Can Dündar ve Erdem Gül davası çöktü mü ?
27 Şubat 2016 13:12
AYM’nin ihlal kararında, “Tutuklama gerekçesi gösterilen eylemlerin tamamı gazetecilik faaliyetidir” gerekçesine dayanması “dava çöktü mü” tartışması başlattı
Bu konuda hukukçulardan farklı görüşler geldi.
Hukukçuların görüşleri satır başları ile şöyle:
SUÇ YOK GAZETECİLİK FAALİYETİ VAR
Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen: Tutuklanmalarının başlangıcı bakımından problem var. Gerek AİHM ilkelerine gerekse Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tutuklama için “makul bir suç şüphesi” olması lazım. Bunun için de bir suçun işlendiği konusunda bir şey olması lazım. Mesele orada; ortada suç yok. Niçin suç yok? Çünkü gizliliği kalkmış bir haber var. Gizli olmayan bu haber dünya kadar yazılmış. Can ve Erdem de bu haberi basmışlar. Suçun temel maddi unsuru yok. Artık suç şüphesi var mıydı, yok muydu araştırmak boşuna. Çünkü ortada bir suç yok ve bir gazetecilik faaliyeti var. Zaten başlangıçta tutuklama yapılması yanlış.
AYM, AİHM İLKELERİNİ ESAS ALDI
Zaman geçtikçe tutuklama ile ilgili devam kararı verilip tahliyenin reddedilebilmesi için daha güçlü belirtiler gerekir. Hakimin de kararında tutuklama gerekçelerini anlatması lazım. Ancak gayet klişe gerekçeler koymuş. Doğru dürüst bir ayrıntı yok. Tutuklamayı haklı gösterecek birşey yok. Hukuka aykırı tutuklama kararı var; gerek bizim yasalarımız gerek AİHM içtihatları bakımından. AYM de AİHM ilkelerine konumu gereği daha çok dikkat ediyor. AİHM gibi davranıyor. Bunun nedeni de bu yargı yolunun etkili olduğunun kabul edilmesidir.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN KARAR ÇOK ÖNEMLİ
Herkesin bildiği, gizliği kalkan bir bilgiyi gazeteci zaten yayınlamakla, haber yapmakla görevli. Kamu yararı olan konularda halkın bilgilendirilmesi lazım. Bir kere kamuya intikal etmiş bir bilgi varsa gazeteci bunu söylemek zorunda. Gazetecilik görevini yapmış, ortada bir suç yoktur. Bir gazetenin Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi’nin tutuklanması, onlar üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Sadece onlar değil bütün basın üzerinde baskı ve korku yaratıyor. Bu baskı, bu korku, sindirme, basın özgürlüğü ihlali oluşturuyor. Bu karar o açıdan da çok önemli.
Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı, Dündar ve Gül’ün avukatı Akın Atalay: Kesin bir değerlendirme için gerekçeli kararı görmek gerekir. Biz Anayasa Mahkemesi’nin kısa kararından edindiğimiz izlenimi aktarıyoruz. Bazı ipuçları görüyoruz. Bu kararın basın özgürlüğü açısından tarihi bir karar olacağını düşünüyoruz. AYM, Türkiye’de ilk defa bir haberden tutuklamanın basın özgürlüğü ihlali oluşturduğunu söyledi. Ortada mahkumiyet hatta dava bile yokken. Bu çok anlamlı ve önemli bir karardır. Bütün gazeteciler ve basın örgütleri herkesin AYM’ye teşekkür etmesi ve basın meslek örgütlerinin kıskançlıkla bu karara sahip çıkması gerekir.
can dündar, aym, erdem gül, karar, gerekçe, akın atalay, rıza türmen