Demet Altınyeleklioğlu [email protected]
Vicdanlar Kevgir...
14 Mart 2018 18:44
Çok yazıldı çizildi, olsun, daha çok yazılsın çizilsin. Sustum, içime attım, kahroldum, kendimi ailelerinin yerine koydum. Dayanamadım. Ben de yazacağım.
Çok yazıldı çizildi, olsun, daha çok yazılsın çizilsin.
Sustum, içime attım, kahroldum, kendimi ailelerinin yerine koydum.
Dayanamadım. Ben de yazacağım.
Rezilsiniz.
Ahlakınız sükut etti.
Müptezelleştiniz.
On bir gonca gitti.
Ölümün en tarifsiziyle, kaderin en acımasızıyla.
Salyalarınızı akıtarak linç ediyorsunuz 11 açmamamış çiçeği. Hayattaki ezikliğinizin intikamını bekarlığa veda partisine küfürler yağdırarak, zenginliğe söverek çıkarmaya çalışıyorsunuz.
Çünkü kıskançsınız. Çünkü hayata karşı öfkenizi kusacak en kolay yolu bulmuş olmak sizi fazlasıyla tatmin ediyor.
Aslanım çık şu düştüğün foseptik çukurundan.
Mertsen düzene söv. Cesaretin varsa asgari ücrete filan saydır. Haksızlığa karşı çık. Sıkıyorsa ezilmişliğine isyan et. Ya da git, primini eksik yatıran patronuna dayılan. Ama yemezler değil mi? Melek olmuş 11 kızın ardından sövmek kolay çünkü. Boşaltıverirsin sintineni sosyal medyaya, sonra da kösüle kösüle uyursun.
Ölünün arkasından konuşulmaz diyen bir dine inanırsın, başını da secdeye koyarsın sen.
Vicdanlar kevgire dönmüş, insanlık bitmiş, çirkeflik almış, yürümüş ne gam.
***
Dedik ya ahlak sükut etti diye.
Taksiciler Esnaf Odası Başkanı açmış ağzını yummuş gözünü. Konu bir sabah kalktığımızda gündemin üst sıralarına oturuverdiğini gördüğümüz UBER davası.
Sayın Başkan, “Adalet farklı karar verirse, taksici esnafının sabrı taşar, ekmeği için her şeyi yapar,” diyor büyük bir pişkinlikle. Burada farklı karar vermek, davanın UBER lehine sonuçlanması demek oluyor tabii.
Bir dakika sayın başkan. Adalet ne farklı kararlar verdi, ne hayatlar mapuslarda çürüdü, ne insanlar yaşamlarını yitirdi de, kimsenin sabrı taşmadı. Kimler ekmeklerinden oldu da hiçbir şey yapamadı. Yok öyle tehdit filan. Bu vandallık, bu kabadayılık sökmüyor artık. Ayrıca taksici esnafının yarattığı sayısız psikolojik taciz vakalarını binen bilir. O sokağa giremem diyenler mi, şakır şakır yağmurda önünden basıp gidenler mi, tahammül edemediğin bir radyoyu sonuna kadar açanlar mı, klimayı çalıştırmamak için dört camı da açıp, adamı serseme çevirenler mi, saymakla bitmez. Ayrıca havaalanındaki terör olayında, zavallı insanlardan 4-5 misli ücret istenmesi rezilliğini de unutmuş değiliz.
Sahi nasıl çıkacağız son hızla dibe yuvarlandığımız bu çukurdan?