• USD  34,28
  • EURO  37,18
  • BORSA  8.828,79
  • ALTIN  3.005,56
SON DAKİKA

Yeni bir sosyal yara: Suriyeli kuma kızlar

Yeni bir sosyal yara: Suriyeli kuma kızlar

10 Nisan 2016 10:29

Savaştan kaçan Suriyeli kadınlar Türkiye’de kuma olarak satılıyor. Sosyal bir yaraya dönüşen bu sorun Güneydoğu illerinde ailelerin dağılmasına sebep oluyor.Milliyet Gizem coşkunarda



 Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve kamp dışında yaşamaya çalışan Suriyeli kadınların kuma olarak satılması bir süredir konuşulan bir haber. Canını kurtarmak için geldiği Türkiye’de erkeklere satılan bu kadınların dramı aslında beraberinde başka bir dram daha yaratıyor. Kuma olarak gittikleri ailelerde huzur kalmıyor ve boşanmalar başlıyor. Tıpkı geçmişte Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan “Nataşa krizi”nin çok sayıda ailenin dağılmasına sebep olduğu gibi. Üzerine kuma getirilen Güneydoğulu kadınlarla konuşmak için Mardin’in en kalabalık ilçelerinden biri olan Kızıltepe’yi ziyaret ettik, kapı kapı gezdik. Güneydoğu’da durum Karadeniz’den biraz daha farklı. Burada kadınlar için “dul kalmak” ölmekle eş değer çünkü sığınacakları bir baba ocağı bile yok! Bazı aileler kızlarının çocuklarını almamak şartıyla geri gelmesine izin veriyor. Henüz bunu kabul ederek baba evine dönen birini kimse görmemiş.

2-3 bin lira karşılığında satın alınan Suriyeli kumaların yaşları 15 ile 30 arasında değişiyor. Kuma alan adamların yaşı ise 40’tan başlıyor 70’e kadar çıkıyor. Bölgede Kürtçe ve Arapça bilinmesi sebebiyle Suriyeli kadınlarla erkekler arasında sorun yaşanmıyor. Ta ki resmi nikahlı eşler “Kuma istemem” diyene kadar. İşte o zaman dayak mı dersiniz, çocuklarla kapının önüne konmak mı yoksa boşanmayla tehdit edilmek mi? Kızıltepe’de konuştuğum, gerçek isimlerinin bizde gizli kalmasını isteyen, takma isimli beş kadının  başından geçen hikayeler ne kadar aynı olsa da hepsi ayrı ayrı yaralıyor insanı. Bir de o isyan eden bakışları!

 
“Savaş mağduru kadınlar mal olarak takas ediliyor”

Hülya Çelebioğlu Aydın (Mardin Ortak Kadın İşbirliği Derneği Başkanı)
Birlikte çalıştığımız sosyologların araştırmalarına göre, Suriye savaşından bu yana Suriyeli kadınlarla ikinci evliliklerde yüzde 50 oranında bir artış yaşandığını görüyoruz. Bunun nedeni Suriyeli ya da başka yabancı kadınlarla evliliğin çok daha ucuza yapılabilmesi. Bölgede ikinci evlilikler genelde kızın rızasıyla kaçırılması şeklinde gerçekleşiyordu. Bu bir tür namus davası olduğu için ceza ödenmesi gerekir aileye. Bu cezalar da 50 binden başlayıp 200 bin liraya kadar çıkardı. Suriyeli kadınlara verilen 
başlık parası ise 2-3 bin lira civarında. Kumalık müessesesi hiç masum değil. Erkekler Suriyeli kadınların içinde bulunduğu zor durumdan faydalanıyor. Savaştan kaçan ailelerin maddi durumu çok kötü, ne evleri var ne işleri... Aileler, kızların başına bir şey gelecek endişesiyle Türk kısmetlere evet demeyi tercih ediyor. Bunu bilenler maalesef durumu istismar ediyor.
İkinci kadınla evlendikten sonra hayal kırıklığı yaşayan ve “O gitsin, bu gelsin” diye üçüncü eş arayanlar mı dersiniz, imam nikahı kıydıktan iki hafta sonra “Hasta bu” diye geri yollayanları mı? Hatta 700 liraya fırlayan kirayı ödeyemeyen Suriyelilere, “O zaman kızını ver” diyen ev sahipleri bile var. Suriyeli kadınlarla imam nikahı kıymayı “Onları kurtardık” diye savunanlara bakmayın. Savaş mağduru kadınlar mal olarak takas ediliyor.

