Erdoğan ABD ziyareti için tarih verdi
24 Şubat 2019 09:51
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak canlı yayında yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri ve gündem hakkında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı ortak canlı yayında 31 Mart’taki yerel seçim ve gündemdeki diğer konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul depremi hakkında, “Bu konu ile ilgili her şeyden önce, depremin sebepleri, sebep-netice ilişkisi açısından önemli. Kentsel dönüşüm neden gündemimize geldi? Biz kaçak yapılaşma ile devam edersek fatura çok çok ağır olur. Japonya’ya bakıyorsunuz 8.5-9 şiddetinde deprem oluyor, neticeye bakıyorsunuz. Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor” açıklamasını yaptı.
SEÇİM SONRASI ABD ZİYARETİ
Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında ABD Başkanı Donald Trump’ı ziyaret edebileceğini belirtilrken, “31 Mart’tan sonra belki ben bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir. Belki kendisi Türkiye’ye ziyarette bulunabilir. Bu konular bizim için önem arzediyor. 75 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız, Rusya ile 100 milyar dolar hedefimiz sıradan olaylar değil. Bu adımları atarak iyi bir konuma geleceğiz” ifadelerini kullandı.
S&P’NİN TÜRKİYE NOTU
Türkiye’nin ekonomi gündeme hakkında da açıklamarda bulunan Erdoğan, Bu yeni bir kampanya değil. S&P’nin Türkiye’ye karşı politik bir davranışı sözkonusu. Bu değerlendirmeler ekonomik gelişmelerden uzak, siyasidir. Bizim S&P ile bir ilişkimiz kalmadığı için bu onları çıldırtıyor” dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; “Bankacılık sistemimiz sağlam bir şekilde yoluna devam ediyor. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor.
BDDK bu yıl sorunlu kredi oranının yüzde 6 olacağını söylüyor. Nereye düştüğü göstermesi açısından bu da önemli. Sektörlerin genelinde bu oran en kötü senaryoda bile çift haneye ulaşmayacak. Bankacılık bu konuda iyi durumda.”
TANZİM SATIŞLARI
Erdoğan, belediyeler aracılığıyla sebze-meyve satışı yapan tanzimler için ise, “Bundan özellikle bu zincir marketler rahatsız oluyorlar. Buradan bir açıklama yapayım… Biz nereden bu işe girdik, patates, soğan, sivri biber, patlıcan gibi… Bundan dolayı işe girdik. Patatesler, soğanlar depolanıyordu. Vatandaşım üreticiden 2-3 TL’ye alınırken, vatandaşıma 8-10 TL’ye geliyordu. Çarşı pazara arkadaşlarımızı gönderdiğimizde doğru olduğunu gördük. Zincir marketlerde bunun çok daha üst düzeyde olduğunu gördük. Ben arkadaşlarımı gönderdim, doğru olduğunu gördük. AK Partili belediyelerle bu işe girelim dedik. Bu çadırlarda vatandaşlarımıza bu adımı atalım dedik. Bu adımı attık ve fiyatlar bir anda yüzde 50 düştü. 31 Mart’a kadar bu süreç böyle devam edecek. Ama zincir marketlere ne oluyor, neden rahatsız oluyorsunuz? Siz 250-300 çeşit ürün satıyorsunuz. Neden rahatsız oluyorsunuz? Biz et kıymaya girmedik. Bir ara kıyma 35 TL'ye çıktı. Biz ithale girince fiyat 28 TL'ye düştü. Biz devletsek bu zulmü ortadan kaldırmalıyız.
İcabında biz 81 ilde bunu yaygınlaştırırız. Biz devlet olarak bizim piyasada ne işimiz var? Bizim bir görevimiz var o da denetimdir. Fırsatçılara dersini vermemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'dan mitinge telefon arasıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayınlanan konuşmasından satır başları ise şöyle;
“Her türlü sıkıntıyı plansızlıktan yaşıyoruz. En son Kartal’da yaşadık. 3 kat izin var 10 kat yapı yapılmış. Sadece o değil ki. İstanbul’da İzmir’de, buna benzer kaçak yapılaşmalar var ve bizi tehdit ediyor. Kentsel dönüşüm dedik, çalışma başlattık. Bu çalışmayı başlatırken burada oturanlara kiralarını verelim, hemen kiraya geçsinler. Gönüllülük esasıyla biz buraları yıkalım. Konut yapalım.
Millet Bahçelerimiz tuttu. Belediyelerimiz bunu yapmaya devam ediyor. Simidiydi kekiydi, belediye oraya gelen gençlere ikram ediyor. Tabi bu kaynaşmayı da sağlıyor. Orada gençler tanışıyor, kaynaşıyor, derslerini yapıyor.
Çevreye saygılı şehirler yapalım. Siteleri düşünün. Aynı dikey mimari, apartmanda komşular birbirini tanıyor mu? Çocukluğumuza bakalım, biz bırakın apartmanı mahallede arkadaşlarımızla oynar ve çocukluğumuzu yaşardık. Artık çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor. Sitenin oyun parkı varsa, o onlar için en büyük zenginlik.
Rüşvetle suistimalle değil, kültürle oraya bir değer kazandıran belediyecilik anlayışını bu seçimlerde Türkiye’nin her yerine getirelim diyoruz.
Ben o zaman dedim ki ‘İstanbul’a gelene soralım, niye geliyorsun, paran var mı, evin var mı, işin var mı?’ Hemen dediler ki, ‘Belediye başkanı pasaport soruyor’. Bunu yapabilseydik bugün bu sıkıntıları çekmezdik. Toplu taşıma kültürü bile bizde henüz gelişmedi.
İstanbul’da İcarus diye otobüsler vardı. İçerisinde air condition yoktu, mazot kokusundan geçilmezdi. Halkıma Mercedes alacağız dedim, ve Mercedes otobüslerle hizmete başladık. Şu anda İETT’nin 6 bini aşkın otobüsleri var.”
İSTANBUL DEPREMİ
“Bu konu ile ilgili her şeyden önce, depremin sebepleri, sebep-netice ilişkisi açısından önemli. Kentsel dönüşüm neden gündemimize geldi? Biz kaçak yapılaşma ile devam edersek fatura çok çok ağır olur. Japonya’ya bakıyorsunuz 8.5-9 şiddetinde deprem oluyor, neticeye bakıyorsunuz. Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor.
Bizde ise bakıyoruz kullanılan malzemeden, Kartal’da gördük, deniz kumundan tutun, inşaat demirlerine kadar, bunların hepsi hurda. Kullanılması gereken çimentosu falan bunlarda bu hassasiyet yok. 3 kat olması gereken yer 8 kat 10 kat olursa bunlar karşınıza bedel olarak gelir.
TOKİ bu hassasiyetlerin içindedir. Tüm hassasiyetlere dikkat ediyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızı sıkıştırıyoruz. En ufak bir taviz, fire vermememiz lazım. TOKİ’yi biz para kazansın diye değil, şehirleşmede güveni, güzelliği yakalayalım diye kurduk. Benim vatandaşım da huzur için de buralarda yaşasın.
Kentsel dönüşüm dediğimiz olay da bu. Ama vatandaşın da bize yardımcı olması lazım.
canlı yayın, erdoğan, abd, kentsel, dönüşüm