• USD  34,28
  • EURO  37,18
  • BORSA  8.828,79
  • ALTIN  3.005,56
SON DAKİKA

Kılıçdaroğlu'ndan Cumhuriyet operasyonuna sert tepki

Kılıçdaroğlu'ndan Cumhuriyet operasyonuna sert tepki

01 Kasım 2016 13:34

Kılıçdaroğlu " Cumhuriyet gazetesini PKK ile Fetö ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir


Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

CUMHURİYET GAZETESİNE OPERASYON

Biz Aslı Erdoğan hapisten çıksın, Necmiye Alpay hapisten çıksın diye mücadele ederken dün yeni bir şey oldu! Cumhuriyet Gazetesi’ne baskın yapıldı. Savcı yakalama ve gözaltı kararı verdi. Ne diye veriyor: Cumhuriyet Gazetesi FETÖ’cüymüş, PKK’cıymış. Yanlız bir eksiklik var; IŞİD’i unutmuşlar. Cumhuriyet Gazetesi her dönemde bedel ödeyen bir gazetedir. Görüşü ne olursa olsun herkes acaba Cumhuriyet ne yazmış diye bakarlar. Cumhuriyet ödün vermeyen bir gazetedir. İktidardakiler benim lehime bir şeyler yapar mı diye düşünmeyen bir gazetedir. Cumhuriyeti savunan bir gazetedir. Cumhuriyet Cumhuriyet’le yaşıt bir gazetedir.  Cumhuriyet’i FETÖ ile PKK ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir.

“Şimdi 4. devrimi yapacağız. 4. devrimi yapmamız için Cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırmamız gerekiyor” Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan‘a düzenlenen saldırıyı da hatırlatarak “Tam demokrasi için bir bedel ödenecekse o bedeli ilk ben ödeyeceğim” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Son bir yılda verdiğimiz şehit sayısı 800’ü aştı. Kıbrıs harekatındaki şehit sayımız 498”
“Anneler çocuklarını askere gönderirken hangi duygularla gönderdiğini biliyor musunuz? Eğer gencecik çocuklarımız şehit olup babaları tarafından toprağa veriliyorsa en büyük acıyı bu ev yaşıyordur. Hepimizin ama hepimizin duyarlı olması lazım. Son bir yılda verdiğimiz şehit sayısı 800’ü aştı. Kıbrıs harekatındaki şehit sayımız 498. Kıbrıs harekatında 498 ama terör olayında biz 800’ü aşkın şehit verdik ve üstelik bu askerler güle oynaya vatan savunması için giderken askere umutla dönüşü bekleniyordu hepsinin.

 
“O KHK’YI DÜZELTMEK BİZİM BOYNUMUZUN BORCUDUR”
“Şu soruyu bütün annelerin kendisine sormasını isterim; PKK terör örgütüyle kim masaya oturdu? Meşru bir hükümeti bir terör örgütüyle muhatap etmeyin diye, kim İmralı’da bunlarla masaya oturduysa sorumlu onlardır. Şehirler cephaneliğe dönüştürüldü. Tonlarca patlayıcı yerleştirildi, valilere, kaymakamlara ‘Sakın bunlara dokunmayın’ dendi. Güvenlik güçleri müdahale etmek istediler, bu talimatı kim verdiyse sorumlu da onlardır. Bunun hesabını her annenin kendisine sorması lazım. Ben soruyorum, ama şehidi olsun olmasın büyün annelerin bunu sorması lazım. PKK vergi daireleri, mahkemeler kurdu, askerlik şubeleri kurdu ses çıkarmadılar. Onun bedelini şimdi şehitlerimiz ödüyor. Analar ağlamasın diye bas bas bağırdılar PKK’ya en büyük yardım ve yataklığı bunlar yaptılar. Şimdi şehitlerimiz arasında ayrım yapıyorlar, insanlığa sığmaz bu. Şehirler arasında ayrım olur mu? 15 Temmuz şehitlerine fazla para verilecek, dağda PKK ile çarpışanlara daha az verilecek. Böyle bir ahlaksızlık olabilir mi? O KHK bu Meclis’e gelecek, o KHK’yı düzeltmek bizim boynumuzun borcudur. Aramızda gazi arkadaşlar var, hükümet onları gazi saymıyor ama biz sayıyoruz. Şimdi anneler diyecek ki nasıl gazi sayılmıyor bunlar, bir dernek kurmuşlar, terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayanlar derneği. Yani çatışıyorsun, yaralanıyor.

