Akif Beki: Hala öküz altında buzağı aramazlar mı?
30 Haziran 2020 13:57
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, geçtiğimiz hafta Erdoğan'ın canlı yayına 'dislike' yağması olayında iktidar medyasının mazeret aradığını savundu.
Beki, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlerle YouTube yayınına neden 'dislike' yağdı? İktidar medyası hala mazeret uydurma peşinde. Oysa bu onların hezimetiydi. Ağır yenilgiye uğradılar. Başarısızlıklarını örtmek için de bin dereden su getiriyorlar. Doğal tepki olamaz, izlenen politikalar ve iletişim stratejilerinde yanlışlık olamazmış gibi. Hatayı kendilerinde değil 'dislike'larda arıyorlar. Milyar dolarlık satın almalarla bir medya tekeli kuruyorsunuz. Gazete ve TV'lerde, muhalefete karşı ezici bir kontrol ve üstünlük sağlıyorsunuz. Ama gençlere izletip okutamıyorsunuz. Neden?" diye sordu.
Beki, "İktidar medyasının başına oturtulanlar, bunu sormak yerine gençleri sorguluyor. 'Dislike saldırısını muhalefet örgütledi, organize bir kampanyaydı' filan gibi garip savunmalara sığınıyorlar. İktidar taraftarları 'oy moy yok' diye böyle bir yayına 'dislike' atacak değil ya, bittabii karşıtların işidir. Dedikleri gibi parayla alınmış sahte 'dislike' bile olsa...İktidarın taraftarlarını örgütleme, karşı kampanya organize etme, gerekirse sahte hesaplarla yüklenme maharetine ne oldu? O kapasite neden harekete geçirilemedi? Kaçmayı bırakıp yüzleşmeleri gereken gerçek şu. Hemen her mahallede Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan oyuncak hediye almış bir çocuk vardır. Ama AK Parti bunu desteğe çeviremiyor. Büyüdüklerinde oylarını alamıyor." görüşünü savundu.
Beki, "Cumhurbaşkanı'nın muazzam çabayla kendini sevdirdiği o çocukların gönlüne bugün girmeyi beceremiyor iktidar. İktidar medyası da kendini dinletemiyor. Erdoğan trendin farkında. Geçen yılki 31 Mart yerel seçimlerinden önceydi. Gençlik kollarına, 'bir milyon yeni seçmeni ne yapıp ne edip kazanma' talimatı vermişti. Gençleri tavlama çalışmaları başarılı olsa sonuç başka olurdu. Cumhurbaşkanı da alternatif mecralardan yeni seçmen adaylarına ulaşmayı denemek zorunda kalmazdı. Gazete ve TV'leri, sosyal medyayla rekabet edemez hale helmiş. Etkisiz elemana dönmüş... Nerede yanlış yaptıklarını sorgulayacak yerde, hâlâ öküz altında buzağı aramazlar mı!" ifadesini kullandı.
Beki, "Suçu, gençlerin vefasızlığına, nankörlüğüne, Batı özentisinden yerli milli olamayışına ha attı ha atacaklar. Demiyorlar ki devir, tek taraflı propaganda devri değil. Burnundan kıl aldırmayan tek sesli medyanın çağı geçti. Hele gençlere hiç sökmüyor. İstediğini söyleyebildiğin gibi, istemediğini duymayı da bileceksin. Karşılıklı etkileşime açık değilsen, beğenilmemeye hazır değilsen, hep like almak istiyor ve dislike'ı kaldıramıyorsan sosyal medya sana göre değil demiyorlar. 'Ben yazarım sen okursun, ben söylerim sen dinlersin' yayıncılığı eskide kaldı. Medyanın takipçiyle, siyasetçinin seçmenle ilişki biçimi değişiyor. Dayatmaya yer yok. Bunu ıskalayarak yeni nesillerle aynı dili konuşabilir misiniz? 'Dislike'ları yasadışı eylem, saldırı ve düşmanlık olarak görmekten vazgeçmek, iletişimin yeni doğasını anlamak için iyi bir başlangıç. Ama nerede!" değerlendirmesinde bulundu.
medya, akif beki, dislike