Yılmaz: Soykırım iftirası bir siyasi şantaj

25 Nisan 2017 10:27

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Ermeni yalanlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Kaynak: Yılmaz: "Soykırım iftirası bir siyasi şantaj"

Bugünün, Ermeni iddialarıyla ilgili, sözde soykırımın sürekli canlı tutulduğu bir gün olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Türkiye'ye dönük bu tür iddiaları gündeme getirenlerin zerre kadar iyi niyetli olmadığını vurguladı.

Öztürk Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu iddialar, 'Türkiye'yi acaba köşeye sıkıştırabilir miyiz, siyasi şantajla hizaya getirebilir miyiz' düşüncesinden üremiştir. Bosna, Irak, Suriye'deki ve dünyanın pek çok ülkesindeki katliamları, hafızalarında tutmayan çevreler, her nedense Ermeni iddialarını sürekli gündemde tutmaktan vazgeçmiyor. Türkiye'nin yüzleşmeyeceği bir tarihi yoktur. Tarihimizin her dönemiyle yüzleşmeye hazırız. Yeter ki yüz yüze gelebileceğimiz bir ortağımız olsun. Biz Ermenistan'ın tabularıyla, önyargılarıyla, bize dayatmaya çalıştığı soykırım iftirasıyla yıllardır uğraşıyoruz. Dünyada Ermeni diasporasının en büyük marifeti, Ermenistan'ı kalkındırmak değil, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak olmuştur. Ermeni halkıyla dost, kardeş olabileceğimizi belirtiyoruz. Fakat Ermenistan'ın bu iddialarından vazgeçmesi gerekiyor. Türkiye ile iyi komşuluk ilişkisine girebilmesi için işgal ettiği Karabağ'dan çekilmesi, Karabağ dışındaki Azeri topraklarından çekilmesi lazım. Ermenistan, bir taraftan mağduriyet yaratıp, diğer taraftan toprak kazanma stratejisini uyguladığı sürece bizim Ermeni yönetimine saygımız olmayacaktır."

Referandum konusuna de değinen Yılmaz, "referandum gecesi, özellikle YSK'nın içerisinde olduğu siyasi mühendisliğin, Türkiye'nin demokratik imajına ciddi gölge düşürdüğünü" söyledi.  Bütün seçimlerde vali, kaymakam, TRT, havuz medyasının aktif rol oynadığını bildiklerini ileri süren Yılmaz, ancak bu kez şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle YSK'nın, devlet destekli siyasi mühendisliğin içinde yer almasını düşünemediklerini söyledi. Yılmaz, bunun, seçmen ne derse desin Türkiye'nin demokratik seçim yapabilme yetisinin olmadığını gösterdiğini öne sürerek, sandık ve seçim güvenliğinin her şeyden önemli hale geldiğini ifade etti. AGİT'in bu ayın sonunda nihai raporunu açıklayacağını anımsatan Yılmaz, ilk raporda yer alan "seçimlerin adil, eşit yapılmadığı, demokratik standartlara uymadığı" tespitlerinin, nihai raporda da teyit edilebileceğini belirtti. Yılmaz, Avrupa Konseyinde, Türkiye'nin yeniden denetime alınması konusunun oylanacağına işaret ederek, Türkiye'nin denetime alınması halinde, ilk kez denetimden çıkan bir ülkenin, antidemokratik uygulamaları nedeniyle denetime tabi tutulmuş olacağına dikkati çekti. Yılmaz, AB sürecinin donduğunu, bundan sonra ciddi sıkıntılar yaşanacağını, Türkiye'nin ihracat, turizm, yatırım ve ekonomisinde ciddi sorunlarla karşılaşılacağını öne sürdü. Yılmaz, "Türkiye'de devlet destekli YSK'nın taşeronluk yapmasıyla üretilen bu siyasi sonuç meşru değildir. Dünya da bunu meşru kabul etmiyor, alay konusu haline getirildik." diye konuştu.