“Kalbimde kurşunla yaşıyorum”
“Başkanının bana yazdığı mektup şöyle:

1999 yılında Tunceli’de askerlik yaparken teröristlerle girdiğimiz çatışmada yaralandım. Kalbimde kurşunla yaşıyorum. Alınırsa felç olacağımı söylediler ama gazi sayılmıyorum. Gazi sayılmam için devlet benden uzuv kaybı bekliyor. Çatışmada parmağı kopan arkadaşlarımıza da vermiyorlar, en az üç parmağın kopması gerekiyormuş. Arkadaşımızın birinin yüzde 95 görme kaybı var, yüzde 100 olması gerektiği için ona da vermediler. Birçok arkadaşımızın bedenen çalışamaz raporu var ama unvan alamıyoruz. Yaklaşık 10 bin kişi var, istediğimiz gazilik maaşı değil gururla göstereceğimiz gazilik madalyası.”

“Gazi olamazsınız diye unvan vermeyen hükümet, kendi çocuklarının tırnağı kırılsa ne yapar? diye soruyorlar. Sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağız, bağımsız Türkiye için alın teri döken, terörle mücadele eden askerimizi her zaman saygıyla her zaman şükranla anacağız. Size bizim minnet borcumuz var.

“29 Ekim’de bütün kavşakların hafriyat kamyonlarıyla kesildiğini gördüm”
“Değerli arkadaşlarım geçen hafta cumhuriyetimizin 93. yılını kutladık. Birinci meclisten Anıtkabir’e yürüyelim diye program yapmıştık arabayla gittiğimde bütün kavşakların hafriyat kamyonlarıyla kesildiğini gördüm. Bundan daha büyük bir ayıbı Türkiye Cumhuriyeti yaşamamıştır, niye hafriyat kamyonu? İnsanın onuruyla bu kadar oynanmaz. Ki Cumhuriyet, cumhuriyeti kuranlar tüm mazlumlara örnek olmuştur. Sadece savaşta değil, cumhuriyetiyle de örnek oldular. Cumhuriyet bir aydınlanmadır, kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet Sultan’ın kulu olmak değildir, Führer’in kulu kölesi olmak demek değildir. Birileri kendisini ayrıcalıklı görebilir ama biz herkesi aynı gözle göreceğiz hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Cumhuriyet, reisin kulu kölesi olmak değil, Türkiye’nin özgür bireyi olmak demektir. Cumhuriyeti irfanı hür ve fikri hür insanlar yetiştirsin diye sahipleniyoruz. Cumhuriyet aynı zamanda fırsat eşitliği demektir, kimseye imtiyaz tanınamaz der cumhuriyet. Biz bu ülkede yaşan tüm yurttaşları aynı gözle göreceğiz, hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Cumhuriyetin temel felsefesi budur. Cumhuriyet aynı zamanda eğer tam demokrasi ile taçlandırılmazsa iç boş bir cumhuriyet demektir. Tam demokrasiyle taçlandırdığımızda bizim anladığımız cumhuriyet olacaktır. Hepimizin ortak mücadelesi gerekiyor, kadın – erkek eşitliği için, medya özgürlüğü için, üniversitelerin özgürlüğü için, hep birlikte mücadele etmemiz lazım ve Türkiye’deki mevcut darbe hukukunu, darbe hukukundan arındırmamız gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman saygın bir ülke konumuna gelmiş olacağız.

