Selçuk Özdağ’dan İyimaya’ya: Öneriyi niye Darbe Komisyonu’na gelip yapmamış; darbe gecesi neredeymiş

23 Temmuz 2019 10:50

AKP eski Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, darbe girişiminin üçüncü yılında “15 Temmuz darbe girişiminde hangi milletvekillerinin nerede olduğunu gösteren HTS haritalarının çıkarılması’ önerisiyle tartışılıyor.

(Hülya Karabağlı - Turkiyegundemi.com Özel Haber)

TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimine Araştırma Komisyonu Başkanvekilliği yapan,  AKP eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AKP’li eski Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya’nın, 15 Temmuz darbe girişiminde milletvekillerinin nerede olduğunu gösteren HTS haritalarının çıkarılması önerisini zamanlama açısından ilginç bulduğunu söyledi.

Son üç yıl içerisinde Meclis’te bu öneriyi gündeme getirmek için çeşitli zeminler olduğuna dikkat çeken Özdağ, “Sayın İyimaya’nın böyle bir öneriyi şimdi yapmasını ilginç buldum açıkçası. Darbe Komisyonuna gelip bu önerisini teklif etseydi. Niye söylememiş o zaman.

Keşke sözü olduğu zaman orada söyleseydi, Cumhurbaşkanına, Başbakana, Meclis başbakanına çıksaydı; çünkü komisyon başkanlığı yapmış birisi, tecrübeli bir siyasetçi” dedi. Devlette herkesin HTS kaydı olduğunu ve milletvekillerinin doğrudan hedef alınmasını doğru bulmadığını ifade eden Özdağ, “Darbe gecesi Sayın İyimaya’nın kendisi neredeymiş” diye sordu.

Darbe gecesi TBMM’den önce gittiği Çankaya Köşkü'ndeki Başbakanlık ofisinden CHP ve MHP Genel Başkanlarını da arayan Selçuk Özdağ, eski Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya’nın darbenin üçüncü yılında ortaya attığı önerisiyle ilgili Türkiye Gündemi’nin sorusuna şu değerlendirmelerde bulundu.

“Darbeyle ilgili ilk tweti atan benim”

 Milletvekillerinin HTS kaydı çıkarılsın şeklindeki yaklaşım doğru değil. Çünkü vekillerin  nerede olduğu önemli değil, bulundukları yerde ne yaptıkları önemli.  O gün Selçuk Özdağ olarak Mecliste’ydim oradan evime geçtim, ‘evinden ayrılma can güvenliğine dikkat et’ dediklerinde darbe olacağını anladım. 21.00’den sonra milletvekillerini aradım, bazı bakanları aradım, başbakanı aradım, partimizin üst kademedeki isimlerini aradım. Cumhurbaşkanı korumalarını aradım. Sonra bir tweet attım. Darbeyle ilgili ilk tweti atan benim. Ayhan Sefer Üstün’ü aradım,  darbe oluyor dedim. Parti binasına gidin sokağa çıkın, herkesi sokağa davet edin dedim.

Daha sonra Çankaya Köşk’üne gittim,  Süleyman Soylu oradaydı.  9-10 arkadaş oraya geldi. Mehmet Muş ‘Selçuk abi Marmaris teşkilatını ara dedi. Ben de partide görevli değilim diyerek kendisinin aramasını söyledim.  Üniversiteli 40-50 arkadaşımı tek tek arayarak Marmaris’e gidin işin ucunda ölüm de olsa Cumhurbaşkanını ölün koruyun dedim.  Bu demokrasiye, seçilmiş iradeye, parlamentoya yapılan bir şeydi.

Sonra Devlet Bahçeli'yi aramak istedim. Ulaşabilmek için aklıma Ümit Özdağ geldi onu aradım. “Selçuk Bey Devlet Bey direneceğiniz diyor genel merkezin ışıkları yanacak hükümetin yanında olacağız diyor” dedi. Sonra Kılıçdaroğlu'nu aradım. Ulaşamayınca Engin Altay'ı aradım onun aracılığı ile ulaşmak istedim. Engin Altay “kim yapıyor darbeyi?” diye sordu. “Paralelciler yapıyor cemaat yapıyor” dedim. Engin Altay da bir süre sonra arayıp “Sayın genel başkanımız seçilmiş cumhurbaşkanının yanında olduğumuzu söylüyor, darbeye karşıyız. Sonuna kadar direneceğiz” dedi. Sonra da Kılıçdaroğlu, Başbakan'la görüşmek istedi o sırada görüşemedi, ancak daha sonra Başbakan onu aradı. Daha sonra Sayın Recep Tayyip Erdoğan da konuştu. Yani bütün siyasiler birlikte direndi.

Ardından da ben önerdim Meclis’e gittik orada ölelim, mezarlarımız orada olsun dedim. Türkiye’de bir iç savaş çıkacak, egemen güçlere Türkiye’yi Irak yaptırmamalıyız dedim ve Çankaya Köşk’ü sarılmıştı, çıkacak bir kapı bulduk ve Meclis’e hareket ettik.

Bazı milletvekilleri, bazı bakanlar uzaktayız gelemeyiz dediler,  bazı bakanlar telefonumu açmadılar,  korumalarını arayarak Türkiye için arıyorum kendim için aramıyorum dedim. Acil kodla arıyorum dedim. Başbakan dördüncü arayışımdan sonra döndü bana ve darbe olduğunu söyledim. Kim yapıyor diye sorunca cemaatin yaptığını söyledim.

Sabaha karşı da yeğenimi kaybettik, 27 yaşında şehit oldu. Meclis’i bombaladıklarında oradaydım. Meclis’te de Mahmut Tanal kürsünün yanındaydı, sundurmanın altına davet ettik, sığınak denilen yer vardı oraya gittik. AKP Partili Bursa milletvekili oraya gidemeyince ben de onu yalnız bırakmadım ve yanında kaldım.

“Darbe komisyonuna gelip bu önerisini teklif etseydi. Niye söylememiş o zaman”

Meselemizin milletvekillerinin nerede olduğunu sormak değil, o gün nerede ne yaptıklarını bakmak ve aynı zamanda milletvekillerini hedef noktasına koymak doğru değil. Türkiye’yi yöneten kaymakamından, valisine, askerinden milletvekiline, bürokratından,  üst bürokratına, medya mensubuna kadar hepimiz bu ülke için sorumluyuz.

Böyle bir öneriyi şimdi yapmasını ilginç buldum açıkçası. Devlette herkesin  HTS kaydı var zaten. Darbe komisyonuna gelip bu önerisini teklif etseydi. Niye söylememiş o zaman. Komisyona her milletvekili katılıyor ve isteğini söylüyor orada. Keşke sözü olduğu zaman orada söyleseydi Sayın İyimaya. Cumhurbaşkanına, Başbakana, Meclis başbakanına çıksaydı çünkü komisyon başkanlığı yapmış birisi, tecrübeli bir siyasetçi.

Ben bunu ilginç buldum.  Milletvekillerini niye bu kadar töhmet altında bırakalım. Kendisi neredeymiş o gün.

(Hülya Karabağlı - Turkiyegundemi.com Özel Haber)