyor.
Bu nedenle seçmenin “ekonomide iyileşme olacağına ikna edilmesi”ne dönük adımlar atılması planlanıyor.
Muhalefete nasıl yüklenilecek?
AKP, muhalefete ise “6’lı masanın ayakları” söylemi üzerinden yüklenmeyi planlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da son MKYK, “Altılı masanın yedinci ortağı PKK destekli HDP, sekizinci ortağı FETÖ. Bunların adı ortada yok ama masaya ortaklar. Türkiye, 6'lı masaya emanet edilemez. 6'lı masanın ayaklarını vatandaşa açıklıkla anlatmalıyız talimatı verdiği belirtiliyor.
CHP’li belediyeler de seçim sürecinde iktidar partisinin hedefinde olacak.
Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir belediye başkanlarının icraatları ve başkanların eylem ve söylemlerini yakından izleyen iktidar partisi, muhalefetin “yönetemeyeceği” iddiasını da muhalefet belediyelerinin “başarısızlığı”na dayandırma hesabı yapıyor.
Seçim çalışmalarının en önemli ayaklarından birisini ise gençler oluşturacak.
Yaklaşık 6 milyon gencin ilk kez sandığa gideceği hesap ediliyor ve genç oylarının seçim sonuçlarında belirleyici olacağı görülüyor.
En fazla genç seçmenin AKP’de olduğu vurgulanmakla birlikte, yeni seçmenlerin partiye ilgisinin düşük olduğu ifade ediliyor.
Bu nedenle gençlerin beklenti ve eğilimlerini tespit etmeye dönük kapsamlı bir çalışma yürütülüyor ve gençler için de “sürpriz” projelerin uygulamaya konulması planlanıyor.
Yavaş tedirginliği yaşanmış
AKP yöneticilerine göre, uygulanan ekonomik programın seçmende olumlu karşılık buldu ve bu Erdoğan’ın kişisel oylarına da yansıdı.
Ancak ekonomik krizin ilk başlarında, Erdoğan’ın oylarındaki düşüş parti yönetimini tedirgin etmiş, hatta kulislere yansıyan bilgilere göre “Acaba Erdoğan’ın karşısına Mansur Yavaş çıkarsa sıkıntı olur mu?” endişesi yaşanmış.
Ancak AKP kurmayları, artık böyle bir risk kalmadığı görüşünde:
“Tek öngörülemeyen Mansur Yavaş’tı. Ama 2-3 aydır böyle bir sorun yok, karşısına kim çıkarsa çıksın Erdoğan kazanıyor. Ama partiye oy verirken, milletvekili listelerine bakıp, ona göre karar verecek.”