Evlendirme programlarındaki düzmece aşklar
07 Temmuz 2016 11:55
Gazeteci Emin Çölaşan Sözü Gazetesindeki bugünkü yazısında evlendirme programına katılan bir bir okuyıcıusunun ihbarlarına yer verdi
“İki evlilik programına katıldım. Önce yönetmenler tarafından sorguya çekiliyorsunuz, ağzınız iyi laf yapıyorsa kabul ediliyorsunuz. ‘Size vaat edilen şey yakında şöhret olacaksın, herkes seni tanıyacak. Tek şart, bizim dediklerimizi aynen yapacak, istediğimiz kimselere aşık olmuş gibi görünecek ve sana verdiğimiz senaryodaki rolünü aynen oynayacaksın.'
Düzmece aşklar devreye böyle sokuluyor. Şöhretin cazibesine kapılanlar bunu ister istemez kabul ediyor.
Rollerinde başarılı oldukları takdirde program tarafından maaşa bağlanıyorlar.
Locada oturanlara ise ‘Hadise çıkaracak, olay yaratacak suçlamalar yapın. Bizim amacımız devamlı kavga olmasıdır' diye talimat veriliyor. Hiçbir evlilik programını baştan sona kavgasız izlemeniz mümkün değildir.
Ajanslardan getirilen maaşa bağlanmış tipler var. Bunu anlamanın en kolay yolu, bunlar locada öndeki ilk iki sırada oturuyorsa görevlidir. Arka sıralara ise iyi niyetle evlenmeye gelen saf figüranlar oturtulur, onların hiçbir fonksiyonu yoktur.
Eğer programı yönetenlerin isteklerine uymazsanız arka sıralara atılır ve şöhret olamazsınız!
Yani sizi önce program ve şöhret bağımlısı yapıyorlar. Sonrasında ise onların her isteğini yerine getirmek zorundasınız.
Yüzü eskiyenler programdan çıkarılıyor, ya da bir süre sonra tekrar geri alınıyor.
* * *
Okuyucum devam ediyor:
Bu yalanlara ve kurgulara ben de ne yazık ki alet oldum. Bir keresinde yönetmene kendi kız arkadaşımı getirip seyircilerin arasına oturtmayı önerdim. Ben ona talip çıkacaktım. Yönetmen zevkten dört köşe oldu.
Sonrasında oyunumuzu oynadık. Size linkini gönderiyorum… Ama insanları kandırmıştım, içim rahat etmedi. “Türkiye'nin en güvenilir kadını” unvanına sahip olan kadın sunucu da bu şikeye ortaktı ve her şeyi biliyordu.
* * *
Programa katılan bazı adayların ve hatta her gün güya seyirci olarak gelen kadınların para aldığı doğrudur. Ancak bu öteki adaylardan saklanır.
Biz bazı geceler erkek yöneticilerle birlikte çapkınlığa çıkardık. Sonra o kızlar programa aday olarak getirilirdi.
Hatta bir tanesi burun ameliyatı olacaktı ama parası yoktu. İki yıl için kendisiyle kanal arasında sözleşme imzalandı ve karşılığında kızın ameliyatı gerçekleşti. Hala daha o kadını ekranda kullanıyorlar.
Kadınlar bir villada tutuluyor. Orada her akşam kadınlı erkekli çekimleri yapılıyor ve kimin ne diyeceği önceden onlara anlatılıyor. Ne diyecekleri kelimesine kadar ezberletiliyor. Sonra gelsin kavga dövüş. O çekimleri programda yayına veriyorlar ve sonrasında o düzmece çekimler üzerinden gelsin sahte kavgalar, hakaretler.
* * *
Erkek ve kadın adayların bazıları birbirleriyle cinsel ilişkiye giriyor. Birkaçına işin içinden şahit oldum.
Programdaki bir kız yine programa katılan bir arkadaştan hamile idi ve durum saklanıyordu.
Kızı kovacaklardı ama yaz geldiği için program zaten sonlanacaktı. Bu durumda beklediler ve kız da memleketine gitti.
Daha bildiğim çok korkunç ve çirkin olaylar var ama bana telefonda ‘Kesin olarak bilmediklerini isimsiz bile olsa yazma' demiştiniz. O yüzden anlatmıyorum. Bu yazdıklarım yüzde yüz gerçek olan bilgilerdir.
Bütün bu anlattıklarımın linklerini sunuyorum.
Benim için de aşk üçgenleri ayarlanmıştı programın yetkilileri tarafından.
* * *
Günün birinde programı bıraktım. Bir talibim gelmişti, hoş bir kızdı. Stüdyo görevlisine (kadındı) o kızla gerekirse evlenebileceğimi söyledim, aklından bile geçirme dedi. Sonrasında ise bana ilgi duyduğunu itiraf etti. Bir de onunla uğraştım.
Evlilik programları sıradan vatandaşların şöhret olması için bulunmaz bir fırsat. Düşünsenize, üçüncü sınıf bir şarkıcının klibinde üç saniye olsun görünmeye razı olan biri ekranda saatlerce kalıyor, yüzü tanınıyor. Hafta içinde her gün reklamınız yapılıyor.
Geldiğiniz şehirde sizi ancak mahalle bakkalı ile yan komşunuz tanırken bir anda herkes tanımaya başlıyor. Bu durumda siz bütün emirleri yerine getirmek zorundasınız. Yoksa kovulur gidersiniz.
Haliyle programlar içeriğinden çıkıyor ve amatör oyunculardan oluşan bir dizi setine dönüşüyor.
Figüranların çoğunu ajanslar sağlıyor. Figüranlara yapılan ödemelerin yaklaşık yarısı da ajanslara gidiyor.
Bu evlilik programlarındaki esas sorun şöhret olmak için katılan kişilerde değil sistemde. Sistem buna müsait olduğu sürece bu döngü devam edecektir. Siyasette de aynen böyle değil mi? Her ikisinin temelinde de tercih edilen yanlış oluşumlar ve onları sömüren art niyetli insanlar topluluğu var.
Emin ağabey mektubum epeyce uzun oldu, özür dilerim. Bu konuda bugüne kadar pek çok internet sitesi benden bilgi istedi ama onlara vermedim. Bunları sadece seninle paylaşmak istedim. Anlatacak daha neler var… Saygılarımı sunar iyi günler dilerim.”
* * *
İhbar, emin çölaşan, evlendirme programı