Erdoğan'dan Ankara açıklaması
13 Ekim 2015 20:14
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara saldırısından sonra ilk kez kameraların karşısına çıktı.
Erdoğan, Ankara'da 97 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır. Saldırının hedefi ülkemizin ve milletimizin tamamıdır" dedi. Erdoğan, yabancı bir gazetecinin sorduğu "Halk sizden korkuyor. 'Diktatör' olduğunuzu söyleyenler var. Ne diyorsunuz?" sorusuna da "Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye'dir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Ankara'da 97 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim. Saldırıyla ilgili hiçbir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Türkiye ile Finlandiya’nın ekonomik yapıları işbirliği için uygundur. Türkiye kültür turizminin yanı sıra sağlık turizminde de ilerleme kaydediyor. Ülkemizdeki hastaneler sadece Türk vatandaşlara değil Avrupalı vatandaşlara da aynı imkanı sunuyor. Her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk. Çatışmaların çözümlenmesi bu süreçte son derece önemlidir. Türkiye öteden beri bu alanda önemli bir konumda bulunmuştur. Bugün Türkiye ve Finlandiya AGİT, AB gibi alanlarda güç birliği yapıyor. Değerli dostumla hem bu girişimi hem de arabuluculuk dostlar konusunda ilerlemeleri ele aldık. Finlandiya’nın AB’ye verdiği destek için de bir kere daha kendilerine teşekkür ediyorum.
''BU SALDIRI TÜRKİYE'YE YAPILMIŞTIR''
Olayın olduğu gün bir yazılı açıklamayla değerlendirmede bulunmuştum. 97 arkadaşımız hayatını kaybetti, çok sayıda arkadaşımız da yaralandı. Öncelikle bu terör olayında hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet geride kalanlara sabır diliyorum.
Bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır, saldırının hedefi milletimizin tamamıdır.
Türkiye terör ile ilk defa karşılaşmıyor. Sadece son 40 yılın bilançosunu çıkardığımızda dahi bu gerçeği görmemiz mümkündür. Örneğin, Ermeni Terör örgütü Asala, 1970’lerde çok sayıda eylem gerçekleştirdi. PKK’nın 1984 yılından bu yana gerçekleştirdiği saldırılardan 14 binden fazla güvenlik görevlimiz hayatını kaybetti.
Son olarak Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan DAEŞ de ülkemiz sınırları içinde yaptığı çeşitlerle Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren örgütler olarak ortaya çıktı.
Biz terörü hangi grubu temsil ettiğine göre bakmıyoruz.
Bizim PKK tarafından Ceylanpınar’da evlerinde uyurken evlerinde şehit edilen askerlerimiz için de. Evlerinin önünde, çarşıda, pazarda, özel araçlar içinde alçakça şehit edilen assubayımız, polisimiz için de, son 3 ay da şehit edilen, Silvan’daki ekmek almaya giderken bomba ile katledilen Fırat için de, reyhanlıda katledilen 52 vatandaşımız için de Suruç’ta canlı bomba ile hayatını kaybeden 33 vatandaşımız ve son olarak Ankara’da canlı bomba ile kaybettiğimiz 97 vatandaşımız için de aynı derecede üzücüdür.
''ÇALIŞMALAR TİTİZLİKLE DEVAM EDİYOR''
Ankara’daki patlama da bir sınavdır. Bu sınavdan başarıyla çıkacağımıza inanıyorum.
Diğer hadiseler gibi çalışmalar titizlikle devam ediyor.
Cumhurbaşkanı olarak şu anda devlet denetleme kurumuna gerekli yetkiyi verdim.
DAEŞ, PKK, PYD ve DHKP-C dahil tüm ihtimaller sorgulanmalıdır.
''BU SALDIRILARI BOŞA ÇIKARACAĞIZ''
İnşallah bir süredir yoğunlaşan bu saldırıları aynı şekilde boşa çıkaracağız.
Millete kardeşliğimizin sınandığı bu dönemde hepimize düşen görevler var. Tarih herkesi bu kritik dönemlerde gösterdiği tavra göre kaydecektir. Ülkesinin yanında olanlarla, kendi çıkarları için hareket edenler için böyle dönemler turnusol kağıdı görevi görür.
Alçakça katledilen vatandaşlarımızı, çocuklarımızı taş kesilmiş gibi görmeyenleri tarih kaydediyor.
Terör örgütlerinin hepsini de onların karşısında durmayanları da tarih kaydediyor.