“Kumam daha küçük bir kız çocuğu, ona da analık ediyorum”
Hayriye
Kocamın yaşı benden küçük. Biz severek evlenmedik. “Sen bu adamla evleneceksin” dediler bana, adam dedikleri benden küçük çocuktu. Gelin değiş tokuşu (berdel) olmuştu iki aile arasında. Senelerce baktım ben ona, analık ettim. Sonra çocuklarımız da oldu. Doğru düzgün çalışmaz, eve para getirmez çok. İnşaatta iş bulursa gider. Bir gün bana “Suriyeli kadın alayım, ortalığı toplasın sana yardım etsin” dedi. İstemedim önce. Sonra çok ısrar etti ama ben yine “yok” dedim. Nereden baksan 15 senedir ağzımda diş yok doğru düzgün yemek yiyemiyorum, “He de dişlerini yaptıracağım senin” dedi. Ben de o zaman kabul ettim. Eskiden yemek bile yiyemiyordum. Şimdi Suriyeli kuma geldi. Hem ev işlerini yapıyor hem de kocama karılık yapıyor. Aynı evde geçinip gidiyoruz. O da küçük kız çocuğu daha bakarsan, ona da analık ediyorum. 

“Ankara ve Samsun’dan da yaşlı adamlar geliyor”
Meryem
Benim kocam üstüme kuma getirmedi ama her kavgada, “Git, bana Suriyeli mi yok!” demesinden bıktım. Benim erkek kardeşim evli, iki çocuğu var. Nikahlı eşinin üzerine 15 yaşında Suriyeli kuma getirdi. 
Üç tane bebesi olan bir komşum var. Onun kocası da iki kadını kuma aldı. Benim de başıma gelebilir, korkuyorum. Suriye’den gelenler inşaatlarda daha ucuza çalışıyorlar, kadınları daha ucuza 
temizliğe gidiyorlar. Kiralar çok yükseldi. İşimizi, aşımızı aldılar; şimdi de eşimizi alıyorlar. İki çocuğumla dul kalmak istemiyorum. Sadece Mardin’de olmuyor bu. Ankara, Samsun gibi birçok ilden yaşlı adamlar gelip bir yüzük, bir bilezik, bir çift küpe alıyorlar. Çocuk yaştaki kızları bunların karşılığında alıp götürüyorlar. 

“Lütfen hükümet bir şeyler yapsın”
Cennet
Kocam ocak ayında, eve 
genç bir Suriyeli kadın getirdi ve ona imam nikahı kıydı. “Hep beraber yaşayacağız” dedi. Ben üstüme kumayı kabul etmeyince beni ve çocuklarımı sokağa attı. Babam beni kabul ediyor ama çocuklarımı istemiyor. “Çocuklarını bırak gel” diyor. Nasıl gideyim? Tekrar zorlukla eve döndüm. Gelen Suriyeli kadının hiç umurunda değil sokakta kalmamız. Şimdi o kadına resmi kağıtları verebilmek için benden boşanmak istiyor. Benim gibi birçok kadın var. Lütfen hükümet bir şeyler yapsın. 