“4. DEVRİMİ YAPACAĞIZ”

“Şimdi 4. devrimi yapacağız. 4. devrimi yapmamız için Cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırmamız gerekiyor. Aydın’da genel başkan yardımcımız Bülent Tezcan ayağından kurşunla yaralandı. CHP’ye karşı ve CHP’lilere karşı provakasyonlar bundan sonra daha fazla olacaktır. Şehit cenazesinde benim üstüme kurşun atan, genel başkanımızın kurşunlanması, il başkanlarımızın darp edilmeye çalışışması. Bizim üstümüze geliyorlar, ama ben yine söylüyorum, cumhuriyet için bir bedel ödenecekse o bedeli önce ben ödeyeceğim. Şu garabete bakın, bir taraftan PKK saldırılarıyla karşı karşıyayız, Şavşat’ta bize saldırdılar. Yılmadık, yılmayacağız, kim olursa olsun şimdi genel başkan yardımcılarımıza karşı benzer bir saldırı yapılıyor. Hemen şöyle bir kumpas da kurdular, ülkücüymüş dediler. Aydın’da söyledim yine söylüyorum, ülkücüler vatanseverdir biz de vatanseveriz, bayraklarını severler biz de bayrak severiz. Eline silah tutuşturup birine ateş etmesini sağlayanlar asla ülkücü olamaz onlar kişiliksiz insanlardır. Kelepçeyi şeref olarak taşıyacakmış, kelepçeyi şeref olarak taşıyanlar zaten karanlık insandır. Neden bayrak, vatan, demokrasi senin şerefin değil? Özgür medya senin niye şerefin değil? Bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum, bize yönelik provakasyonlarda çok dikkatli olmalıyız, olayları sorgulamalıyız. Aydın Valisine, Başsavcısına, Emniyetine teşekkür ediyorum, olayın üzerine tüm soğukkanlılıklarıyla gittiler.

“Bir yandan bu olaylarla içimiz yanarken öte yandan demokrasinin katledildiğini görüyoruz. Şu anda Türkiye’de hukuk yok arkadaşlar, şu an demokrasi yok, şu an hapishanelerde işkence var, özgür medya yok, toplumun üzerine gittikçe ağırlaşan bir baskı var. O nedenle söyledim hava kurşun gibi ağır diye, mücadele edeceğiz. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, kararlılıkla bu olayın üzerine gideceğiz. Baskı gelebilir, silahlı unsurlar ortaya çıkabilir, 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip karşı darbeyi yapanlara karşı dimdik namusumuzla ayakta duracağız.

“DARBEYİ FIRSAT BİLİP KARŞI DARBE YAPANLARA KARŞIYIZ”

“Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkarttılar, istihbarat devleti haline getirdiler. İstihbarata göre adamı alıp atacaklar. Değerli arkadaşlarım bunu yaptılar, bizim yaptığımız tek şey var, darbeye karşı olduğumuzu her ortamda söyledik ama fırsata çevrilip karşı darbeye dönüştürülmesini doğru bilmiyoruz. 15 Temmuz’a nasıl karşı çıktıysak bu karşı darbeye de karşı çıkıyoruz. Meclisi bombalayanları yargılayın, bizim bu konularda hiçbir endişemiz yok. Ama kardeşim öğrencilerden ne istiyorsun, er erbaştan ne istiyorsun? Neden bu insanları hapse atıyorsunuz, gazeteciler… Gazeteciler… Ne yaptı gazeteciler? Uçağa binip bir yeri mi bombaladı, üniversite hocaları ne yaptı? Sorgusuz sualsiz atıyorlar. 12 Eylül darbe koşullarından daha ağır koşulları yaşıyoruz şu anda. Öyle ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. 1 milyonu aşkın mağdur yarattılar, darbeciler orada duruyor, düne kadar iş birliği yapan sensin. Allayıp pullayıp piyasaya süren sensin, fakirden ne istiyorsun sen? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderdi diye devlet memurluğundan atıyorsun. Atacağın biri varsa devlet yurdu yapmayan bakanı atacaksın kardeşim. Binali Yıldırım da duysun, Türkiye planlı ve programlı bir şekilde darbe sürecinin içine sokulmuştur, bilinçli bir anlayışla evet. Örneğin var mı diyecekler, var tabii. Mehmet Dişli, general. Altını çizerek söylüyorum havuz medyasının köşe yazarları da dinlesinler, kıta görevi yapmadan genelkurmay karargahına getiriyorsunuz sonra terfi ediyor. Terfi edince tekrar kıtaya gitmesi lazım, sonra ne oluyor? Bu kişi darbeyi yönetiyor. Peki Mehmet Dişli’yi genelkurmay karargahında tutan siyasi irade kim? O siyasi irade, Türkiye’yi yönetenlerdir. Şimdi sen Mehmet Dişli’ye değil, teğmene hesap soracaksın.