Yaralılara müdahale edilmeden Ankara’da, suçlu yarışına girenlerin samimiyetsizlerin durumunu kaydettik.
Kendilerince romantik kasım güzellemeleri yapanları izledik, henüz cenazeler kaldırılmadan iş bırakanlara milletçe şahit olduk.
Sosyal medyada kalemini silah gibi kullananları gördük.
Bu tutumların hepsinin terör örgütlerine hizmet ettiklerini vurgulamak istiyorum.
Bu süreçte en iyi imtihanı milletimiz verdi. Milletimiz tercihinin birlikten güvenden istikrardan yana olduğunu gösterdi.
Milletimiz kendisinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkma konusunda kararlıdır. Siyasi,ekonomik sosyal çalkantıların milletimize etkisini hep birlikte görüyoruz.
''ÜZÜNTÜMÜZÜ PAYLAŞANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM''
Yaşadığımız bu elim olay nedeniyle, çeşitli kanallarla üzüntülerimizi paylaşan tüm ülkelere teşekkür ediyorum .
Acılarımızın bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracağına inanıyorum.
Değerli dostum ministodan böyle bir açıklama yapacağımın iznini almıştım, kendileri de bunu farklı bir yaklaşımla benimsediler kendilerine çok çok teşekkür ediyorum.
Finlandiya terör olaylarına tamamen karşıdır. Türkiye’ye karşı bu zor zamanlarda desteğimizi göstermek istiyorum. Biz bu gerilimin çoğalmamasını önemli buluyoruz.
Suriye iç savaşı birlikte paylaştığımız bir sorunla bağlantısı var o da mülteciler ve göçmen sorunu.
Avrupanın türkiyeye daha öncekine göre daha fazla ihtiyacı var.
Türkiye çok büyük pay aldı ve sorumluluğu taşıdı
Türkiye ve ab arasında işbirliği devam etmekte ve çoğalmaktadır. Birçok sektörde bu işbirliği devam ettirilebilir. Enerji, ekonomi, dış politika. Finlandiya devamlı üyeliğini destekliyor Türkiye’nin
Nükleer enerji güvenlik konusu önemli. Bu konuda işbirliğini derinleştirebiliriz. Yarın istanbulda heyetimiz verimli bir konuşma yapabilirler. Finlandiyalı turistlerden bahsettiniz, onlar Türkiye’de iyi vakit geçirdiler
Finlandiya verimli işbirliği için hazırdır.
FİN BASINI'NDAN 'DİKTATÖR' SORUSU
Yabancı bir gazeteci Erdoğan'a "Halk sizden korkuyor. 'Diktatör' olduğunuzu söyleyenler var. Bazı insanlar iddia ediyorlar ki Ankara’daki terör olayları içinde devletin parmağı var. Ne diyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Erdoğan ise şöyle cevap verdi:
Şimdi şunu bir defa samimiyetle görmek var. Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye'dir. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız onlarla, iddia ediyorum. Yazılı ve sosyal medya, ailem, eşim, çocuklarım olmak üzere her türlü hakaretle karşılaşmaktadır. 13 yıllık süreçte buna sabırla katlandık. Derin devlet deniliyor. Fikirle mi konuşuyoruz, bilgi ile mi. Fikir ile konuşursanız yanılırsınız, bilgi ile konuşursanız delil vardır.
Gördüğüm odur ki, dedikoduyla konuşuluyor. Ben bir yıl önce halkımın yüzde 52sinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiş bir insanım. Halkının yüzde 52 oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını acaba diktatör ilan edenler kimler. Menfaatleri gidenler mi.. İstediği gibi hükümet kurup indirenler mi.. Türkiye’de ekonomide ner ye geldi, özgürlükte nereye geldi bütün bunları ölçüsü bilgi olarak ortada.. Bu olayda da derin devletin izi var diyenler aslında kendilerini gizliyor.
Bu hangi örgütler tarafından yapılmış bu zaten ortaya çıkacak. Canlı bombalarla ilgili DNA testleri yapılıyor."