“Ben kocamı hâlâ seviyorum”
Songül
Kocam bir yıl önce, Kamışlı’dan getirdi kumayı. Gitti bir de ona ayrı ev açtı. Üç ay öncesine kadar bizim eve de geliyordu, artık gelmiyor. Üç çocuk var bende, üçü de kız. Her gelişinde kavga ediyorduk, kızları da beni de dövüyordu. Benden boşanma davası açmış. Boşandıktan sonra Suriyeli ile resmi evlilik yapacak. Ama ben boşanmak istemiyorum. Bu kadının gitmesini istiyorum. Bilerek, severek evlendik. 24 yıldır beraberdik. Daha 13 yaşındayken onu sevdim, babam vermedi, evden kaçtım. Hâlâ seviyorum. Kuma huzurumuzu, evliliğimizi bozdu. İkinci eşler olmasın. Bizim yaşadıklarımız ortadadır.

“Erkeğin ayakkabısı evi doldurur”
Hasibe
- Kaç yıllık evlisiniz? 
Ben evleneli 13 yıl olmuştur herhalde. 
- Kaç çocuğunuz var?
Üç çocuğum var. İkisi erkek, en küçük olanı kız ve 11 yaşında. Oğlanların büyüğü 15 olacak. 
- ,13 yıllık evlisiniz, nasıl 15 yaşında oluyor? 
Bu benim ikinci kocam. Aslında kayınbiraderim. İlk kocam ölünce beni kayınbiraderimle evlendirdiler. Ortanca oğlanla kız olan onun çocukları. Ölen kocamdan da en büyük oğlum var. 
- Biliyor mu çocuklar amcalarıyla evli olduğunuzu?
Biliyorlar. Nesini saklayacağım. Namustan filan değil. Ölen adamın malı mülkü benimle çocuklara kalmasın diye hemen erkek kardeşiyle evlendiriyorlar. 
“Boşanmak da istemiyorum”
- Sevdiniz mi kayınbiraderinizi zaman içinde?
Sevdim elbet. Mutlu etmek için her şeyi yaptım. Benim kocam düğünlerde çalgıcılık yapıyor, bir ayağı sakat. İş olursa gidiyor, olmazsa yatıyor. Temizlikten kazandığım parayı bile eline sayarım. Eksik kalmasın dışarıda diye. 
- Ne zaman kuma getirdi üstünüze? 
Bir seneden fazla oldu herhalde, bilmiyorum. 
- İlk duyduğunuzda ne dediniz? 
Böyle yüreğime bir taş oturdu. İstemedim ama “O zaman da boşarım” seni dedi. 
- Boşanmayı neden düşünmediniz? Hem nafaka da alırdınız, çalışıyorsunuz da.
Boşanmak yoktur bizde. Dul kalmak kolay değildir. Baba evine dönemezsin. Çocuklarını istemezler. Çocuklarını bırakamazsın. Var mı senin çocuğun, bırakır mısın? Çocuklarınla tek başına da yaşayamazsın. Bir laf vardır bilir misin: “Erkeğin ayakkabısı evi doldurur.”
- Ne kadara satın alıyorlar Suriyeli kumaları biliyor musunuz? 
Kumalık buralarda eski âdettir ama uzun yıllardır kolay değildi. 55 yaşından sonra adamın genç kuma alması için aileye çok para vermesi lazımdı. Zordu yani. Şimdi Suriyeli kadınları 2-3 bin liraya alıyorlar. Bas parayı al kumayı. Onlar da garip, savaştan kaçtılar, kuma oldular fuhuştan iyidir diye. Fuhuş da başladı buralarda. 
- Duydum evet, öyleymiş. 
Sırf iki-üç tane bu iş için ev var. Orada olmaktansa birinin kuması olmayı kabul ediyor. Bazı yaşlı kadınlar kocalarına kendileri söylüyor “Git Suriyeli kuma al” diye. Ev işlerini yaptırıyorlar, kendileri de rahat ediyor. 
- Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben daha 34 yaşındayım, kuma filan istemiyorum ama boşanmak da istemiyorum. Sırf beni boşayıp ona nikah kıymasın diye aynı evde oturmaya razı geliyorum.Milliyet Gizem coşkunarda


suriye, kürtçe, imam nikahı, arapça, kuma, resmi nikah, berdel
ÖNCEKİ Bahçeli'den zaman kazanma taktiği SONRAKİ Polise hain tuzak son anda önlendi