Nuriye Gülmen ve Semih Özakça nın durumları kritik
16 Haziran 2017 12:20
Kanun hükmünde kararname ile işlerinden olan akademisyen Nuriye Gülmen ve ilkokul öğretmeni Semih Özakça açlık grevinin 100'üncü gününe girdi
Gülmen ve Özakça, KHK ile ihraç edildikleri işlerine iade talebiyle 120 gün boyunca Ankara’daki Yüksel caddesinde protesto yaptıktan sonra açlık grevine başlamışlardı.
Sincan cezaevinde tutuklu bulunan iki ismin, açlık grevinin 100’üncü gününde sağlık durumları ile ilgili bilgiyi BBC Türkçe’ye konuşan avukatları Engin Gökoğlu şöyle anlatıyor:
“Her geçen gün ömürlerinden yiyorlar diyebiliriz. Nuriye artık bizim görüşlerimize tekerlekli sandalyeyle geliyor. Normalde avukat görüşleri hücrelerinden çıkıp yürüyerek geldikleri bir yer. Ama artık bir destek olmaksızın, bir gardiyan refakati olmaksızın, tekerlekli sandalyeye binmeksizin asla yürüyüp gelemiyor.”
Nuriye GÜlmen ve Semih Özakça Kızılay Yüksel caddesindeki protestoya böyle başlamışlardı.
KALEM TUTAMAZ HALDE
“Çok ağrı çektiğini, kaslarında ağrı olduğunu söylüyor. Önceleri savunmasına yönelik notlar alıyordu. İki gün önce gördüğümüzde kalem bile tutamaz haldeydi.”
“Semih Hoca, Nuriye’ye göre biraz daha iyi. Görüş alanına yürüyerek gidip gelebiliyor ama onun da ağız içinde yaralar var. Onlar iyileşmedi hala.”
“Nuriye gün boyu yatakta. Tuvalete çıkamıyor artık. 46 kiloya düştü. Sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. Zihni açık, morali yerinde ama acılar çekiyor.”
“Nuriye Hoca yatağa bağımlı. Semih açısından da bu süreç çok yakın. Bu durum ilerlerse daha başka yıkımlar olacaktır.”
Açlık grevinde kritik evreye aslında 45’inci gün itibarıyla giriliyor, 60’ıncı günden sonra ise ölümler görülebiliyor.
Ankara Tabip Odası (ATO) geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada, açlık grevinin 90’ıncı gününde ortaya çıkabilecek durumları şöyle özetlemişti:
— Şiddetli karın ağrısı,
— Yüksek riskli ve ilerleyici kilo kaybı,
— Kas doku yıkımı,
— Böbrek fonksiyonlarında belirgin bozulma ve buna bağlı kan elektrolit değerlerinde dengesizlik,
— Kan elektrolit değerlerindeki bozulmaya bağlı kas kontrolünün ortadan kalkması,
— Kalp ritminde düzensizlik, kalp kası yıkımı,
— Kas ve kemik ağrıları,
— Vücut ısı kontrolünün bozulmasına bağlı hipotermi,
— Kan hücre sayısında belirgin düşme,
— Bağışıklık sisteminde ciddi zayıflama,
— Ölümcül enfeksiyonlara karşı düşkün hale gelme,
— Çoklu organ yetmezliği ve geri dönüşümü mümkün olmayan doku bozukluğu
MUAYENE EDİLMELERİNE İZİN VERİLMİYOR
ATO’nun halen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı bizzat muayene etmelerine Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmiyor.
Ancak ATO Başkanı Dr. Vedat Bulut, edindikleri bilgiler ışığında, açlık grevinde 100’üncü gün itibarıyla durumun hayli kritik olduğunu söylüyor:
“Özellikle Nuriye’nin durumu daha ağır. Şu anda kalp yetmezlik bulguları var, yataktan kalkamıyor. Semih’in solunum yolu enfeksiyonu vardı, antibiyotik kullanmıyor. Bunların hepsi yaşam süresini kısaltıcı faktörlerdir.
“Şu anda nörolojik bulgular başlamış durumda. Kalp yetmezliği başlamış durumda. Çünkü protein harcandığı ve elektrolit dengesi bozulduğu zaman, sodyum-potasyum dengeleri bozulduğu zaman kalp kasları yeterince fonksiyon görmüyor. Onlar bozulmuş durumda.
“Bir de enfeksiyona, bulaşıcı hastalıklara yatkınlık var. Diğer büyük tehlike de o. Bir hastane enfeksiyonu ne kadar tehlikeliyse bir hapishane enfeksiyonu da o kadar tehlikelidir. Hapishanede bulunmaları, tutuklu olmaları yaşam süresini kısaltıcı bir etki yapıyor.”
Dr. Bulut, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Wernicke-Korsakoff sendromuna girmelerinin de an meselesi olduğunu söylüyor.
hapishane, açlık grevi, tutuklu, nuriye gülmen, semih özakça