“Üç tane general, albaylıktan generalliğe terfi ettiriliyor YAŞ’ta, başbakan bu kararı imzalamıyor, cumhurbaşkanı imzalamıyor, çoğunluk kararıyla olmaları gerekirken imzalamıyorlar. İmza zorunludur diye kanun değiştiriyorlar. Ve bu üç general ordudan ayrılıyor, yerine üç tane FETÖ’cü getirdiler. Şimdi planlı ve programlı bir şekilde darbe sürecine gelirken bu kararları alanlar kim? Darbenin siyasi ayağı bunlardır. Bunun hesabını biz soracağız, havuz medyası bunu yazar mı? Yazamaz, onlar da başka yerden besleniyor. Özgür medya o yüzden önemli, patronlarının dediğini yapıyor bu havuz gazetesi.

“Şimdi ben size 15 Şubat 2012, dönemin başbakanının bir yazısından aktarıyorum:

“CUMHURİYET GAZETESİNİ FETÖ İLE PKK İLE İLİŞKİLENDİRMEK ŞEREF YOKSUNLARININ YAPACAĞI İŞ”

“AKP ile Gülen cemaati arasında bir çatışma yaşanmamıştır, bundan sonra da yaşanmayacaktır. Bu sadece gönül birlikteliği değildir” Şimdi ben bu ülkenin savcılarına sesleniyorum, yürekli bir savcı çıkar mı? Çıkmaz. Ama ben her şeye rağmen yürekli ve namuslu bir savcı bekliyorum. Biz Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan hapisten çıksın diye konuşurken dün yeni bir şey oldu. Cumhuriyet yazarların evlerine baskın yapıldı. Bülent Utku, Eser Sevinç, Musa kart, Müslüm Özışık, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Akın Atalay, Can Dündar… savcı bunlar hakkında gözaltı kararı verdi. Ne diye? Efendim Cumhuriyet FETÖ’cüymüş PKK’lıymış… Efendim savcı haksızlık yapmış, IŞİD’i unutmuşlar. Ben bu savcıya talimat veren siyasi iradeye seslenmek isterim; bedel ödeyen bir gazetedir Cumhuriyet gazetesi, her darbe sonrası bedel ödeyen bir gazetedir. Cumhuriyet basın dünyamızın akademisidir. Görüşü ne olursa olsun “Acaba ne yazdı” diye sabah gazeteyi ele alır, çünkü bir fikir gazetesidir, aydınlanma gazetesidir. Cumhuriyet ödün vermeyen bir gazetedir. Acaba iktidardakiler benim lehime yapar mı diye düşünmeyen bir gazetedir. Özgürlüğü savunan bir gazetedir, Cumhuriyet’i savunan bir gazetedir, Cumhuriyet’le yaşıttır, adını da Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Cumhuriyet gazetesini PKK ile FETÖ ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir. Böyle bir şey olabilir mi? Ben sormak isterim FETÖ’cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? Ne istedilerse vermedik diyen Cumhuriyet miydi? Bunu diyen adama soracaksın ne istediler de peşkeş çektiniz?


chp, tbmm, tepki, kılıçdaroğlu, fetö
ÖNCEKİ Rtük'e operasyon: Gözaltılar var SONRAKİ Tekmeci saldırgan yine tahliye edildi