TBMM'den Sahili kapatanlara önlem hazırlığı
25 Temmuz 2021 10:56
İçişleri Bakanlığı’nın TBMM’ye sunduğu “sahil” raporunda şezlonglarla sahili kapatmaya ‘kabahat’ yaptırımı ile ecrimisil uygulamasının düzenlenmesi gibi radikal öneriler yer alıyor.
Komedyen Şahan Gökbakar’ın, Marmaris’teki villasının önüne iskele yaptırıp “özel mülktür” tabelası asmasıyla başlayan “sahillerin işgali, halkın kullanımına kapatılması” tartışması, yaz döneminde turizm işletmelerinin uygulamalarıyla alevlenirken, İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda “rapor” hazırladığı ortaya çıktı.
Raporda, şezlonglarla kumsal kapatmanın “kabahat” sayılması, denetim ve yaptırımların tek elden yürütülmesi için “Kıyı Kurulu” oluşturulması, kumsal klüplerine (beach clup) ruhsat verilmemesi, ruhsatsız yapıların yıkılması, kıyıda ecrimisil uygulamasının yeniden düzenlenmesi, polis ve jandarmaya kıyı denetimi görevi verilmesi gibi radikal öneriler yer alıyor.
MÜFETTİŞLER İNCELEDİ
Pek çok turistik yörede özel işletmelerin şezlong atma, çit çekme gibi yollarla sahillerin halk tarafından kullanılmasını engellemesine ilişkin TBMM Dilekçe Komisyonu’na yoğun şikayet geldi. Milliyet’in ulaştığı bilgi ve belgelere göre, AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır’ın başkanlığını yaptığı komisyon, konuya ilişkin inceleme başlatarak, İçişleri Bakanlığı’nı harekete geçirdi.
Bakanlık da Antalya, Muğla, Aydın ve İzmir’de mülkiye müfettişlerini görevlendirerek idari inceleme ve araştırma başlattı. Müfettişlerin sahadaki incelemelerinin ardından hazırladıkları ve bakanlıkça iletildiği komisyonda Nisan’da karara bağlanan raporda dikkat çeken bazı tespit ve öneriler ise şöyle sıralandı:
KIYI KURULU KURULSUN
Vali ve kaymakamların idari para cezası verme, sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık, şezlong ve benzeri engelleri kaldırma veya kaldırtma yetkisi, kıyılarda halkın yararlanmasına ilişkin sınırlamaların kaldırılmasının sağlanmasına yetmemekte. Kıyıda işgalciler rant sağlama saiki ile hareket etmekte, nüfuz ve örgütlenme olarak da barınma saikli şahıslardan çok güçlü bulunmakta.
Kaymakam ve validen başka kıyıda otorite olan 10’un üzerinde birim var. Bunların birçoğunun yaptığı sözleşme ve işlemlerden vali ve kaymakamların haberi olmamakta.
SADECE CEZA İLE OLMAZ
Bir mevzuat gerekli teşkilatla yapılandırılmadıkça uygulanmamaktadır. Kıyı ile ilgili talepler su sporları, amatör balık avlanması, yüzme, piknik, güneşleme şeklinde farklı farklıdır. Öncelikle talebe bağlı olarak kıyıdan faydalanmanın vali ve kaymakamlarca il ve ilçe çapında düzenlenmesi gerekmektedir. Zira bu düzenlemenin olmadığı kıyılarda vatandaş arasında sürtüşme olmakta, kıyıdan sağlıklı faydalanma zorlaşmaktadır. Bu sebeple kıyıların yönetimi kaymakam ve vali başkanlığında oluşturulacak, kıyı ile yetkili idarelerin temsilcilerinin olduğu bir kurula verilmelidir. Bu idare kıyıda yetkili tek birim olmalı, öz kaynaklı ödenekle desteklenmeli ve sorumlu kılınmalıdır.
Vatandaşlar, pozitif statü hakkı olan kıyıdan faydalanma hakkını devletten talep edebilir. Kıyıdan faydalanma hakkı için kıyıda güvenliğin sağlanması, ulaşım imkânının (yol) temini, WC, duş, soyunma yapılarının oluşturması gerekmektedir. Zira kıyılar hamam vs gibi kadın ve erkeğin en yakın olduğu, bir yerde insanın özelinin açıldığı, ailenin ön plana çıktığı yerlerdir. Bu kamu hizmetinin örgütlenmesi bu özel durum dikkate alınarak yapılmalı.
Kıyı Yönetim Birimi kurulmadan, bu yolla gerekli alt yapı (WC, duş, soyunma, yol, güvenlik) tesis edilmeden sadece idari para cezası ile kıyıdan faydalanma hakkı korunamaz.
Kıyı yönetimi ile turizm otelleri arasında haksız rekabet ortadan kalkacak ve turizm kapasitesi artacaktır.
Kıyının önemi ve hassasiyeti dikkate alınarak yıkım kararı tavizsiz uygulanacak yapılanmaya gidilmeli, vali ve kaymakamlara bu imkân verilmeli.
ECRİMİSİL DÜZENLENMELİ
Kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında (kumsalda ve bitişik denizde) ve sahil şeridinde ecrimisil uygulaması yeniden düzenlenmeli. Kıyı işgallerinde ecrimisil uygulaması işgali meşrulaştırmakta, işgali devamlı hale getirmekte ve işgalcilerde sahiplik duygusuna sebep olmakta.
Kıyı işgalleri yapıların dışında ve daha çok yüksek oranda mevsimlik olarak şezlong ve şemsiye koymak suretiyle olmakta. Mevsim geçince de işgalci zaten kıyıdan şezlong ve şemsiyesini kaldırmakta. Bu sebeple şezlong ve şemsiye koymak suretiyle kıyı işgalleri Kabahatler Kanununda “kabahat” olarak düzenlenmeli, işgal edenlere işgal ettiği yüzölçümü, tekerrür de dikkate alınarak idari para cezası kesilmeli ve kabahat konusu eşyanın (şezlong, şemsiye) mülkiyetinin kamuya geçirilmesi mümkün olmalı.