• USD  34,28
  • EURO  37,18
  • BORSA  8.828,79
  • ALTIN  3.005,56
SON DAKİKA

AKP'den özeleştiri: Beka kaybettirdi

AKP'den özeleştiri: Beka kaybettirdi

20 Mayıs 2019 12:57

AKP Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Azmi Ekinci, 'Beka ve Kürdistan'a gidin' söyleminin HDP seçmenini küstürdüğünü ve seçimi kaybettirdiğini söyledi.


31 Mart seçimlerini ve İstanbul'da alınan sonucu yorumlayan AKPTeşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Azmi Ekinci, 31 Mart seçimlerine ilişkin Star Gazetesi'nden Fadime Özkan'a konuştu.

Ekinci, 'Beka ve Kürdistan'a gidin'söyleminin HDP seçmenini küstürdüğünü ve seçimi kaybettirdiğini söyledi. Sandıkta yapılan hilenin dışında AK Parti seçmeninin partiye 'ayar' verdiğini belirten Ekinci, 23 Haziran'da herşeyin yoluna gireceğini düşünüyor. 

İşte Azmi Ekinci'nin açıklamalarının bir bölümü şöyle:

31 Mart'ta vatandaş ayar verdi

-24 Haziran genel seçimlerinde bize kırgın olan vatandaşlar bizi, yerel yönetimler üzerinden eleştirerek “bu sefer farklı olacak” cümlesini kullanarak bize ayar vereceğini ima ederek mesaj veriyordu. Tepkisi ve kızgınlığı yerel yönetimler üzerinden geliyordu ve asıl tepkisini 31 Mart’ta da vereceğini tahmin ediyordum ama yine de alternatiflerimizle, muhalefetle karşılaştırdığında yine tercihini bizden tarafa kullanacağını düşünüyordum. Ancak bu sefer çok farklı bir refleksle hareket ettiğine şahit olduk.

SEÇMEN ARTIK HESAP SORUYOR

-Şimdiye kadar yapılan 15 seçimin tümünde vardım. Daha önce kendi seçmenimize gittiğimizde adres vererek şöyle derlerdi: “Bize gelmeyin, filan kişiye/kişilere gidin”. Şimdi seçmenimiz oturuyor bizimle saatlerce tartışıyor. Her şeyi sorguluyor. Bu bizim seçmenler konusunda geldiğimiz nokta ve üzerinde çok iyi bir şekilde durmamız gereken bir gerçek.

İSRAF, ŞATAFAT, TORPİL

-Adam kayırma, rantçılık gibi negatif şeylerin yanında vatandaşın ayağına gitmeme, halktan kopukluk, marjinalleşme gibi hususlar. (...) Ayrıca belediye başkanı, yardımcıları ve yöneticilerinin israf ve şatafatları eleştiriliyor. Bunların etrafında dolaşan ihalecisi, müteahhidi gibi kesimlerden oluşan gruplarda ciddi bir ekonomik statü farklılığı oluşan tepki. Haliyle vatandaş da ‘Ben sana oy veriyorum, sen beni unutuyor bir kesimi zenginleştiriyor, kendine hayat kuruyorsun’ gibi konularda son derece ciddi eleştiriler var. 

"TANZİMLERİ NİYE AÇMAK ZORUNDA KALDINIZ?"

(....) Mesela vatandaş ‘tanzimleri niye açmak zorunda kaldınız?’ diyor. Biz de “bir takım art niyetliler domates, patates, soğan üzerinden bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Onun için bunları açtık/açmak zorunda kaldık” dediğimizde “Neden, sizin zabıtanız yok mu, emniyetiniz yok mu, maliyeniz yok mu, niye denetlemiyorsunuz?’ diyor. “Yapıyorlar da yetişemiyorlar” dendiğinde, O zaman “siz yönetemiyorsunuz” diyor. Artık sorular bu noktaya gelmiş.

-AK Partinin bana göre iki hatası veya eksiği var. Teşkilatçı gözüyle söylüyorum. İlki şu: 14 seçim yaptık, işi öğrendik, çocuk oyuncağı bu, şeklindeki özgüven. İkincisi 24 Hazirandan sonra İstanbul’da teşkilatlarda büyük değişikliğe gidilmesi. Bu işler tecrübe ister. İşin farkına varılmaması tecrübesizlikten. 

HDP'Lİ PİŞMAN 

Diyor ki: evet ben ceza verecektim ama çok yüksek oy almasın diye ceza verecektim. Yoksa iktidar olmasın diye ceza vermeyecektim. Yani aslında sahada bizi eleştiren seçmenlerimiz bizim kaybetmemiz için eleştirmiyorlar. Bize kaybettirecek kadar ceza vermek istemiyorlar. Sadece ayar vermek istiyorlar. Bu seçimde onu yaptı. Hasar vermeden ayar verdi. Bu kesim seçimin bir sonraki günü pişman olduğunu söyledi. Ben bu kesimi iyi tanıyorum. Hatta HDP tarafından muhafazakar kesim CHP’ye oy kullandığı halde pişman oldu.


HDP OYLARI VE İMAMOĞLU 

Birincisi: Yukarıda da değinmiştim ‘’bir araya gelemez dediğimiz beş benzemezi’’ bir araya getiren saik kan ve doku uyumu değil, sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza olan karşıtlıktaki ortak paydadır. 
İkincisi: Bizim beka konusundaki sert söylemlerimizle ve Sayın Cumhurbaşkanımızın terörle irtibat ve iltisak halinde bulunan HDP üst düzeyleri için söylediği ‘’Teröristsiniz, beğenmiyorsanız Kuzey Irak’ta Kürdistan var, oraya gidin’’ cümlelerinin alınıp manipüle edilmesiyle HDP tabanının hemen hemen tümüyle o tarafa kayması…
Üçüncüsü: Selahattin Demirtaş’tan özel siparişle adrese teslim alınan mesaj ve bu mesajın bir gecede tüm tabana yayılması.

Mesaj -mealen söylüyorum şöyle: Diyor ki “Ben biliyorum ki sizin eliniz CHP’ye gitmez. Fakat şöyle de bir gerçek de var ki birileri beni hapse atıyor, birileri de beni çıkartmak istiyor. Dürüst olmasalar dahi bu cümleyi kullanmaları bile değerli. Benim sizde bir hatırım varsa bağrınıza taş da basacak olsanız elinizi vicdanınıza koyun ve MHP ile müttefik AKP’yi kaybettirin.”

Bu cümle son on beş günde HDP’nin muhafazakar tabanı da dahil olmak üzere CHP adayının hanesine kaydı.

"KÜRDİSTAN'A GİDİN" SÖZÜ ETKİLİ OLDU 


“Sayın Binali Beyin tarzı ve yöntemi buna çok yatkın. Aynı sosyolojiden ve Türkiye ortalaması temsil eden bir profil. Kürdü de rahatsız etmiyor Karadenizliyi de. Beka söylemi bu kadar keskin olmasaydı, Kürdistan’a gidin sözü olmasaydı Kürtler Binali Bey’e oy vereceklerdi, Esenyurt’ta da benim şahsım üzerinden AK Parti ’ye oy vereceklerdi. Fakat o sertlik engelledi bunu. Bundan sonraki süreçte çok fazla bir şey yapmaya gerek yok aslında. AK Partinin fabrika ayarı politikaları kendine çeker onları zaten.”


hdp, seçim, akp, istanbul, beka, azmi ekinci
ÖNCEKİ Kılıçdaroğlu ile Temelli için dokunulmazlık dosyası SONRAKİ Kılıçdaroğlu, resimde olmayanları aradı