ERDOĞAN'DAN 'İSTİFA' YORUMU
Erdoğan ise şöyle cevap verdi:
Şimdi şunu bir defa samimiyetle görmekte fayda var. Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız birincisi. İkincisi diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Ülkemiz, demokratik parlamenter sistem içinde özgürlüklerin sınırsız yaşandığı Türkiye'dir. Bu tür etkinlikleri Türkiye'den daha iyi yapan nadirattandır. Bunu iddia ile söylüyorum. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız, iddia ediyorum. Türkiye'de yazılı ve sosyal medyada, şahsım başta olmak üzere, ailem, eşim, çocuklarım dahil olmak üzere her türlü hakaretle karşılaşılmaktadır. 13 yıllık süreçte buna sabırla katlandık. Hala da sabırla karşılıyoruz. Derin devlet deniliyor. Neye göre deniyor. Bizim tespiti burada açık ve net yapmamız gerekiyor. Fikirle mi konuşuyoruz, bilgi ile mi? Fikir ile konuşursanız yanılırsınız, bilgi ile konuşursanız delil vardır. Ona saygım vardır.
Gördüğüm odur ki, dedikoduyla konuşuluyor. Veya bir fikirle, veya bir ideolojiyla konuşuluyor. Herhangi bir delile başvurulmadan iftira at iz bırakır mantığı ile hareket ediliyor. Ben bir yıl önce halkımın yüzde 52'sinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiş bir insanım. Halkının yüzde 52'sinin oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını acaba diktatör ilan edenler kimler. Menfaatleri elden gidenler mi.. İstediği gibi hükümet kurup istedikleri gibi hükümet indirenler mi.. Dışardan beslenen içerde de bu tür hakimiyetlerini tesis edemeyenler mi? Türkiye’de ekonomide nereden nereye geldi, özgürlüklerde nereye geldi, eğitimde, sağlıkta, emniyette nereden nereye geldi? Bütün bunları ölçüsü bilgi olarak ortada.. Ama bütün bunlara rağmen, hala bu iftiralara devam ediliyorsa, buna benim diyecek bir hiç bir şeyim kalmaz. İşte şimdi bu olayda da derin devletin izi var diyenler aslında kendilerini gizliyor. Bunlar ortaya çıkacak. Emniyet, adalet bütün çalışmalarını sürdürüdüyor. Bu çalışmaların neticesinde bu olay hangi örgütler tarafından yapılmış, bunlar ortaya çıkacak. İstihbarat örgütlerimizin daha kısa süre önce yaptığı açıklamalarda, yurtdışından ülkemize gelen bölücü terör örgüt mensuplarının bazılarının eylem yapmaya hazırlandığı twitlerle filan da açıklandı. Canlı bombalarla ilgili DNA testleri yapılıyor. İnanıyorum ki neticesinde bu haince eylemi kim yaptı, bunları da birlikte göreceğiz"
ERDOĞAN'DAN 'İSTİFA' YORUMU
Her bu tür olayda hemen istifa mekanizmasını çalıştırma anlayışı doğru bir yaklaşım değildir. Eğer siz her bu tür anlayışta hemen ‘istifalarını versinler’ yaklaşımı ile yaklaşırsanız burada bir şey ortaya çıkar. Arkadaşlar, biz devlet yönetiyoruz ve insanız. Hepimizin hatası olabilir. Eğer bunu söyleyenler kalkıp da istifa mekanizmasını bu kadar kolay çalıştırıyorlarsa bir siyasi partiye genel başkanı niye olunur? O siyasi partiyi iktidar taşımak için olunur. Ama siz bir siyasi partiyi iktidara taşıyamıyorsanız size birileri ‘haydi istifa et’ dediği zaman niye istifa etmiyorsunuz? Başarılı olmak zorundasınız. Niye başarılı olamadınız?
Bunlar için hiç istifa söz konusu değil ama orada yüzde yüz başarı bekliyor. Yüzde yüz başarılı olamayabilir. Ama burada bazı şeylerin de yerli yerinde hakkı teslim etmek lazım. Bizim şu anda üzerinde durulan bu arkadaşlarımız Türkiye’nin dört bir yanında terörle mücadelenin kavgasını veriyor. Gerek İçişleri gerekse Adalet Bakanımız olsun. Bunlar koşturuyorlar, takip ediyorlar, böyle bir mücadeleyi veriyorlar. Öbür taraftan valilerimiz, emniyet genel müdürlerimiz bu mücadelenin şuanda içindeler. Hemen istifa ile çözüm bulamazsın.
Nerede eksiğimiz var önce bunu dört dörtlük tespit edelim. Ha, ondan sonra gerçekten burada bir görevi ihmal söz konusu ise o zaman zaten atılması gereken adımı başarı ile başbakan da atar, ilgili diğer birimler de atar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Hürriyet
recep tayyip erdoğan, cumhurbaşkanı, ankara, açıklama, selahaddin demirtaş, ankara patlama, ankara garı, ankara saldırısı